That's why i came here traduction Turc
321 traduction parallèle
That's why I came here this morning.
Onun için geldim bu sabah.
- Sure I knew. - Is that why you came here this evening? - Shh.
Ama biliyorsun ki, çok sık seyahat ediyorum.
That's why I came here.
Bu yüzden buraya geldim.
Why, I thought that's what you came here to see Fran about.
Hayatım, Fran'i bu konuyla ilgili görmeye geldiğini sandım.
That's why I came here tonight.
Bu yüzden gece geldim.
That's why I came out here.
İşte bu yüzden buraya geldim.
That's why I came here to the park.
Bu yüzden parka geldim.
That's the reason why I came here.
Buraya gelme sebebim oydu.
- That's not why I came here.
- Gelme sebebim o değil.
That's why I came here, to talk to you.
Buraya o yüzden, seninle konuşmak için geldim.
That's why we came up here, I...
Sahi onun için buraya çıktık ya.
That's why I came here.
İşte bu yüzden buradayım.
That's why I came here.
Bu yüzden buraya geldim.
That's why I came here.
O yüzden buraya geldim.
My father works in Anzio, that's why I came here.
Babam Anzio'da çalıştığı için geldim.
That's why I came in here... even though, it's forbidden.
- Yasak olsa bile..
Well, that's why I came up here, Jamie.
Onun için buraya geldim Jamie.
Don't think that's why I came here.
Buraya bu yüzden geldiğimi düşünmenizi istemem.
Well, I think that's why I came in here, if I can remember that far back.
Sanırım bunu için buraya gelmiş olmalıyım.
That's why i came here.
Sadece karnım acıktı. Bu yüzden buraya geldim.
That's exactly why I came here, to refresh myself.
Buraya tam da bu yüzden geldim, kendime çeki düzen vermek için.
Do you really believe that's why I came here?
Gerçekten buraya neden geldiğimi biliyor musun?
That's why I came here.
Bu nedenle buradayım.
And that's why I came here.
Bu nedenle buraya geldim.
That's why I came here as a school teacher.
Bu yüzden, buraya geldim ve öğretmenlik yapmaya başladım.
that's rather why i came in here with that point about nobody moving. oh, i see. within reason.
Ben de o yüzden buraya geldim kimse kıpırdamasın dedim.
That's why I came here.
Size o yüzden geldim.
I imagine that's why the two of you came to live here then.
O yüzden mi siz ikiniz buralara yaşamak için gelmişsiniz.
That's why I came out here.
Bu yüzden buraya geldim.
That's why I came here.
- Bu yüzden buradayım.
That's why I came here to check
O nedenle buraya kontrole geldim.
That's why I came running back here to you... to see your pretty face.
Bu yüzden koşarak buraya, sana geri döndüm. O sevimli yüzünü görmek için.
That's not why I came here, Mrs. Wyler.
Buraya o yüzden gelmedim, Bn. Wyler.
That's why I came here today.
Bugün bu yüzden buraya geldim.
Anyway, I thought you might need a lift, and that's why I came out here today.
Her neyse, arabaya ihtiyacınız vardır, diye düşündüm. Bu yüzden geldim.
I know, that's why I came up here.
Biliyorum. Bunun için buraya geldim.
And that's why I came all the way up here.
Ve bu yüzden buraya kadar geldim.
But that's not why I came over here.
Bu yüzden buraya gelmedim.
That's why I came back here.
O yüzden buraya geri döndüm.
Shit, man. That's why I came down here.
Kahretsin dostum, buraya bunun için geldim.
That's why I came here.
Buraya bu yüzden geldim.
You can rest your heart. That's why I came by here.
Bu yüzden uğradım.
That's not why I came here.
Buraya para için gelmedim.
That's why I came over here.
Bu yüzden gelmiştim buraya.
- Yeah. But that's why when I first came here I went to the roof... and I told the whole damn town that I don't plan to leave.
O yüzden buraya ilk geldiğimde çatıya çıkıp bu kenti asla terk etmeyeceğimi haykırmıştım.
I guess that's why I came here.
Galiba buraya gelmemin sebebi de o.
- That's not why I came up here.
- Buraya sizi vurmak için gelmedim.
That's why I came here.
Bu yüzden ben buraya geldim.
- Yeah, that's why I came down here.
- Evet, buraya gelme sebebim o.
That's why I came here.
Buraya o yüzden geldim.
That's why I came over here.
Bu yüzden buradayım.