That's why i called you traduction Turc
251 traduction parallèle
I had an idea that's why you called me.
O yüzden aradığınızı tahmin etmiştim.
That's why I called you in.
Bu nedenle sizi içeri çağırdım.
That's why I called you here.
Sizi bu yüzden buraya çağırdım.
- That's why I called you, Doc.
- Bu yüzden seni çağırdım, doktor.
When Sophie called and said her brother-in-law wanted to marry someone, that's why I went to meet you.
Sophie arayıp kayınbiraderinin evlenmek istediğini söylediğinde- - Seninle o yüzden buluşmak istedim.
That's why I called you here.
Seni bu yüzden buraya çağırdım.
That's why I called you, Orlov.
Seni bu yüzden aradım, Orlov.
Uh, look, uh, that - That's why I called you.
Şey, yok. Seni bunun için çağırdım.
That's exactly why I called you this morning.
Belki dün öyleydi, ama bu sabah işler değişti.
Maybe that's why you got so sore when I called you Pat Garrett Jr.
Belki bu yüzden seni küçük Pat Garret diye çağırdığımda bu kadar sinirlendin.
That's why I called you all here together.
Bu yüzden hepinizi çağırdım.
Well, that's not why I called you in, Chaplain.
Sizi bu yüzden çağırmadım Papaz.
I guess that's why you get called a bad guy.
İşte bu yüzden kötü adam olarak biliniyorsun.
No, that's not why I called you.
Seni bunun için aramadım.
That's why I called you.
- İşte tam da bu konuyla ilgili olarak sizi aramıştım.
That's why I called the police - so that you would have to go!
- Bu yüzden polisi çağırdım! Gitmek zorunda kal diye.
That's why I called you here today.
O yüzden seni buraya çağırdım.
That's why I called you, not just to thank you for the tapes.
Onun için sizi çağırdım.
that's- - why am i talking to you? i don't know. you called.
Hayır hayır.
That's why I called you directly.
Onun için seni aradım.
That's why I called you.
Bu yüzden aradim.
That's why I called you happy-go-lucky people.
İşte bu yüzden, size gamsız insanlar dedim.
That's not why I called you here, Santos.
Seni bunun için buraya çağırmadım, Santos.
I don't think you wanna kill your wife. That's why you called in.
Karınızı öldürmek istediğinize inanmıyorum, zaten o nedenle telefon ettiniz.
That's why I called you.
Polis karışırsa kızımı öldürürler.
That's why I've called you here.
Seni niçin çağırdım biliyor musun?
- That's why I called you.
- Ben de seni bu yüzden çağırdım.
That's not why I called you in here, Agent Mulder.
Seni bunun için çağırmadım Ajan Mulder.
That's why I called you Quack-Quack.
Bu yüzden ben sana vakvak diyorum.
That's why I called you that.
O yüzden sana "Nails" derdim.
That's why I called you.
Bu yüzden sizi çağırdım.
Well, that's why I called you.
İşte bu nedenle seni çağırmıştım.
That's why I called you here.
Sizi bu yüzden çağırdım.
That's why I called on you, too.
Aslında seni de bu sebeple aradım.
That's why I called you.
Bu yüzden seni aradık.
Well, that's why I called you, Chief Inspector.
- Sizi onun için aradım, Baş Müfettiş.
That's why I called you, as you'd asked me about it.
Sizi bu yüzden çağırdım, Bunu soracağınızı biliyordum.
Of course you were top of the list, that's why I called you immediately.
Tabi ki siz listenin en üstündeydiniz, bu yüzden sizi hemen aramıştım.
That's why I called you- -
Ben de seni bu yüzden çağırdım...
That's not why I called you.
Sizi bu yüzden çağırmamıştım.
That's why I called you.
Bu yüzden sizi aradım.
No, you see... he won't lift afinger, that's why I called you.
Hayır, anlamıyor musunuz... merak edip parmağını bile kıpırdatmayacaktır, sizi aramamın nedeni bu.
Her family wants to talk to you, that's why I called you
Kızın ailesi sizinle konuşmak istiyor, bu yüzden aradım sizi.
That's just why I called you out
Sadece bu yüzden sana seslendim.
- That's why I called you.
- Yapıyorum, bunun için aradım.
That's not why I called you.
Seni bunun için aramadım.
Listen, that's why I called you. I think I made a mistake.
Seni çağırmamın sebebi, sanırım bir hata yaptım.
I don't wanna drink, that's why I called you.
İçmek istediğim için seni aradım.
That's why I called you.
Bu yüzden aradım.
That's why I called you here.
O yüzden seni çağırdım.
That's why I called you, Micavi Enterprises!
Sizi bu yüzden çağırdım, Micavi Holding!