That's my boyfriend traduction Turc
338 traduction parallèle
So that's how I found out what happened to my boyfriend... and the money.
İşte o zaman anladım neler olduğunu... erkek arkadaşıma ve paraya.
- Well, my boyfriend was busy. - That's no excuse for creeping in while we're... playing charades.
- Bu bahane değil, bizi soracak olursan sessiz sinema oynuyorduk.
That's not my boyfriend.
O benim erkek arkadaşım değil.
Remember that guy you had trouble with on the beach? - Yeah, King Karate? - He's my ex-boyfriend.
Plajda sana sataşan çocuk... eski erkek arkadaşımdı.
That's just my mom's boyfriend.
Bu, sadece annemin erkek arkadaşı.
That's my psychotic ex-boyfriend David.
Eski psikopat erkek arkadaşım David.
Hey, nah, hey, nah, my boyfriend's back. " Can we try that one?
Ve şimdi bela çıkacak. Hep birlikte söyleyelim mi?
My boyfriend and I found this thing that had light and music coming out of it.
Erkek arkadaşımla beraber, ışık ve ses çıkaran bir şey bulduk.
She comes out here and she says that she's sorry and she wants to make up for it, and then the second my back is turned, she comes onto the guy she thinks is my boyfriend.
Gelip özür diliyor ve barışmak istiyor. Sonra da arkamı döndüğüm anda erkek arkadaşım sandığı adama asılıyor.
He's my boyfriend, and he told me last night that he loves me, and that he wants to come on this trip with me and my family.
O benim erkek arkadaşım ve geçen gece beni sevdiğini ve bu tatile ailem ve benimle birlikte gelmek istediğini söyledi.
Don't you think it's strange that I don't want to stay at my boyfriend's?
Sence de sevgilimin evinde kalmak istememem tuhaf değil mi?
- That's my boyfriend.
O benim erkek arkadaşım.
That's just what my boyfriend says.
Erkek arkadaşım da böyle söylüyor.
That happened to my boyfriend Ernie in 11 th grade. He called strike and - Ripped by subXpacio and TusSeries
11 inci sınıfta arkadaşım Ernie diye biri vardı.o grev denilen yerde... ha46792 tarafından çevrildi....
And that's Jay, my boyfriend.
Ve bu Jay, erkek arkadaşım.
Today's my boyfriend's birthday, so I'm out shopping for that perfect gift.
Bugün sevgilimin doğumgünü, "Kusursuz hediye için alışverişe çıkıyorum".
That's my sister Skylar and her boyfriend Holden.
Bu benim kız kardeşim Skylar ve erkek arkadaşı Holden.
That's Doug. He's my boyfriend.
- Doug, erkek arkadaşım.
That's my sister's boyfriend.
Kardeşimin sevgilisi.
Well, I'm amused and surprised that I have a beautiful English boyfriend and, um... guilty about what my mother would say about the sex.
Şey, Ben eğlendim ve şaşırdım yakışıklı bir İngiliz erkek arkadaşa sahip olduğum için ve, um... annemin seks hakkında anlattıkları yüzünden de suçlu.
- That's my boyfriend.
- Erkek arkadaşım.
After that, if I've got any energy left, I give my boyfriend a blow job
Akşam 6'da buraya gelip, gece yarısına kadar çalışıyorum. Ondan sonra enerjim kaldıysa, sevgilime oral yapıyorum.
- No, I'm not. But she's hoping I'll marry that man because she hates my boyfriend. Oh!
Ama Constance o adamla evlenmemi istiyor çünkü erkek arkadaşımdan nefret ediyor.
He's not my boyfriend. I can't even believe he said that.
- O benim erkek arkadaşım değil.
Barry, if I wantto have a mud bath with my new boyfriend... that's my business, isn't it?
Barry, eğer yeni erkek arkadaşımla, çamur banyosu yapmak istiyorsam bu sadece beni ilgilendirir.
Hey, that's my boyfriend, Jeremy!
Hey, bu benim erkek arkadaşım, Jeremy!
I'm not at the wedding, because he's my ex-boyfriend and that would be uncomfortable.
Düğüne gitmedim çünkü Ross benim eski sevgilim ve bu rahatsız edici bir durum olurdu.
That's not my boyfriend.
