That's why i love you traduction Turc
273 traduction parallèle
'I love you too much, and that's why I'm leaving you.'
"Seni çok sevdiğim için seni terk ediyorum."
♪ Everybody loves a baby That's why I'm in love with you
Herkes sever bir bebeği İşte bu yüzden seviyorum ben seni
Everybody loves a baby, that's why I'm in love with you.
Herkes sever bir bebeği İşte bu yüzden seviyorum ben seni
♪ That's why I'm in love with you Pretty baby... ♪ Pretty baby...
İşte bu yüzden seviyorum ben seni Güzel bebek... Güzel bebek..
I suppose that's why I fell in love with you.
Sanırım sana bu yüzden aşık oldum.
That's why I love you.
Sana bu yüzden aşığım.
That's why I love you.
Seni o yüzden seviyorum.
Beautiful figure, beautiful face... That's why I love you!
- Seni bu yüzden seviyorum.
And, upon my knees, I charm you by my once-commended beauty, by all your vows of love and that great vow which did incorporate and make us one, that you unfold to me, yourself, your half, why you are heavy,
Diz çöküp yalvarırım sana, bir zamanlar övdüğün güzelliğim bana ettiğin aşk yeminleri adına, bizi bağlayan, birleştiren söz adına. Açıl bana, kendine, kendinin yarısına. Neden düşüncelisin bu kadar?
That's why I love to play chess with you.
O yüzden seninle satranç oynamayı seviyorum.
Because I love you, that's why!
Çünkü seni seviyorum, nedeni bu!
Because I love you, that's why.
Çünkü seni seviyorum, o yüzden.
That's why I want to go to school. You'd love it in London anyway.
Londra'yı seveceksin.
That's why I don't love you and why I'll never love anyone.
Bu yüzden de seni sevmiyorum hiçbir zamanda kimseyi sevmeyeceğim.
That's why I sent you that letter... because I do love you.
Bu yüzden sana o mektubu gönderdim çünkü seni seviyorum.
That's why I love you.
Bu yüzden seni seviyorum.
Because I love you, that's why.
Çünkü seni seviyorum, sebebi bu.
- I do love you, that's why.
- Seni seviyorum da ondan.
That's why I fell in love with you.
Bu yüzden sana aşık oldum.
That's why I love you.
İşte bu yüzden seni seviyorum.
- I love you so much that's why I'm telling these to you. - Girls!
Ay, ay!
That's why I love you.
Bu yüzden seni sevdim.
- That's why I love you.
Seni de bu yüzden seviyorum.
That's why I love you, Charley. And that's why I'm gonna raise your salary. Because I love your dedication.
Senin maaşına zam yapmamın sebebi bu.Senin kararlılığını seviyorum.
# That's why I call my love for you a mystery
# Bu yüzden aşkımız gizemliydi.
That's why I made you go through all this effort. In order to bring out your love for each other.
Sizi onca zorluğa sokmamın sebebi de birbirinize âşık olmanızı sağlamaya çalışmamdı.
Cos I love you that's why
# Seni bu yüzden seviyorum işte #
That's why I love you.
Bu yüzden seviyorum seni.
That's why I did it, because I love you.
O halde niçin yaptım, çünkü seni seviyorum.
I understand. I guess that's why I'm crazy in love with you.
Galiba bu yüzden sana deliler gibi âşığım.
That's why I love you.
Onun için seviyorum seni.
That's why I love you.
Zaten bunun için seni seviyorum.
That's why today I want to make love with you here.
İşte bu nedenle de bugün burada seninle sevişmek istiyorum.
That's why I convinced myself I was still in love with you.
Kahvaltı masasında sana bakan, cilt bakımı yeni tamamlanmış küçük bir yüz.
- That's why I love you.
- İşte seni bu yüzden seviyorum.
I'm telling you, man, that's why I love virgins.
Sana söylüyorum ahbap, işte bakireleri sevmemin nedeni bu.
That's why I love you! Oh!
David, işte seni bu yüzden seviyorum!
Actually, he got very sick one day and... Why, I thought he would get better, but... It's just what happens with things that you love.
Aslında... bir gün çok hastalandı ve... şey, ben onun iyileşebileceğini düşündüm, ama... bu sadece sevdiğin şeylere olan şeydir.
And that's why I love you.
Seni bu yüzden seviyorum.
That's why I risked everything, Agnes, my love... to bid you farewell.
Onun için her şeyi göze aldım, aşkım, sana veda etmek için.
That's why I love you.
Seni bu yüzden seviyorum.
And that is why I would like to introduce... New You, a fully copyrighted product being offered to you... by the good people of Love Enterprises.
İşte bu nedenle, Love Enterprises firmasındaki... iyi insanlar tarafından sunulan, telif hakkı tamamen alınmış
That's why I love you, baby.
İşte, bunun için seni seviyorum, bebeğim.
Well... you see, that's why I love you.
Seni bu yüzden seviyorum.
- That's why I love you.
- Seni bunun için seviyorum ya.
"I love you, I love you, I love you." Annie said that it wouldn't have been... the same song without that... and that's why the whole world cried... when the Beatles broke up on April 10, 1970.
Annie dedi ki, "Şarkının o bölümü olmasaydı Beatles 10 Nisan 1970'de dağıldığında bütün dünya arkalarından ağlamazdı.".
That's why I love you.
Seni bunun için seviyorum.
I mean Isabel's obviously in love with you and you obviously make her happy. And I don't know why I couldn't accept that.
Demek istediğim Isabel seni gerçekten seviyor ve sende onu yeterince mutlu ediyorsun... ve nedenini bilmiyorum ama kabullenemedim.
That's why I love you. Good lookin'out, man.
Bu yüzden seni seviyorum dostum.
That's why I love you.
O nedenle seni çok seviyorum.
You know, I think that's why I love him so much.
Sanırım onu bu kadar çok sevmemin nedeni bu.