English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Then again

Then again traduction Turc

7,821 traduction parallèle
But then again, I don't know much about Doctor Who.
Tekrar söylüyorum, Doctor Who hakkında pek bir şey bilmem.
Walker vetted her for Solicitor General, then again when he made her special prosecutor.
Walker onu Başsavcı atarken ve özel savcısı yaparken inceletmişti.
~ Then again, he may.
- Yine de yapabilir.
So, it was first auctioned in New York in 1978 after Ms. Crawford's death, and then again in 1992, in Miami, where the bids topped 20,000 grand.
İIk kez 1978 yıIında New York'ta ihalesi yapıIdı,... Bayan Crawford'ın ölümünden sonra,... sonra 1992 yıIında Miami'de tekrar yapıIdı, teklifler 20 milyonu aşmıştı.
Once, just before the Bellings bombing, and then again yesterday.
Bir kez Bellings bombalamasından önce. Ve bir kez de dün.
Henry has been a little scarce today. But then again, who needs boys, right?
Henry'yi bugünlerde bulmak zor biraz ama kimin oğlanlara ihtiyacı var ki sanki, değil mi?
Then again, I might surprise you.
Üstelik, seni şaşırtabilirim.
And then again, I might not.
Ama olmayadabilir.
Well, it's not ideal, but then again, Neither is living in a foreclosed house.
İdeal olan bu değil ama icralık bir evde daha iyisini bekleyemeyiz.
Then again, why should you be any different from the rest of us?
Hem neden bizden bir farkın olsun ki?
Then again, I've been saying sorry my whole life.
Yine de, ben hayatım boyunca özür diledim.
Then again, all old people pretty much look that way, so...
Ama tüm yaşlılar aşağı yukarı böyle görünüyor zaten.
Then nothing will ever hurt again.
Sonra hiçbir şey bir daha canını yakmayacak.
And if you know that I won't ever be attracted to you again, then you won't try to get back together with me?
Ve senden bir daha etkileneceğimi bilirsen yeniden birlikte olmamız çalışmaz mısın?
Last I saw you, bloodied and broken, strung up by your wrists in that archway, and then leaving me to think you're dead, or certain never to return again, and this is how you come home?
Seni son gördüğümde kanlar içinde o kemerde bileklerinden asılmış bitkin hâldeydin ve sonra da öldüğünü düşündürerek veya belki bir daha dönmemek üzere bırakıp gittin ve şimdi eve böyle mi dönüyorsun?
Then I'll tell you... Once... And never again.
O zaman sana anlatayım ama bir defalığına, ikinciyi asla anlatmam.
Then we have to have this conversation again.
O zaman bu konuşmayı tekrar yaşamak zorunda kalırız.
If you're not convinced, then I won't mention it again.
Sen ikna olmazsan, bu konuyu bir daha açmayacağım.
Mary and Billy got divorced, then remarried, then got another divorce, but are planning to get remarried again in the spring.
Mary ve Bill boşandı, sonra tekrar evlendi sonra tekrar boşandı ama baharda yeniden evlenmeyi planlıyor.
And then you slept with her, and then the next morning you told her that you would never trust her again, correct?
- Onunla birlikte oldun. Ertesi sabah da bir daha ona güvenemeyeceğini söyledin, doğru mu?
How dare i? And then you said to me, "george tucker, never darken my doorstep again."
Sonra da bana "George Tucker, bir daha asla eşiğimi karartma" demiştin.
And then when you got scared of-of what he might do in retaliation, you held his head under the syrup until he stopped moving, so he could never, ever... beat you again.
Sen de kendine gelince sana yapacaklarından korktun ve sonunda kıpırdamayı kesene dek onun kafasını şurupta tuttun böylece bir daha asla ama asla sana vuramayacaktı.
And then you try to wake them, and when they kick again, well... You get down on yer knees and promise god anything he asks if he'll just keep them safe.
Yeniden tekmelediklerindeyse dizlerinin üzerine çöküp güvende olmalarına izin verirse istediği her şeyi yapmak için Tanrı'ya söz verirsin.
Then maybe be a lifeguard again.
Sonra tekrar cankurtaranlık yaparım belki.
You just die and then you do it all over again.