O, benim erkek arkadaşım değil.
That's my boyfriend!
Bu erkek arkadaşım.
I'm not happy that I have to die naked. And I'm not happy that my character is too stupid to have a gun in the house... after her boyfriend's been cut into fish sticks.
Çıplak olarak ölmek zorunda olduğum ve erkek arkadaşı balık gibi doğrandıktan sonra evinde bir silah bulunduracak kadar aptal bir karakter olduğum için memnun değilim.
Oh, that's not my boyfriend.
Oh, bu sevgilim degil.
- That's my boyfriend.
- O benim erkek arkadaşım.
At least that's what my boyfriend says.
En azından erkek arkadaşımın söylediği buydu.
If you'd like to be my boyfriend, that's all right with me.
Arie eğer erkek arkadaşım olmak istiyorsan olabilirsin.
That's my boyfriend, Gary.
O erkek arkadaşım Gary.
Have a little faith in me... That's my boyfriend.
O benim sevgilim.
Say that he's my boyfriend.
Benim sevgilim olduğunu söyle.
THAT IS NOT MY BOYFRIEND'S NAME.
Erkek arkadaşımın adı bu değil. Soru bu değildi.
Because I'm proving to my boyfriend that I am trustworthy and loving.
- Sevgilime güvenilir ve sevecen olduğumu ispatlamaya çalışıyorum.
I know you're really angry and emotionally crippled... but that's okay,'cause my boyfriend's in jail.
Senin çok sinirli ve duygusal olarak berbat olduğunu biliyorum... ama sorun değil, çünkü erkek arkadaşım hapiste.
That's my boyfriend.
Sevgilim.
Who's that? - My boyfriend
- O benim erkek arkadaşım.
Look, Shaun's my boyfriend, and I would do anything for him... even if that means breaking a promise to you.
Bak, Shaun benim erkek arkadaşım, onun için herşeyi yaparım... Hatta senin için söz verdiklerimide unutabilirim.
- Th-That's my boyfriend. That's Jake. Tha-
Bu benim erkek arkadaşım adı Jake.
I just crossed a line into that world where girls pressure their boyfriends into doing stuff with them, and then- - l just referred to you as my boyfriend.
- Kızların erkek arkadaşlarına bir şeyler yapması için baskı yaptığı sınırı geçtim. Senden erkek arkadaşım diye bahsettim, berbat haldeyim, üzgünüm.
Yes my little feminist boyfriend, that's- - That's very correct.
Evet. Küçük feminist sevgilim, bu çok doğru.
That's more than I can say for my last boyfriend.
Bu çocuk son erkek arkadaşımdan bile iyi çıktı.
- That's my boyfriend, Zach.
Erkek arkadaşım Zack.
He will always be my boyfriend. That's it.
Sonsuza dek erkek arkadaşım olacak.
I'm calling a boyfriend a guy that I never even went out on a date with, and that my own best friend doesn't even remember, which is not your fault because there's nothing to remember.
Hayatım ne kadar rezil gördün mü? Hiç çıkamadığım bir çocuğa sevgilim diyorum ve en yakın arkadaşım bile bunu hatırlamıyor çünkü hatırlanacak bir şey yok. - Peki, ne yapacaksın?
You guys, I miss walking into my apartment... with no one there and it's all quiet... and I can do that stuff you do when you're totally alone... things you would never want your boyfriend to see you do.
İçeride kimse olmadan, tamamen sessizken dairemde yalnız başıma dolaşmayı ve erkek arkadaşınızın bilmesini ve sizi görmesini istemediğiniz şeyleri yapabilmeyi özledim.
that's my boy 361
that's my girl 410
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's my baby 48
that's my man 51
that's my line 54
that's my husband 82
that's my boss 25
that's my mom 88
that's my girl 410
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's my baby 48
that's my man 51
that's my line 54
that's my husband 82
that's my boss 25
that's my mom 88
that's my brother 107
that's my wife 146
that's my favorite 57
that's my 119
that's my daughter 121
that's my bad 57
that's my cue 65
that's my job 292
that's my dad 134
that's my father 66
that's my wife 146
that's my favorite 57
that's my 119
that's my daughter 121
that's my bad 57
that's my cue 65
that's my job 292
that's my dad 134
that's my father 66