Themistokles traduction Turc
35 traduction parallèle
His men call him... Themistokles.
Adamları ona Themistokles diyor.
Themistokles would let the good King Darius decide.
Themistokles bu kararı ulu kral Dara'ya bıraktı.
And Themistokles would seize it.
Ve Themistokles o anı yakaladı.
A moment that would make Themistokles a legend.
Themistokles'i efsane yapacak bir an.
Yet even as the praise and glory were heaped upon him. Themistokles knew in his heart he had made a mistake.
Övgülere ve iltifatlara boğulduğu sırada bile Themistokles bir hata yaptığını biliyordu.
Themistokles knew he should have killed that boy.
Themistokles, o genci öldürmüş olması gerektiğini biliyordu.
And so it was Themistokles himself who sent a ripple across the Persian empire. And set into motion... forces that would bring fire to the heart of Greece.
Themistokles Pers İmparatorluğu'nda dalgalanmalara yol açıp Yunanistan'ın kalbine ateş salacak güçleri harekete geçirmiş oldu.
It should be little more than a formality for Themistokles the hero of Marathon... to finish what he began.
Maraton kahramanı Themistokles için başlattığı işi bitirmek çok kolay olacaktır.
It's Themistokles.
Themistokles konuşuyor.
Themistokles will need more than our cities'ships.
Themistokles'e gemilerimizden fazlası lazım.
Themistokles.
- Themistokles.
Themistokles.
Themistokles.
That is your dream, Themistokles, not ours.
O senin hayalin, Themistokles, bizim değil.
Themistokles, I've set your plan in motion and my land force will be assembled by the second day.
Themistokles, planını uygulamaya başladım ve kara gücüm ikinci gün toplanmış olacak.
The commander of the Greek force is named Themistokles.
Yunan gücünün komutanı Themistokles adında bir Yunanlı.
This Themistokles has shown himself to be quite brilliant in battle.
Bu Themistokles savaşta bir dahi olduğunu kanıtladı.
I was speaking of Themistokles.
Themistokles'ten söz ediyordum.
You see how Themistokles employs deception with such grace?
Themistokles'in ne kadar ustaca aldatmaya başvurduğunu görüyor musun?
She'd like to meet with Themistokles.
Themistokles'le görüşmek ister.
Now come, Themistokles. We have much to discuss.
Gel, Themistokles, görüşecek çok şeyimiz var.
I don't blame you, Themistokles.
Seni suçlamıyorum, Themistokles.
Themistokles!
Themistokles!
Themistokles watches the bodies of his men turn the Aegean red with blood.
Themistokles, adamlarının cesetlerinin Ege'yi kızıla boyamasını izledi.
How many men would have been saved if Themistokles had killed that boy?
Themistokles o genci öldürseydi kaç erkeğin hayatı kurtulurdu?
Listen to me, Themistokles.
Dinle beni Themistokles.
Have I not given enough for your ambitions, Themistokles?
Hırsların için yeterince şey vermedim mi, Themistokles?
Themistokles was a worthless coward.
Themistokles beş para etmez bir korkaktı.
Themistokles of Athens.
- Atinalı Themistokles.
Themistokles is dead.
- Themistokles öldü.
This is your fault, Themistokles.
- Bu senin suçun, Themistokles.
Today I want to feel Themistokles'throat beneath my boots.
Bugün çizmemin altında Themistokles'in gırtlağını hissetmek istiyorum.