Ölüyorsun, sonra tekrar kalkıp, tekrar aynı etaplara devam ediyorsun.
And then I hope to never see any of you again.
Sonra bir daha hiçbirinizi görmemeyi umarım.
And then you went missing and I thought I'd never see you again.
Sonra bir de ortadan kaybolunca bir daha seni hiç göremeyeceğimi sandım.
But she obeyed and worked all day with no hesitation and then limped back to the barn at night, waiting in the dark not moving until the beating and the work started again the next morning.
Ama o usluydu ve tereddütsüz bütün gün çalışırdı gece olduğunda da ahıra topallayarak giderdi dövülene ve ertesi sabah tekrar çalışana kadar karanlıkta hareketsiz dururdu.
So I give'ee a day to make it right wi'Poldark, and then I'll be back here again to fetch'ee home.
Bu yüzden Poldarkla vedalaşman için sana bir gün veriyorum. Sonra buraya tekrar gelip seni eve götüreceğim.
My poor little boy. He has these spasms, then he vomits and there's relief, but only for a time, and then it begins again.
Zavallı oğlum o kasılmaları geçiriyor sonra kusunca rahatlıyor ama biraz zaman geçince yine tekrar başlıyor.
I want to know just one thing, and then you will never see me again.
Sadece bir şeyi bilmem gerek ve beni bir daha görmeyeceksin.
And then he hit me again.
Sonra bana bir daha vurdu.
You banged two and then never called them again.
Neden hiç bana Jess'in ateşli arkadaşlarından birini ayarlamadın? İkisine çaktın zaten ama sonra kızları hiç aramadın.
I'm only gonna ask you this once, and then I promise I will never bring up the Glee Club again.
Bunu sana sadece bir kez soracağım ve Glee Kulübü'nü tekrar sorun etmeyeceğine söz ver.
♪ Then I counted to ten again ♪
Sonra tekrar ona kadar saydım
And then we're doing it all over again.
Ardından, hepsini yeniden yapıyorz.
I know you, so I made this list of people that dropped out and were huge for five minutes, but then were never heard of again.
Seni biliyorum, ben de liste yaptım beş dakika ünlü olan ama daha sonra duyulmayan.
What if I say no to the show, and then I never get cast on Broadway again?
Eğer gösteriye hayır dersem ve Broadway'de bir daha rol bulamazsam?
Look, Carol and Burt both lost people that they were in love with, and then they found one another and they started over again.
Burt de Carol da aşık oldukları insanları kaybettiler,... ve birbirlerinde aşkı buldular,... yeniden başladılar.
It gets bruised and then it gets back up again.
Bozulur ve sonra düzelir.
And then we'll talk again.
Sonra tekrar konuşuruz.
In 1854, I encountered an illusionist in Vienna, and he was dazzling, magnificent, powerful, and then nearly half a century later, I stumbled upon this man again.
1854'te, Viyana'da bir illüzyonistle karşılaştım ve büyüleyiciydi muhteşemdi güçlüydü ve neredeyse yarım yüzyıl sonra tekrar bu adama rastladım.
One appointment, okay? And then never again.
Sadece tek bir hasta.
Then Zekey will whip me away from you again and whop it up my ass.
Sonra Zekey'nin beni tekrar senden çekip kıçıma şaplak atmasını istiyorum.
it breaks things down, but then it builds them back up again.
Bu.. Önce bozuyor,... sonra tekrar düzeltiyor.
It's just microscopic robots programmed to tear us down, and then build us up again and again.
Bunlar bizi yıkmak ve sonra bizi tekrar tekrar düzeltmeye programlı mini robotlar.
Maura : Then the assailant struck him again.
Daha sonra saldırgan ona tekrar saldırmış.
I'll help you do something good, and then you don't have to see me again.
Sana iyi bir şey yapmanda yardım edeyim, ve sonra bir daha beni görmek zorunda değilsin.
Then you break your nose again, so watch your step.
Burnunu kıracaksın, o yüzden nereye bastığına dikkat et.
♪ and then it goes away again ♪
Sonra yine gidecek
Why didn't you report it then? I didn't think I'd ever gonna see him again.
- Neden o zaman rapor etmedin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]