The one that got away traduction Turc
216 traduction parallèle
If you ask me, he's probably nuttier than the one that got away.
Bana sorarsan, muhtemelen kaçandan daha çatlak.
- The one that got away with the money?
- Parayla birlikte tüyen adam mı?
You're the one that got away.
Şu elimden kaçan olarak.
Years later you can look at someone and think "Well, I guess that's the one that got away."
Yıllar sonra birine bakıp : "Galiba kaçırdığım buydu." diyebiliyorsun.
- The one that got away.
- Bu kaçanı.
[Sighs] Miss Hair Spray 1 985 was the one that got away.
Bayan Saç Spreyi 1985. Kıl payı ile kaçırdım.
The one that got away.
Elimden kaydı.
The man who sold me the gun. The one that got away. And his van.
Tabancayı satın aldığım adam ile minibüsünü gördüm.
I will take care of the one that got away.
Ben de kaçan balığın icabına bakacağım.
I'll take care of the one that got away.
Ben de kaçan balığın icabına bakacağım.
Wanna spend a little time with the one that got away in college, bring me a three-view photo I plug in a few figures and you can be with anybody you want.
okuldan kaçan biriyle biraz zaman geçirmek istiyorsun, 3 boyutlu bir fotoğraf getir birkaç şekil eklerim ve istediğin herhangi biriyle beraber olabilirsin.
In any case, I would advise not to attempt to track the one that got away.
Her ihtimalde, kaçan iblisin izini sürmemek akıllıca olur.
Lonely Christmas eve. Call the one that got away. Why call her back and mislead her?
Yalnız bir Noel geçirdiği için eski sevgilisini aramaya karar vermiş olmalı.
Looks like that's the one that got away.
Sanki uzaklaşan birine benziyor.
You're the one that got away.
Asıl elimden kurtulan sensin.
So as you spend the rest of your life riding that mower up and down the great grass of the Cape I want you to have that one burning image in your mind of the one that got away.
Hayatının geri kalanında Cape'in çimenlerini o aletle biçerken kaçırdığın o tek şeyin hayalleri ile yanmanı istiyorum.
Kyle talks about you like you were the one that got away.
Kyle senden kaçan şans gibi söz ediyor.
The one that got away.
Elden kaçan bir lütuf.
The one that got away.
Kaçan köpek.
The one that got away, huh, son?
Elinden kaçırdığın oydu, ha, evlat?
And you should've seen the one that got away.
Nasıl kaçtığımı görmeliydin.
Oh, man. The bald dude at the hotel, the one that got away.
Oteldeki kel adam.
The biker guy back there, the one that got away... who killed Hartigan and the other officer... ripped through solid steel, made you shit your pants?
Motosikletçi adam, elimizden kaçan... Hartigan'ı ve öbür memuru öldüren... çelik paneli yırtıp kaçan, ödünü koparan o adam var ya?
I am going to find the one that got away.
Ben kaçanı bulacağım.
The one that got away.
Ve seninle karşılaştım.
The one that got away, I'm sure, is reporting to his friends now.
Kaçan, eminim ki, arkadaşlarına rapor veriyordur.
- The one that got away.
Kaçan adamı.
Like the girl from high school the one that got away.
Şu çekip giden lisedeki kız gibi. Ne dediğimi anlıyor musun?
The one that got away.
Kirişi kıran kadın.
The one that got away.
Oltadan kaçan balık, değil mi?
She's the one that got away.
Ortalıktan sıvışan o.
The one that got away.
- Şu tanığı arıyordu.
323 pages on the one that got away.
Kaçan birinin arkasından tam 323 sayfa.
He was the one that got away.
Kurtulan tek kişi oydu.
The one that got away.
Hatırladın mı? Hani şu kaçan adam.
You know, I'm already starting to feel like this is the one that got away.
Asıl kaçırdığımız noktanın bu olduğunu düşünmeye başlamıştım zaten.
There's only one guy that ever kicked Paul in the pants and got away with it.
Paul'un kıçına tekmeyi basıp bundan zarar görmeyen tek kişi var.
The fish that got away is always the biggest one.
Kaçan balık, her zaman için, en büyük olandır.
And you're the one that got away.
Ve kurtulan da sen oldun.
One fellow that got away said the Yojimbo looked exactly like Izo!
Kaçmayı başaran adam korumanın kesinlikle Izo'ya benzediğini söylüyor.
Hyatt, how is it you're the only one that got away?
Hyatt, nasıl oldu da bir tek sen kurtuldun?
He got so upset about the poverty in Moscow... that he went one night into the poorest section... and just gave away all his money.
Moskova'daki yoksulluğa üzülüyordu... Bir gece en yoksul semte gidip... tüm parasını dağıttı.
If you got one child and the child's doing that, then you got to take it away, you know.
Tek çocuğunuz bunu yapıyorsa zaten, gitmesi gereken yer belli.
You're the only one that got away?
Tek kurtulan sen misin?
- Actually, I'm not. Darryl's the one that got away.
Darryl kurtulanlardan.
Or we are going to end our lives at sea. Pursuit of the big one that got away.
Yada elimizden kaçan koca balığı yakalamaya çalışırken denizde öleceğiz.
I got carried away one time and got out in front of the gun, shooting the gun firing, and that was a big mistake, because the muzzle blast got me and knocked me about 40 feet, ass over tea kettle.
Bir keresinde kendimi kaptırdım ve topun ateş edişini çekmek için topun önüne geçtim. Büyük bir hataydı. Topun ağzındaki patlama beni 12 metre uzağa fırlattı.
Like the one at the auction that got away, this one comes from our local stock.
Açık artırmada kaçan gibi bu da yerel stoğumuzdan geliyor.
Anyone messes with the one that got away and you get all up on your high horse, don't you?
- Audrey.
The one that fainted and got away with it.
Şu bayılan ve aklanan çocuk.
One time me and Hank polished off four bottles of Cherry Mad Dog and swore to each other that if one of us ever got put away for hard time, the other one would break'em out.
bir gün ben ve Hank 4 şişe bira ve biraz sosisli yürüttükten sonra birbirimize söz verdik. Eğer ikimizden biri zor duruma düşerse diğerimiz, onu bu durumdan kurtarmak için yardım edecekti.