Text traduction Turc
8,511 traduction parallèle
Text me the address and organise some armed backup.
Bana adresi mesajla gönder ve silahlı destek ayarla.
A call from a mobile lasting only two seconds and then a text message from this same mobile number.
İki saniye süren cep telefonundan bir çağrı ve sonra da aynı cep telefonu numarasından bir mesaj.
You sent him a text message?
Bir mesaj mı attın?
Text me a list of what you need and I'll bring it back for you.
Yapılacakların listesini bana yolla senin için yapalım.
You didn't answer my text.
- Mesajıma cevap vermedin.
That phone has every call, every text that he and I...
Aramızda geçen tüm mesajlaşma ve görüşmeler duruyordu.
Afamily breaking up because of a text.
Bir mesaj yüzünden aile parçalanıyor.
But if Chiara hadn't read that text...
Ama Chiara o mesajı okumamış olsaydı...
No, but he could've at least deleted the text...
Hayır, ama herif en azından o mesajı silebilirdi.
- About the text or being a shit?
- Mesaj konusunda mı, pisliğin teki olma konusunda mı?
- Hold it, first text.
- Durun, durun, ilk mesaj.
- It's the number from the text.
- Mesajı gönderen numara arıyor.
- Text.
- Mesaj geldi.
- I didn't get a text.
- Bana mesaj gelmedi.
A text?
Mesaj mı geldi?
- Who got a text?
- Kime mesaj geldi?
- I've got a text too.
- Bana da mesaj geldi.
Let's read Carlotta's text.
Şimdi Carlotta'nın mesajını okuyalım.
- It could be predictive text.
- Kızı bir yoklamak için yazmıştır belki.
Next time, text.
Bir dahaki sefere.
- Okay, text me his number, please.
- Tamam, numarasını bana mesaj at, lütfen.
You can text me.
Bana mesaj atabilirsin.
If you want me to come over or something, text me, okay?
Gelmemi istersen, bana mesaj at, tamam mı?
The e-mails and the text messages help.
E-posta ve mesajlar yardımcı oluyor.
It's where you pretend to be dead by not answering somebody's text.
Birisinin attığı mesajlara bakmayarak ölü rolü yapmak anlamına geliyor.
You think maybe she didn't reply to your text because...
Sence mesajlarına cevap vermeme sebebi...
Text when you're in position.
Mevki aldığınız zaman mesaj atın.
I came as soon as I got your text.
Mesajını alır almaz geldim.
Hey, I got your text. You okay? Did Malcolm hurt you?
Mesajını aldım, iyi misin?
I got your text. What do you want?
Mesajını aldım, ne istiyorsun?
With a text.
Hem de mesajla.
He ended it with me tonight with a text.
Bu gece aramızdakileri bitirdi. Hem de mesajla.
Yeah, well, maybe if you hadn't sent her a break-up text - while I was unconscious... - Oh.
Ben baygınken ona ayrılık mesajı atmamış olsaydın belki...
Earlier today, or three weeks ago, when you broke up with me in a text?
- Bugün mü, yoksa üç hafta önce beni mesajla terk ettiğinde mi?
And you'd be upset, too, if your ex dumped you by text.
Eski eşin seni mesajla terk etseydi sen de üzülürdün.
So this here, this last text from Tim... looks like it was from Port-au-Prince.
Tim'den gelen son mesaj, Port-au-Prince'ten atılmış gibi.
Maybe that's what the text of the barren field was.
O boş arazi mesajı bununla alakalı olabilir.
'Cause I just got a text from Kyle saying that someone gave money to Emmett Toussaint's scholarship fund, enough for a full ride.
Birisi Emmett Toussaint'ın burs fonuna, tam bursa yetecek kadar para yollamış.
Who was that text from?
- Mesaj kimdendi?
If you must know, it's a text from Adam, confirming our date tonight.
- İlla öğrenmek istiyorsanız Adam'dan bu akşamki buluşmamızı onaylayan bir mesajdı.
[Both chuckle] And, um, just if anything looks wrong, text me, and... and forget it.
Ve şey, yanlış görünen bir şey olursa bana mesaj at ve... ve unut gitsin.
Text Nate. " Nate, I was gonna end it all.
Nate'e bir mesaj. " Nate bütün bunlara son vereceğim...
I tried to text him to see if he wanted me to come to the funeral, but, um, he didn't answer.
Cenazeye gelmemi ister mi diye ona mesaj attım ama cevap vermedi.
You text them, and I'll set up transportation.
Onlara mesaj at, ben de ulaşımı düzenleyeceğim.
What is there to text about now?
Kiminle mesajlaşıyorsun?
We will not strike until we possess all of the knowledge in this text.
Bu kitapta yazan bütün bilgileri öğrenmeden, saldırıya geçmeyeceğiz.
They used sunlight to hide the text so the strigoi could never read it.
Metni saklamak için güneş ışığını kullandılar. Böylece strigoi hiç okuyamadı.
- You know, maybe you could just start a group text to keep us all informed of your fuck-ups, you know?
İçine sıçtığın şeylerle ilgili bizlere bir grup kur, hepimize oradan yazsana.
Well, your text said 911 and- -
- Mesajda 911 yazmışsın ve...
Got your text.
- Mesajını aldım.
Text them.
Mesaj at.