The last time i saw you traduction Turc
776 traduction parallèle
Tae Gong Shil. I noticed that you've developed some new sense of desire since the last time I saw you.
Gittiğin süre içinde sende olmayan şehvet düşkünlüğü artmış.
Still, I thought it would be nice for you to take away with you some of Paris'countryside since we were speaking of the country the last time I saw you that perhaps you might like to come with me
Halen daha benimle Paris'in kırsalına gelmen güzel olur diye düşünüyorum çünkü son karşılaştığımızda kasabadan bahsetmiştik. Belki benimle gelip hafta sonunu orada geçirmek hoşuna gider.
The last time I saw you, I gave you good advice.
Son karşılaşmamızda sana bir nasihatte bulunmuştum.
Quite a change from the last time I saw you here... when you knew your Social Security number so well... and took such a strong dislike to Dr. Curtis's finger.
Geçen sefer sizi gördüğümden beri çok değişmişsiniz. O zamanlar sosyal güvenlik numaranızı çok iyi biliyorken Dr. Curtis'in parmağına karşı büyük bir memnuniyetsizlik duymuştunuz.
Did I ask you for something the last time I saw you?
Seni en son gördüğümde senden bir şey istemiş miydim?
You don't sound as happy about it as you did the last time I saw you.
Seni son gördüğümden beri bu konudaki fikrin değişmiş gibi.
You've become so pretty since the last time I saw you.
Son gördüğümden beri bayağı güzelleşmişsin.
The last time I saw you was someplace very gay.
En son görüştüğümüzde eğlenceli bir yerdeydin.
The last time I saw you was probably the most unselfish moment in my life.
Seni son gördüğümde, sanırım hayatımın en cömert anıydı.
You were still in pigtails the last time I saw you.
Seni son gördüğümde at kuyrukluydun.
The last time I saw you was in a mirror.
Sizi son gördüğümde aynadan izliyordum.
The last time I saw you men, you were on the roof.
Sizi son gördüğümde çatıdaydınız.
You don't look as well as the last time I saw you.
Seni son gördüğüm zamanki kadar iyi görünmüyorsun Kittredge.
The last time I saw you... you were waiting in the arena to- -
Seni son gördüğümde... arenada bekliyordun- -
The last time I saw you with her... you looked like a couple.
Seni Catherine'le en son gördüğümde... Bir çift gibi görünüyordunuz.
I wanted you to be just the way you were the last time I saw you.
Tıpkı seni son gördüğüm zamandaki gibi olmanı istiyordum.
My boy, the last time I saw you, I said prison life had taken it out of you.
Evlat, seni en son gördüğümde hapis hayatının seni bitirdiğini söylemiştim.
No, it's just that I haven't seen you for a long time, and it seems to me, the last time I saw you, your hair was a little darker, no?
Hayır, demek istediğim uzun zamandır seni görmedim. Son gördüğümde sanki biraz daha koyu diye hatırlıyorum.
You didn't have that the last time I saw you.
Geçen sefer gördüğümde yoktu.
Well... the last time I saw you, you had friends with you.
Pekala... Seni son gördüğümde yanında arkadaşların vardı.
The last time I saw you two, you were ten jumps ahead of a posse raisin'dust for Mexico.
İkinizi son gördüğümde peşinizdeki atlıların 10 at boyu önünde Meksika'ya topukluyordunuz.
The last time I saw you was at a cocktail party in Warsaw.
Sizi son defa Varşova'da bir kokteyl partide görmüştüm.
I mean, the last time I saw you, you were....
Yani, seni en son gördüğümde... Şimdi ise...
Yeah. Hey, you're looking a lot better than the last time I saw you.
Kimse istemiyorsa... ben...
Because the last time I saw you, your behavior was so disgusting... You know what I mean?
Çünkü seni son gördüğümde hareketlerin o kadar iğrençti ki, anladın mı?
