The truth will come out traduction Turc
80 traduction parallèle
The truth will come out though, won't it?
Gerçek ortaya çıkacak, değil mi?
The truth will come out
Gerçek ortaya çıkacaktır
Christ, I kept thinking, you know, someday... some... some... some... The truth will come out, you know, and she'll understand.
Tanrım, hep umut etmeyi sürdürdüm, bir gün - bir gün gerçek ortaya çıkar ve o beni anlar diye.
The truth will come out.
Gerçek ortaya çıkacak.
But the truth will come out.
Ama gerçek ortaya çıkacak.
I've been in politics long enough to know that if the media gets hold of this tape, the truth will come out.
Ben de medya bu kasetle uğraşırsa gerçeğin ortaya çıkacağını bilecek kadar uzun süredir siyasetteyim.
And today, the truth will come out.
Ve bugün, gerçek meydana çıkacak.
This may work for a while, but eventually the truth will come out.
Bir süre işe yarayabilir, ama gerçek ortaya çıkacaktır.
Once the state medical board reviews Nathan's findings the truth will come out anyway.
Eyalet Tıp Kurulu Nathan'ın bulduklarını incelediği zaman gerçek her şekilde açığa çıkacaktır.
I'm sure some version of the truth will come out sooner or later... but I was hoping to hear it from you first.
Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağından eminim ama belki ilk sen anlatırsın.
It's both of your faults, and the thing is, the truth will come out.
Her ikinizin de hatası ve er ya da geç gerçek ortaya çıkacak.
With Lee Jay alive, there's a chance the truth will come out.
- Lee Jay hayatta kalırsa gerçek ortaya çıkabilirdi.
When we start the study tomorrow, the truth will come out.
Yarın incelemeye başlayınca gerçeği öğreneceğiz.
- The truth will come out about all I've done.
Ve gerçek ve yaptığım her şey gün yüzüne çıkacak.
We don't know everything right now, but I promise you, the truth will come out, because it always does.
Henüz herşeyi bilmiyoruz, Ama söz veriyorum, Gerçek ortaya çıkacak, her zaman ortaya çıkar.
The truth will come out...
Gerçek ortaya çıkacaktır.
We'll just do a D.N.A. test... and the truth will come out, right?
DNA testi yapınca gerçek ortaya çıkacak. Tamam mı?
Then the truth will come out somehow.
Böylece gerçek ortaya çıkacak.
The truth will come out, Powell.
Gerçek ortaya çıkacak Powell.
Get out - The truth will come out
Gerçekler ortaya çıkacaktır.
- Go home, lay low, the truth will come out.
Eve git, göze batma, gerçek bir gün ortaya çıkacak. Yapamam.
But I can promise you, whether Sam is guilty or innocent, the truth will come out.
Ama size söz veriyorum, Sam ister masum olsun ister suçlu, gerçek mutlaka ortaya çıkacaktır.
And I have learned over these last many years, being involved in politics, that the best thing to do in these cases is just to be patient, take a deep breath and the truth will come out.
Ve politikayla geçen birkaç yıldan öğrendiğim kadarıyla, bu tür davalarda yapılacak en iyi şey sabırlı olup derin bir nefes almak ve gerçeğin açığa çıkmasını beklemektir.
Very well, Inspector, but the truth will come out. One way or another.
- Pekâlâ ama gerçek nasıl olsa ortaya çıkacak.
There's going to be a military investigation ; the truth will come out.
Askeri bir soruşturma olacak, gerçek gün yüzüne çıkacaktır.
The truth will come out, you know?
Gerçek ortaya çıkacak, biliyorsun?
Look, the truth will come out, when the F.D.A. investigates, they'll invalidate Seattle Grace as a research institution.
Gerçek ortaya çıkacak ve F.D.A. araştırma yaptığında Seattle Grace hastanesinin araştırma enstitüsü olmasını iptal edecek.
The truth will come out.
Gerçek ortaya çıkacaktır.
One way or another, the truth will come out.
Öyle ya da böyle gerçek ortaya çıkacak.
The truth will come out...
Gerçekler ortaya çıkacak...
The truth will come out, man.
Zamanı gelince gerçek ortaya çıkacak.
And I know the truth will come out.
Gerçeğin ortaya çıkacağını da biliyordum.
Yes, but not for long, since at one point those women will start craving pickles and the truth will come out!
Evet ama uzun sürmez.. bu da bizim için fazla sürmeyecek gerçek ortaya çıkacak!
And the truth will come out.
Ve gerçek ortaya çıkacak.
Even if you kill me, the truth will come out :
Beni öldürsen bile, gerçekler ortaya çıkacak.
If we rape her, she will maybe come out with the truth...
Ona tecavüz edersek, belki gerçeği itiraf eder.
Do you think the truth will ever come out at the trial?
Sizce gerçekler mahkemede ortaya çıkacak mı?
The truth will come out. - It's only a question of time.
- Sadece zamanlaması değişebilir.
The truth that will come out of your mouth can end that terror forever.
Aslında tek ihtiyacımız senin sözlerin. Sadece senin sözlerin bu terörü bitirebilir.
04, 00 : 08 : 00 : 04, The truth will never come out.
Topraklara tecavüz eder-mecazi olarak - ve kendi öz kızına tecavüz eder-gerçek anlamda - ve bu ensest ilişkiden doğan çocuğu da yanında alıkoyar.
Then the real truth will come out.
O zaman olayın içyüzü ortaya çıkar.
The truth about Clark will come out in any case.
Clark hakkındaki gerçekler her durumda da açığa çıkacak.
after this next killing, the truth will have to come out.
diğer cinayetten sonra, gerçekler açığa çıkacak.
The truth will never come out of his mouth.
Gerçek asla ağzından çıkmayacak.
Ok Alright then you and your cameraman will remain in custody until you come out with the truth.
Tamam. Peki o zaman sen ve kameramanın doğruyu söyleyene kadar nezarette kalacaksınız.
I don't think the truth will ever come out.
Gerçeğin ortaya çıkacağını sanmıyorum.
Even if the truth is buried for centuries, it will eventually come out and thrive.
Gerçek, yüzyıllar boyunca bile saklanılsa da eninde sonunda ortaya çıkar ve işler yoluna girer.
If the truth does come out many will wonder why it isn't recorded in the book of Oa.
Eğer gerçekse neden Oa kitabında kaydedilmemiş diye merak edeceğim.
If the truth does come out, many will wonder why it isn't recorded in the book of Oa.
Eğer gerçek ortaya çıkarsa bir çok kişi bunun neden Oa'nın kitabında yazmadığını soracaktır.
You do everything I say or the truth about him will come out.
Her dediğimi yapacaksın yoksa onun hakkındaki gerçek ortaya çıkar.
If I didn't irritate you, all the truth will never come out.
Eğer ben olmasaydım, bu gerçekler asla ortaya çıkmayacaktı.