Then i'm going traduction Turc
2,678 traduction parallèle
Then I'm going to meet you downstairs, okay?
Sonra da aşağıda buluşuruz, olur mu?
I'm going to need you make an incision a little above the ligament and then extend it downward about two inches, okay?
Senden bağ dokusunun biraz üstünden bir kesik atmanı ve yaklaşık 5 santim kadar aşağıya devam ettirmeni istiyorum, tamam mı?
I mean, if you thought that where you were going wasn't safe and happy and full of love, then it would make it harder for you to go.
Yani, eğer gideceğin yerde güvenli, sevgi dolu ve mutlu hissedeceğini düşünürsen gitmek senin için daha kolay olur sandım.
Yes, I'm taking all the glory and going down in history, but then he's not getting shot in the head.
Tamam, zaferi kazanıyorum ve tarihe geçiyorum, ama o da kafaya kurşunu yemiyor.
Look, if I'm going to get killed, Annie, which at this point is fairly probable, then I have to get my story out.
Annie, eğer öleceksem ki, büyük ihtimalle öleceğim bu yazının yayınlanması lazım.
I've got to go pick up my pension at the bank, then I'm going to see Sergei.
Önce bankaya gidip emekli maaşımı almam gerekiyor sonra da gidip Sergei'yi göreceğim.
Maybe I'm going home then.
Ben de eve gideyim o zaman.
Then, I'm going.
Ben gidiyorum.
Well, I'm going to find out who that guy is, then I'm going to the place where you took those photos.
Şimdi, önce bu adamın kim olduğunu bulacağım sonra da bu resimleri çektiğin yere gideceğim.
I'm going to Maine, I'm gonna do my show, get a lobster roll, maybe, get a motel room and then throw three of these things down my head with some cognac.
Maine'e gidip şovumu yapacağım belki bir ıstakoz rulo alırım bir motel odası tutar sonra da konyakla beraber üç tane yuvarlarım bunlardan.
And then I'm going home.
Sonra da eve gideceğim.
I'm going to see a psychiatrist and then Creative Workshop and then we have Body and Movement at 4.
Bir psikiyatrla görüşeceğim, sonra Yaratıcı Atölye var saat 4'te de Vücut Ve Hareket varmış.
I'm going to lead up to the interview, and then we're on.
Ben röportajın açılışını yapacağım, sonra konuşacağız.
I know, I just have to figure a few things out first, but then, look out. You're going to have a partner.
Önce birkaç şeyi yoluna koymalıyım sonra bir bakmışsın bir ortağın oluvermiş.
If you don't say something, then i'm going to keep dating.
Bir şey söylemezsen, buna devam edeceğim.
Okay, I'm going then
Peki... Adeta meleksiniz, melek! Ablanız gidiyor.
I had to actually get my aunt to call and find out what was going on, and then she called me back, and my first thought was - just because on the phone she says,
Neler olduğunu anlamak için tekrar halama ulaşmaya çalıştım. Sonra tekrar o beni aradı. Telefonda ilk söylediği şey...
And then I find out that Raj's sister Priya, who I've been going out with for eight months, is moving back to India.
Üzerine bir de sekiz aydır çıktığım Raj'ın ablasının, Hindistan'a geri döneceğini öğrendim.
I may be a soulless bastard, Detective, but I'm no fool. Wo Fat is making one last deal, and then he's going to disappear.
Wo Fat son işini hallediyor, sonra ise ortadan kaybolacak.
Then I guess you'd better inform your mother that I'm going to be late for dinner.
O zaman sanırım anneni arayıp yemeğe gecikeceğimi de söylersin.
I was going to take Omar from the gym, but then him and his boyfriend decided to go on a cruise last minute, and Hicks was my backup plan. And now, I don't know what to do.
Spor salonundan Omar'ı götürecektim ama sonra Omar ve onun arkadaşı son anda gemi gezisine gitmeye karar verdi ve Hicks benim yedek plânımdı ve şimdiyse ne yapacağımı bilmiyorum.
I'll figure out what's going on in Jerry's head, and you guys just find him, and then get out of there.
Ben Jerry'nin kafasından neler geçtiğini bulmaya çalışayım siz de onu bulun ve oradan hemen çıkın.
Addy, I need a blood test! Then I'm going to need you to track down a sailor named Chase Cobb'cause he's in big trouble.
- Addy, kan testine ihtiyacım var ve sonra da Chase Cobb adında bir askeri bulmanı istiyorum çünkü başı büyük belada.
I'm going to school, and then I'm coming back here, and then I'm going to school...
Okula gidip eve döneceğim sonra yine okula gidip...
I'm going to apply the stuff that Adam and I made and then we'll do the chant together.
Adam ve benim yaptığım şeyi uygulayacağım. Sonra birlikte ayini yapacağız.
Then I'm going to take a hot bath.
Sonra da bir banyo yapayım.
And then I'm going to come out, but you have to keep your eyes closed.
Dışarı çıktığımda da gözlerini kapalı tutman gerekiyor.
Say you're having sex with a bird, man, if she's on it as well, I'm going to have a good night then.
Diyelim ki pilicin biriyle sevişiyorsunuz eğer o da çekmişse, o zaman çok güzel bir gece geçireceksin demektir.
I'm just taking out a little bead of cartilage, from the back end of the nasal septum which we are then going to replace the front end with.
Nazal septumun arka ucundan ön tarafın yerini doldurması için küçük bir parça kıkırdak alıyorum.
