Tearing traduction Turc
1,869 traduction parallèle
- It's tearing.
- Yırtılıyor. Ben...
-... tearing the whole thing down?
-... tamamını yerle bir etmek mi?
It's for tearing stuff down.
Bu etrafı yıkmak için gerekli.
Dad, she's tearing my room apart!
Baba, odamı darmadağın ediyor.
We need something thicker, this is tearing.
Kalın bir şey lazım, yırtılıyor. Yırtılıyor!
It's tearing!
Benzin ağır geldi.
Their tearing us apart one by one.
Bizi teker teker yok ediyorlar.
The Separatist battleship Malevolence advances unopposed to Republic space, tearing apart any ship that stands in its path.
Ayrılıkçıların savaş gemisi "Kin" Cumhuriyet bölgesine doğru, yoluna çıkan her gemiyi parçalayarak ilerlemekte.
What does jeff becca think about you tearing our family apart? Well, no... right now...
Sevgili Becca'mız aileyi parçalara bölmen konusunda ne düşünüyor hem?
You're tearing me apart.
Yüreğimi parçalıyorsun.
They are trying to grab the monks. They are tearing off their clothes.
Rahipleri ele geçirmeye çalışıyorlar, onların kıyafetlerini yırtıyorlar.
It shows a great white shark circling the fisherman's boat before tearing chunks from a small thresher shark he'd caught.
Bir büyük beyaz köpek balığının, yakaladığı küçük bir sapan köpek balığından büyük lokmalar koparmandan önce balıkçı teknesi etrafında daireler çizdiğini gösteriyor.
Staring at you tearing
Gözyaşlarına bakarken.
You're doing it for yourself, tearing both of their hearts apart.
Sırf kendin için ikisinin kalplerini birbirinden ayırıyorsun.
We can find out if it's true by tearing matter apart and looking at the pieces.
Eğer doğru ise maddeyi parçalara bölüp ve zerrelere bakıp, ortaya çıkarıp bulabiliriz.
You're recovering quite nicely, and the tearing has stopped?
Gayet güzel iyileşiyor, gözlerindeki sulanmalar kesildi mi?
I know one of your officers is in there, but... there's only one way to unfold a note, so to speak... without tearing the paper.
Adamlarınızdan birinin de içeride olduğunu biliyorum ama kağıdı yırtmadan bir notu açmanın tek bir yolu vardır.
The past is tearing me apart.
Geçmişim.. ... beni paramparça ediyor.
You're always going to be tearing away at yourself until you come to terms with what you are.
Başladığın yere döndüğünü kabul edene dek kendini yiyip bitireceksin.
I was Googling on the Web, and I saw that they were tearing down Fort Lambert.
İnternette arama yapıyordum ve Lambert Üssü'nü kapatacaklarını okudum.
Figured you were out doing your last-minute shopping... tearing around, you know.
Son dakika alışverişi filan yapıyorsundur takılıyorsundur diye düşündüm.
You got my eyes tearing.
Gözlerimi yaşartıyorsun.
Why is it you who's tearing down our house... our whole village?
Neden evimizi ve bütün mahalleyi yıkacak olan kişi sensin?
Donna must be tearing her hair out, doing this wedding on her own.
Bu düğünü tek başına yapabilmek için Donna saçını süpürge etmiş olmalı.
Massage the area daily with a little EVOO to help you stretch and prevent tearing.
Esnemenizi sağlamak ve yırtılmaları önlemek amacıyla her gün biraz SZY ile o bölgeye masaj yapın.
Down in Florida they got alligators tearing off car bumpers.
Florida'nın aşağısındaki timsahlar araba tamponlarını parçalıyorlardı.
Bryan, you cannot just run around tearing down Paris- - l'll tear down the Eiffel Tower if I have to.
Bryan, oradan oraya koşturup Paris'in altını üstüne getiremezsin... Gerekirse, Eiffel Kulesi'nin bile altını üstüne getiririm.
# Tearing down the walls any time we want
İstediğimiz zaman duvarları yıkarız
All right, then, moving on to new business, with John Hopkins buying up everything north of Monument Street and tearing the shit down,
Pekala, yeni işimize geçelim. John Hopkins'in Monumen Sokağı'nın kuzeyindeki her şeyi alması ve hızla yayılmasıyla sanırım yakında Doğu Baltimore'un duvarındaki yazıyı hepimiz göreceğiz.
Fuck you for tearing down the port of Baltimore and selling it to some yuppie assholes from Washington.
Baltimore limanını yok ettiğin ve Washington'lu paragöz ibnelere sattığın için amına koyum.
While somebody's running around tearing peoples eyes out, you want me to calm down?
Etrafta insanların gözlerini yırtıp çıkaran biri varken benden sakin olmamı mı istiyorsun?
- Yeah, I just... - My eyes are tearing for the mascara. - Just a second.
- Evet, sadece maskaradan gözüm yaşardı.
Mom, they're tearing apart my room.
- Anne? Anne, Odamı dağıtıyorlar.
Last time, Elia was accused of tearing the Israeli flag,
Geçen sene, Elia'yı İsrail bayrağını yırtmakla suçlamışlardı.
Trick is to remove the photo without tearing it.
İşin püf noktası, fotoğrafı yırtmadan kaldırabilmek. İşte.
- That's it, I'm tearing it up, from the roots.
Yeter! Şimdi kökünü sökeceğim o bitkinin.
Tearing at us, trying to bring us down, every one of them.
Herbirinin tek niyeti aslında bizi devirmek.
Somebody is tearing that bag to shit, huh?
Biri kum torbasını paramparça ediyor.
- That boy was tearing him apart!
- Çocuk onu yıpratıyordu!
Keeps tearing them apart.
Sürekli yırtılıyor. Hepsi aynı durumda Komutanım.
Somewhat, Vince, you were fixing the boatshed or tearing it down.
Aile bağlarını güçlendirmeye mi, yoksa yıkmaya mı çabalıyorsun?
Right now I've got Internal Affairs, Homeland Security the CIA and for all I know the Martian military in my office tearing the place apart.
Şu an İç İşleri Bakanlığı, İç Güvenlik, ClA hatta belki Mars ordusu, ofisimin altını üstüne getiriyorlar.
- But this is the thing. Tearing up a room doesn't fit with their pattern.
- Ama odayı dağıtmış olmaları onların durumuyla örtüşmüyor.
Cheese and crackers! We're tearing down a parking garage here.
Tanrı aşkına, burada bir otoparkı yıkıyoruz.
Are you washing the clothes or tearing them, huh?
Çamaşırları yıkıyor musun yoksa onları parçalıyor musun?
Maybe you shouldn't have blown my college fund on tearing up a strip club!
Belki de benim okul paramı striptiz kulübünde harcamamalıydın.
The tearing down of the Berlin Wall and the end of the Cold War.
Berlin Duvarı'nın yıkıldı ve Soğuk Savaş son buldu.
He's finally tearing it down.
Sonunda yıkıp döküyor be!
- Ow, I'm tearing!
- Ow, yırtılıyor!
majiwaranai kimi to boku { \ cH00FF00 } You and I can't be together tearing fate apart afureru kimi no namida boku ga ima ubaisaru { \ cH00FF00 } I'll take away your overflowing tears right now
16, 17, 18... Ne sayıyorsun?
I am tearing down your castles Kaya.
Bak. Teker teker yıkıyorum tüm kalelerini Kaya.