That is not gonna happen traduction Turc
140 traduction parallèle
That is not gonna happen!
Bu olmayacak.
Then, he took me diving and he introduced me to his pet seahorse, who, by the way, was totally coming on to me, and please, that is not gonna happen.
Sonra beni dalmaya götürdü ve evcil denizatlarıyla tanıştırdı bu arada üstüme geliyordu, ama böyle bir şey olmayacak.
That is not gonna happen to Donna.
Bu Donna'a olmayacak.
I promise you, that is not gonna happen.
Sizi temin ederim ki, bu olmayacak.
Babbette, that is not gonna happen to you.
Babbette, bu sana olmayacak.
Ellen. that is not gonna happen.
Ellen. Böyle bir şey olmayacak.
- But that is not gonna happen today.
- Ama inan bana bugün bu olmayacak.
That is not gonna happen.
Bu olmayacak.
That is not gonna happen.
Böyle bi şey olmayacak.
Well, that is not gonna happen to me because... I'm still getting married.
Bunlar benim başıma gelmeyecek çünkü.... ben hala evleniyorum.
- Yeah, well, that is not gonna happen.
- Evet, ama bu hiç olmayacak.
The odds of him hitting that are 2.63 percent. That is not gonna happen.
Kazanma şansı yüzde 2.63.
That is not gonna happen.
Öyle bir şey olmayacak.
You know that. That is not gonna happen.
Sırada sen varsın, biliyorsun ki.
And that is not gonna happen.
Buna izin veremem.
That is not gonna happen.
Bay Walker, öyle bir şey olmayacak.
- That is not gonna happen soon.
- Yakın zamanda olmayacak bu.
That is not gonna happen.
Böyle bir şey olmayacak.
This is not gonna happen again, I can promise you that.
Bir daha olmayacak.
Hey, that's if we get busted, baby. Pike is not gonna let that happen to us.
Hey, eğer enselenecek olsaydık bebeğim, Pike bunu yapmamıza izin vermezdi.
But whatever it is that I could have done whatever I might have implied, whatever you imagined, I'm sorry. It's just not gonna happen.
Benim yapabileceğim her ne ise benden her ne bekliyorsan, ne hayal ediyorsan kusura bakma, olmayacak.
Get that "We Are the World" stuff out of your head'cause it is not gonna happen, not on this campus.
"We Are the World" zırvasını kafandan çıkar çünkü gerçekleşmez, bu kampusta olmaz.
Not that anything bad is ever gonna happen to me.
Bana kötü bir şey olacağından değil.
- That's not gonna happen, Billy. Mitch Stephens'case is small compared to some of these guys'.
Mitch Stephens'ın davası diğer bazılarının yanında ufak kalıyor.
Well, I want my old ass back, but chances are that's not gonna happen, but remember, just the fact that you're here at all is something to be proud of.
Ben de eski popomu geri istiyorum ama bunun olmayacağını biliyorum. Ama unutmayın, buraya gelmiş olmanız bile gurur duyulacak bir şey.
That's not gonna happen. That urn is fragile.
Şu semaver oldukça kırılgan.
That just is not gonna happen.
Bu şey olmayacak.
Something very bad is gonna happen here today, and I want you to know that I'm not gonna let it happen.
Bugün burada kötü bir şey olacak ve bunun olmasına izin vermeyeceğimi bilmelisin.
Otherwise, your only shot is if I volunteer to leave willingly, and, news flash, that's not gonna happen.
Yoksa tek seçenek benim bunu istekli yapmam ve bu olmayacak.
That's just... It's not really gonna happen.
O iş... gerçekleşmeyecek.
What I want is to wake up and see my mom again. For things to go back to the way they were. But that's not gonna happen, and it's all my fault.
İstediğim, uyandığımda annemi tekrar görmek, herşeyin eskisi gibi olması, ama bu olmayacak, ve bu da benim hatam.
And the reason is that you girls wake up in the morning and say, "It's not gonna happen to me."
Ve bunun sebebi siz kızların sabah kalkıp, "benim başıma gelmez" demeniz.