Then, all of a sudden, pain shot up my arm and my chest started going tight and then I lost my breath.
Sonra aniden kolumda bir ağrı oldu ve göğsüm sıkışmaya başladı. Nefes alamadım.
And it very quickly progressed from half a gram every couple of weeks, to a gram every week, to two grams three times a week, then suddenly I might be going out every night of the week and I would come into work on a Monday saying, "Oh, heavy weekend - might have a light one tonight"
Ve dozu çok çabuk artırmıştım. Birkaç haftada yarım gramdan, her hafta 1 grama, haftada üç kez 2 grama, sonra aniden kendimi haftanın her günü dışarda buldum. Pazartesi işe giderken "Sıkı bir hafta sonuydu bu gece birazcık çekebilirim" derdim.
Then I'm not going anywhere.
Hiç bir yere gitmiyorum.
Then I'm going to cut off your dad's dick, pour dog chunks on it, and feed it to the wolves.
Sonra babanın çükünü kesip, üzerine köpek toprağı döküp kurtlara yedireceğim.
Then I'm going to snoop for dildodatic devices.
Sonra dildomsu araçları kurcalayacağım.
I guess I was just, you know, focusing on my dream of going to New York and getting into NYADA, but... then I realized that part of that dream is going there with you.
Sanırım ben sadece hayalime odaklanmalıyım. New York'a gidip NYADA'ya girmeliyim. Ama farkında vardım ki bu hayalin bir parçası da oraya seninle gitmek.
I really thought this was going to be the beginning of a friendly cooperation between business associates, but if it's competition that you want, then I suggest you watch your back.
Bunun gerçekten aynı işi yapan kişiler tarafından arkadaşça bir bilgi paylaşımı ve anlaşma olacağını düşünmüştüm ama istediğin şey rekabetse kendini kollamanı öneririm.
And I'm like'OK'because I don't really have a choice, and then I get this feeling, like it's not going to happen.
Ben de "tamam" dedim, çünkü başka şansım yoktu ama sonra birden, neden bilmiyorum, işin yatacağı hissine kapıldım.
I'm going to cut you down, and you will take me to whoever has my jewels, and then you're going to get my ring back.
Seni oradan indireceğim. Sen de beni mücevherlerimi satın alan kişiye götürüp yüzüğümü geri alacaksın.
Okay, well, then, I'm going to need a little bit more than that in order to officially reopen the case, considering that my boss, the senior medical examiner, was the one who performed the autopsy.
Peki, benim bu davayı açabilmem için biraz daha fazlasına ihtiyacım olacak, çünkü bu otopsiyi yapan da benim patronum olan, kıdemli tıbbî hekim oluyor.
Only then I realized that over time something had always been going on between them.
İşte o zaman anladım ki başından beri aralarında hep bir şeyler varmış.
Well, then the alarms went off. I didn't know what was going on, so I hid.
Sonra alarm başladı ve ben de ne olduğunu bilmediğimden saklandım.
Then I'm going to kill myself.
Sonrada kendimi.
I'm going to put it on a T-shirt and then...
Bunu tişörte bastıracağım, sonra- -
So, now, I am going to head to the house, say hey to Gayle, wish my daughter a happy belated birthday, it was yesterday and then, I'm going to head back out and hit all the towns in the southeast.
Şimdi eve gidip, Gayle'ye merhaba diyip, geç de olsa kızımın doğum gününü kutlayacağım. Sonra geri dönüp güneydoğudaki bütün şehirleri gezmeye başlayacağım.
Anyway, l- - Then I remembered all of the brochures around your place for the Caicos and Turks, ha-ha, so I'm going.
Her neyse... Sonra aklıma, sizin evde gördüğüm Caicos ve Turks broşürleri geldi. Kısaca, gidiyorum!
I was going to call you last night, but then I realized there had to be a reason why you didn't call me, and it hit me.
Dün gece seni arayacaktım, ama sonra beni aramaman için geçerli bir sebebin olabileceği aklıma geldi. Sonra olaya uyandım.
I was going to finish sticking the posters and then go clobber him.
İşimi bitirir bitirmez peşinden gideceğim, ve onu yakalayacağım.
Meanwhile, I'm filing for an injunction tomorrow, then going to the media.
Yarına kadar vaktiniz var. Sonra medyaya gideceğim.
And then I'm going to practically live in that pool.
Pratikte o havuzda yaşıyor olacağım.
I was going to ask you at lunch, but then, Jake...
Sana öğle yemeğinde soracaktım ama sonra Jake...
I realized I wasn't going to make it unless I turned around right then.
Hemen o an geri dönmezsem, arabayı bulamayacağımı anladım.
then i'm going with you 23
then i'm leaving 17
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16
then i'm 33
then i'm gone 20
then i'm coming with you 21
i'm going home 825
then i'm leaving 17
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16
then i'm 33
then i'm gone 20
then i'm coming with you 21
i'm going home 825
i'm going out tonight 18
i'm going to sleep 71
i'm going to work 99
i'm going to die 127
i'm going to take a shower 34
i'm going crazy 146
i'm going to school 41
i'm going home now 31
i'm going to kill you 225
i'm going to bed 414
i'm going to sleep 71
i'm going to work 99
i'm going to die 127
i'm going to take a shower 34
i'm going crazy 146
i'm going to school 41
i'm going home now 31
i'm going to kill you 225
i'm going to bed 414