Tell it traduction Turc
50,215 traduction parallèle
So I sealed it up, didn't tell my C.O.
Bende kapıyı mühürledim ve komutanıma söylemedim.
And, yeah, it's fun, in the moment, it's fun, but let me tell you something.
Ve evet eğlenceli, şu an eğlenceli ama sana bir şey anlatayım.
You know it's a sin not to tell the truth in a sacred place.
Kutsal bir yerde gerçeği söylemek günah değildir.
What's the deal, mate? Don't tell me it's a fucking exercise.
Ne olmuş, sakın yine tatbikatmış deme.
It's a lot better, I'll tell you that much.
Çok daha iyi, o kadarını söyleyebilirim.
Tell him how it works, Muddy.
İşlerin nasıl yürüdüğünü anlat ona Muddy.
We're gonna check it out, though. I'll tell you that.
Kontrol edeceğiz ama, o kadarını söyleyebilirim.
Could you just tell me what it means?
Ne anlama geldiğini söyler misin?
It's my birthday, Freddie. You gotta tell me.
Bugün doğum günüm ama Freddie, söylemen lazım.
At the end of that assessment, you'll tell us what needs to be done, how you're gonna get it done and what you need in order to get it done.
Bu değerlendirmenin sonunda bize ne yapılması gerektiğini, bunu nasıl yapacağını ve neye ihtiyacın olduğunu söylersin.
God damn it. What did we tell you? No more troops.
Daha fazla asker yok.
You tell me if I can do it.
Yapabilir miyim, sen söyle.
Well, did you tell'em what it's about?
- Meseleyi söyledin mi?
I didn't tell'em exactly what it was about.
- Pek sayılmaz.
Well, tell him to turn it back on.
Açmasını söyleyin.
Amabella, sweetie, can you tell me if it was a boy or a girl?
Amabella, tatlım bir oğlan mı yoksa bir kız mı yaptı söyler misin?
Tell me what you want, and then beat it!
Söyleyeceklerini söyle çünkü sonrasında seni pataklayacağım!
Oh, don't tell me it's another hiccup.
Gene mi bir sorun çıktı?
Do you want me to tell her it was Rhys?
Rhys'ın yaptığını söylememi ister misin?
But you're not gonna tell me about it because...
- Neden söylemiyorsun peki?
He didn't tell me what was inside, but I'm guessing it's leverage she can use against him in the divorce.
Bana içinde ne olduğunu söylemedi ama davada Mangels'a karşı kullanacağı bir koz olsa gerek.
So, why don't you tell me. Exactly what it is you want me to do, And I will do it.
Benden tam olarak ne istediğini söyle ben de yapayım.
It's hard to tell.
- Bunu söylemek zor.
I'm here to see you as an expert, not as a sister, so what you're going to see is secret and you mustn't tell anyone about it.
Buraya bir uzmanla görüşmeye geldim, kardeşin olarak değil, yani göreceğin şey gizli, kimseye söylememelisin.
She told me that it was something between them and they'd decided not to tell anyone.
Bunun aralarında olduğunu ve kimseye anlatmayacaklarını söyledi.
I wouldn't tell anyone, that block warden might hear about it.
Kimseye söylemem, karakolun kulağına gidebilir.
It's hand wash only, so make sure and tell bonnie,
Sadece elde yıkanıyor. Bonnie'ye söylemeyi unutma.
Everybody lived to tell about it.
En azından kimse ölmedi.
Your grief is your own, and no one else can tell you when it's time to move on, but you can find relief in knowing that those who have moved on have found a better place, a clean slate.
Acı senin acın, ne zaman geride bırakacağını kimse söyleyemez sana ama acıyı geride bırakanların daha huzurlu olduğunu yeni bir başlangıç yaptığını bilerek rahatlayabilirsin.
Yeah, tell me about it.
Evet, bir de bana sor.
But then, maybe you can tell me about it later.
Ama... Belki sen bana sonra anlatırsın.
Tell me you didn't watch it.
Bana onu izlemediğini söyle!
I'll tell them how it works.
- O hâlde nasıl işlediğini onlara anlat.
You mean to tell me that the only thing you could think to say was that it was a dead cat?
Söylemeyi düşünebildiğin tek şey ölü kedi olduğu muydu?
Maybe, you know, three years from now, some therapist will tell you, to write her a letter saying everything you wish you could say to her and drop it in the ocean.
Belki, bundan üç yıl sonra falan terapistin biri sana "Ona bir mektup yaz ona söylemek istediğin her şeyi söyle ve okyanusa at" diyebilir.
I would tell you to go drop dead, but I'm afraid you'd take me up on it.
Sana düşüp öldüğünü söylerdim Fakat korkuyorum beni üzerime alacaktın.
- Please tell me. - It's me, it's Brinn!
- Lütfen söyle bana.
Tell me when you've found it.
Buldugunda soyle bana.
Okay, just let me just tell you what it is?
Peki. O zaman birak sana olayi anlatayim.
It's because you tell the prettiest lies.
Çünkü en güzel yalanları sen söylüyorsun.
Look, it's either you take me or I'm gonna have to tell Fairy Godmother.
Bakın, ya beni de yanınıza alırsınız ya da Peri Anne'ye her şeyi anlatırım.
Tell me about it.
Al benden de o kadar.
It's too early to tell.
Anlamak için çok erken.
We need to tell him that it works.
Ona işe yaradığını söylemeliyiz.
I couldn't even tell you if I got it before I left.
Stüdyodan çıkmadan size orada olduğumu bile söyleyemezdim.
I'll tell anybody else, we all survivors when it comes to this.
Herkese söylüyorum, bunu düşününce hepimiz sağ kalanlarız.
Mom, I tell you everything about my life because it is so fascinating, I promise.
Sana yaşadığım her şeyi anlatıyorum çünkü muhteşem bir hayatım var, inan.
He'll be in the Middle East somewhere, and he can't tell us where, probably because it's some country we're not supposed to be at war with.
Orta Doğu'da bir yere gidiyor, bize neresi olduğunu bile söyleyemiyor çünkü muhtemelen savaşmamamız gereken bir ülke.
You've done so much for us already, but, well, we found something inside one of the books in Hannah's locker, and we... we don't know what it is, so I was hoping that maybe you could tell us.
Bizim için zaten çok şey yaptın ama Hannah'nın dolabındaki kitaplardan birinin içinde bir şey bulduk ve ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Belki sen söyleyebilirsin diye düşündüm.
So, tell me... when did it start?
Söylesene, ne zaman başladı?
To be honest, I don't know for sure. It's been difficult to tell.
Açıkçası tam olarak bilmiyorum.
tell it to the judge 20
tell it to me 16
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
tell it to me 16
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's all right 8832
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322