Now, obviously, that's not gonna happen, and trust me, the defense is desperate not to have it happen.
Şimdi, tabiki böyle bir şey mümkün değil, bana güven, savunmada kesinlikle böyle bir şeyi istemiyor.
That's not gonna happen, is it?
Ama bu olmayacak değil mi?
Oh, God, that is so not gonna happen.
Tanrım, böyle bir şey olmayacak.
And, that your family is not even distantly related.. .. To the law and the court.. .. Then what is gonna happen, my brother?
Ailenin de hukukla falan uzaktan yakından bir ilişkisi olmadığını öğrenirse ne olacak kardeş?
But I'm not gonna let that happen to us, because, Cohen what we have is special.
Ama bunun bize olmasına izin vermeyeceğim çünkü Cohen, bizim aramızdaki özel.
And the thing of it is, if we don't take responsibility and step up... not just for the mistakes and the miscues... but for whether or not we're gonna win this battle for our streets... if that doesn't happen... we're gonna lose these neighborhoods and ultimately this city forever.
Ve... Eğer sorumluluk alıp öne çıkmazsak sadece hatalarımız ve yanlışlarımız için değil bu sokaklardaki mücadeleyi kazanmamız için de çünkü bu olmazsa bu mahalleleri nihayetinde de bu şehri ilelebet kaybedeceğiz.
No, it's not what I mean. What I mean is, I'm not gonna let that happen.
Buna izin vermeyeceğimi kastetmiştim.
I called Malaysia and that deal that you were working on... it's not gonna happen.
Malezya'yı aradım ve şu üzerinde çalıştığın iş olmayacak.
- That's not gonna happen.
- O iş yattı.
Listen, by the way, there's messages on the voice mail regarding game night, which is obviously not gonna happen, so you might want to call people and tell them that it's canceled.
Aklıma gelmişken, büyük ihtimalle yapılmayacak olan oyun gecesi için telesekretere mesaj bırakmışlar. belki arayıp, iptal edildiğini söylemek istersin.
That's not the type of change you're telling me is gonna happen, right?
Bana bahsettiğin bu tür bir değişim değildi, değil mi?
That myth does not prove that anything is gonna happen.
Bu efsane böyle bir şeyin olacağını kanıtlamaz.
And that is not gonna happen.
Ve bu olamaz.
And at the end, if they decide that I'm not fit, what do you think is gonna happen to Shay?
Sonuçta beni uygun görmezlerse sence Shay'e ne olur?
She may be fated to die before her time, but what's the point of living for her and for us, if her whole life is spent chasing a tragedy that we're not sure is ever really gonna happen,
Vaktinden önce ölmek belki kaderidir ki bu yaşamın esası onun ve bizim için. Eğer tüm hayatı olacağından emin olmadığımız takip eden bir trajediyle geçirilecekse şimdilik bunun için yapabileceğimiz bir şey yok!
You have been wandering around here like this is some great big joke waiting for hollywood Sam to come rescue you, but that's not gonna happen now, is it?
Buralarda dolanıyorsun, bu kocaman bir şakaymış ve Hollywood'dan Sam'in gelip seni kurtaracakmış, ama bu olmayacak değil mi?
As much as I'd love to believe someone's gonna swoop in and save the day, the fact that no one has tells me it's probably not gonna happen. I'm sorry if that's bleak and horrible and fatalistic, but there it is.
Bu kasvetli, yazgıcı ve korkutucuysa, üzgünüm, ama öyle.
And if daddy's not on board, that is exactly what's gonna happen.
Ve eğer babamın rızası olmazsa, aynen böyle olacak.
But after that I thought :'lf l keep doing drugs and if I keep doing porn, this is what's gonna happen to me again and again.. # l just felt, it was not the right thing for me to do.
Sonra düşündüm ve dedim ki, eğer uyuşturucu kullanmaya ve porno çekmeye devam edersem tekrar tekrar başıma gelecek olan bu. Benim için doğru olanın bu olmadığını hissetmiştim.