You know, the last time I saw you two together, I felt like a referee in a street fight.
Biliyorsunuz, sizi en son bir arada gördüğümde kendimi sokakta dövüşünün hakemi gibi hissettim.
The last time I saw you you were just born.
Seni son gördüğümde daha yeni doğmuştun.
The last time I saw you, I ended up in this hole.
Seni son gördüğümde, bu deliği boylamıştım.
I knew you did because the last time I saw you, Clark you remarked about how much you liked mine.
Beğendiğini biliyorum, çünkü son görüşmemizde... benimkileri çok beğendiğini söylemiştin.
You know the last time I saw you, you was like that.
Seni en son gördüğümde şu kadarcıktın.
The last time I saw you was at your wedding, I think.
Seni en son düğününde görmüştüm, sanıyorum.
No, I was amazed at how much you'd changed since the last time I saw you without any clothes.
Hayır. Ne kadar değişebildiğine şaşırdım seni elbiselerin olmadan son gördüğümden bu yana.
The last time I saw you...
Seni son gördüğümde...
The last time I saw you, you were sweeping up at McGeer's.
Seni en son gördüğümde, Mcgeer'ın mekânını silip süpürüyordun.
Strange, the last time I saw you, you looked really anxious.
Hayat çok garip. Geçen sefer konuştuğumuzda, adeta nazlanıyordun.
If my husband saw you kissing me... like he kissed me the first time we met, I'm sure that would make him jealous.
Eğer kocam beni, kendisiyle ilk karşılaştığımızda öpüştüğümüz gibi öptüğünüzü görürse, adım gibi eminim, çok kıskanacaktır.
I saw the hungry eye you gave it last time we were up in London.
Londra'dayken ona nasıl iştahla baktığını görmüştüm.
The last time I saw him, he was with you.
Son gördüğümde sizinle birlikteydi.
For the last time, I'm telling you, I never saw the man in my life.
Son kez söylüyorum, bu adamı hayatımda hiç görmedim.
You know, the last time I saw Chris, I was quite worried about her.
Chris'i son gördüğümde onun için endişelenmiştim.
The last time you borrowed something, I never saw it again.
Son kez bir şey ödünç aldığında bir daha hiç görmedim.
But I would like you to tell the court, when was the last time you saw Lucy Dabney alive?
Mahkemeye, Lucy Dabney'i en son ne zaman yaşarken gördüğünüzü anlatmanızı istiyorum?
The last time I saw them together, they were that big and you were pushing them.
Onları en son yan yana gördüğümüzde şu kadarcık büyüklükteydiler....... ve o şey vardı ve parkın içinden onları iterek dolaşıyorduk.
Look, it's been two years since I saw you last, and that was on business, and so was the time before that.
Seni en son 2 yıl önce gördüm, onda da görevdeydik o da aynı böyle başlamıştı.
When was the last time you saw Jess Wade?
Jess Wade'i en son ne zaman gördün?
It's funny When I met you when I saw you at the "Deux Magots"... I was just killing time waiting for Jean, and I killed Jean.
Çok tuhaf, seninle karşılaştığımda "Deux Magots" da sana ilk baktığımda Jean'ı beklerken zaman öldürüyordum, ama şimdi benim için Jean öldü.
The last time I went up with you, all I saw was the inside of a paper sack.
Seninle en son uçtuğumda tek gördüğüm kâğıt torbanın içiydi.
Last time I saw you... you were gonna go visit the professor.
Seni son gördüğümde... profesörü ziyaret etmeye gidecektin.
Hey, when was the last time you saw Robin?
Hey, Robin'i en son ne zaman gördün?
The last time I saw you, it must of been the 20th of June.
Son görüştüğümüzde, 20 Haziran'dı sanırım.
the last time i saw lucky, you were teaching him to tell time.
- Alf... en son Lucky'i gördüğümde, ona... -... saati okumayı öğretiyordun.