The last time we met traduction Turc
193 traduction parallèle
- The last time we met...
- Son karşılaşmamız- -
You know what happened the last time we met.
Son karşılaşmamızda neler olduğunu biliyorsun.
The last time we met was in the RKO Chester.
Geçenlerde sinemada tanışmıştık.
You had a frozen shoulder the last time we met.
Geçen seferinde omuzların ağrıyordu.
- The last time we met was at the races.
- En son yarışlarda karşılaşmıştık.
My behaviour was unforgivable the last time we met.
Son buluşmamızdaki davranışım bağışlanamazdı.
You see the last time we met... my behavior... well I wasn't polite and...
Son karşılaştığımızda davranışım, pek de, kibarca değildi ve bilirsiniz. Lütfen yapmayın.
The last time we met, you said that religion was at the bottom of all this.
Önceki buluşmamızda, tüm bu olayların kaynağında din var demiştiniz.
The last time we met after such a long interval, we greeted each other differently, don't you think?
Uzun bir aradan sonra tekrar karşılaştığımızda, birbirimizi ne kadar farklı selamlamıştık. Öyle değil mi?
Since the last time we met, there's been a change.
Son görüştüğümüzden beri durum değişti.
But the last time we met, you were sitting on a horse dressed up like a bed.
Son karşılaştığımızda, bir atın üstündeydiniz ve yatak gibi giyinmiştiniz.
The last time we met, you were wearing a skirt.
En son görüştüğümüzde etek giyiyordun.
A lot has happened since the last time we met here.
Son buluşmamızdan bu yana çok büyük gelişmeler oldu.
The last time we met, you tried to throw me off a building.
Son karşılaştığımızda beni bir binadan atmaya çalıştın.
My brother and I said some... unforgivable things the last time we met, but, I'm tryin'to put that behind me.
Kardeşim ve ben son karşılaşmamızda affedilemeyecek şeyler söyledik ama bunu arkamda bırakmaya çalışıyorum.
My lord gave me a thorough briefing as to what's happened to you and Gabrielle since the last time we met.
Son karşılaştığımızdan beri sana ve Gabrielle'e ne olduğuyla ilgili Lordum bana doğrudan bir brifing verdi.
Even though, as I recall, the last time we met one of my clients had the grave misfortune to be um...
Hatta son buluşmamızda maalesef müvekkillerimden birisinin başına çok talihsiz bir olay gelmiş olsa...
He's deadly, and the last time we met he kicked my ass.
Son karşılaşmamızda bana ağzımın payını verdi.
I think they've gotten smarter... since the last time we met.
Sanırım son karşılaşmamızdan daha akıllı görünüyorlar.
The last time we met, I managed to survive.
Son buluşmamızda, kurtulmayı başardım.
You seemed to enjoy it the last time we met.
Son görüşmemizde hoşlanmış gibiydin.
And the last time we met, you helped my people avert a war.
Ve son karşılaştığımızda halkımın bir savaşa girmesini önlediniz.
Do you remember the last time we met, Monk?
Monk, en son görüştüğümüz zamanı hatırlıyor musun?
My powers have doubled since the last time we met, Count.
Son karşılaşmamızdan bu yana daha da güçlendim kont.
The last time we met you were generous enough to grant me absolution.
Son karşılaşmamızda, günahlarımı affedecek kadar naziktin.
Do you remember, Clavo, what I said to you the last time we met?
Clavo, son görüşmemiz de sana ne dediğimi hatırlıyor musun?
You know that restaurant where we all met up at the last time?
Geçen sefer sınıf arkadaşlarımızla buluştuğumuz yeri hatırlıyor musun?
If my husband saw you kissing me... like he kissed me the first time we met, I'm sure that would make him jealous.
Eğer kocam beni, kendisiyle ilk karşılaştığımızda öpüştüğümüz gibi öptüğünüzü görürse, adım gibi eminim, çok kıskanacaktır.
Also I owe you an explanation for my unceremonious departure the last time that we met.
Ayrıca sana da son görüşmemizden sonraki ani ayrılışım ile ilgili bir açıklama borçluyum.
There was a bottle the first time we met.
İlk karşılaştığımızda da bir şişesi vardı.
We met for the first time on board ship.
Grup değil. İlk kez gemide karşılaştık.
Master Guan, this is the first time we've met And maybe the last
Guan usta, sizinle ilk defa tanışıyoruz ve belkide son defa
You wouldn't be the greedy kind that'd hold out on us last time we met, would you?
Geçen defaki gibi açgözlülük yapıp bir şey saklamayacaksın değil mi?
I guess we met at the wrong time.
Sanırım yanlış bir zamanda karşılaştık.
Your majesty The last time you and I met We talked about what you thought was the role of the Jews In the scheme of things.
Haşmetmeapları son görüşmemizde bu tertipte Yahudilerin alacağı roller hakkındaki fikirlerinizi iletmiştiniz.
I GUESS YOU'RE JUST REMEMBERING THE 10,000 BUCKS I TOOK OFF YOU LAST TIME WE MET.
Son karşılaşmamızda senden yolduğum on bin doları unutmuşa benziyorsun.
You know, I have often thought of that funny story you told me... the first time we met on the beach.
Sık sık aklıma, bana kumsalda ilk karşılaştığımızda anlattığın o komik hikaye geliyor.
Meet me where we met the first time.
İlk karşılaştığımız yerde buluşalım.
Do you remember the first time we met?
İlk karşılaştığımız zamanı hatırlıyor musun?
I knew we had a lot in common the first time we met.
İlk karşılaştığımızda bir çok ortak noktamız olduğunu anlamıştım.
What if the first time we ever met was last night in your- - in our apartment and everything you remember and everything that I'm supposed to remember never really happened?
Ya ilk tanışmamız dairende geçirdiğimiz dün gece anımsadığın her şey hatırlamamız gereken her şey aslında hiç olmadıysa?
" When we met the last time in the cedar tree...
" Sedir ağacındaki son buluşmamızda...
The first time we met, you tried to kill me.
İlk karşılaştığımızda, beni öldürmek istedin.
"The first time we met, you stole my heart."
İlk karşılaştığımızda çaldın kalbimi.
The very first time when we met you in school, we were so happy going to school makes our hearts leap up and we would run to get to school with joy
Sizinle okulda ilk karşılaştığımızdan beri çok mutlu olduk. Okula gitmek yüreklerimizi kıpır kıpır yapıyor. Okula ulaşmak için tüm gücümüzle ve neşeyle koşarız.
One day we met, and you had a new friend, beside you all the time and my heart was broken.
Bir gün karşılaştık, senin yanında yeni bir arkadaşın vardı. Kalbim kırıldı. Artık çok geç olduğunu fark ettim.
Last time we met was the landing operation in Nemuro.
En son Nemuro da çıkartma operasyonunda karşılaşmıştık.
The first time we met?
İlk karşılaştığımız anı.
Do you remember The first time we met?
Hatırlıyor musun, ilk karşılaştığımız zamanı?
It's the painting I started when we met the first time in the field.
Arazideyken karşılaştığımızda... başladığım manzara resmi.
Now that we've met... I feel for the first time the joy of being alive.
şimdi karşılaştık... ilk kez hayatta olmanın tadına varıyorum.