Then what are you doing traduction Turc
594 traduction parallèle
Then what are you doing in the Italien army?
Öyleyse İtalyan ordusunda ne yapıyorsunuz?
- Then what are you doing here?
- Burada ne işin var o halde?
- Then what are you doing in the Senate?
- O halde Senatoda işin ne?
Then what are you doing this for?
Öyleyse bunu neden yapıyorsun?
- Then what are you doing here?
- O halde ne yapıyorsun burada?
- Then what are you doing in a uniform?
- O üniformayı niye giyiyorsun madem?
Then what are you doing here?
O hâlde burada ne işiniz var?
Then what are you doing in here, a down-and-outer?
O zaman burada ne yapıyorsun, beş parasız?
Then what are you doing here?
- Burada ne yapıyorsun peki?
Well, then what are you doing in that hideous hat?
o zaman o ucuz şapkanın altında ne halt ediyorsun?
Then what are you doing in my cabin?
Öyleyse benim kulübemde ne işin var?
Then what are you doing here?
Öyleyse ne yapıyorsun burada?
Then what are you doing here?
Peki burada ne işin var o halde?
- Then what are you doing here?
- Öyleyse ne için geldiniz?
Then what are you doing here?
Öyleyse burada ne işin var?
Then what are you doing here?
o zaman ne işin var burada! Defol!
- Then what are you doing here?
- Öyleyse burada ne işin var?
Then what are you doing?
O zaman ne yapıyorsun?
Inspite of knowing all this... then what are you doing back?
Tüm bunları bilmene rağmen... neden peki geri dönüyorsun?
Then what are you doing?
Ne yapıyorsunuz?
If not... then what are you doing here?
Öyleyse... ne arıyorsun burada?
Then what are you doing in hard-core?
Öyleyse haşin seksle ne işin var?
Then what are you doing in them?
O zaman ne işin var kadın külodunun içinde?
- Then what are you doing here?
- Ne yapıyorsun burada?
- Then what are you doing here?
- Ne işin var o zaman burada?
If this is heaven, then what are you doing here?
O zaman senin burada ne işin var?
- Then what are you doing here?
- Öyleyse burada işin ne?
Then what are you doing here?
- Öyleyse burada ne işin var?
If it is so filthy, Then what are you doing there?
Orası çok pisse, Sen orada napıyorsun?
- Then what are you doing?
- Öyleyse ne yapıyordun?
What are you doing until then?
O zamana kadar ne yapacaksın?
- What are you doing down there then?
- Orada ne yapıyorsun öyleyse?
What are you doing round this way, then?
Burada ne arıyorsun?
What are you doing here then?
Ne arıyorsun burada o zaman?
What are you doing, then?
Ne yapıyorsun sen?
But what are you doing here then, my dear César?
Hadi bizler bir dümen çevirdik Sana ne oldu Cesar?
- So what are you doing then?
- Ne yapıyorsun o zaman?
First explain to me what you are doing, then do whatever you want.
- Evvela anlat ne diyorsun, ne yapıyorsun ; ondan sonra yap ya! - Merak ediyoruz diyorum sana.
What are you doing here, then?
O halde burada ne arıyorsun?
- What are you doing here then?
- Ne anlatıyor bu?
Then what the hell are you doing here, Peter?
- Öyleyse neden buradasın, Peter?
What are you doing then?
Ya ne yapıyorsunuz o zaman?
Well, what are you doing down here, then, in this part of the world?
Pekala, burada, dünyanın bu kısmında ne yapıyorsun peki?
- What are you doing here then?
- Ne yapıyorsun peki burada?
And what are you doing here alone then?
Peki burda tek başınıza ne yapıyorsunuz?
Then what are you doing here?
Ne işiniz var burada?
- What are you doing, then?
- Sen burada ne yapıyorsun o zaman?
Oh, well, then, what are you doing here?
O halde burada ne arıyorsunuz?
What are you doing here then?
O halde burada ne işin var?
What are you doing up here, then?
Burada ne işin var o zaman?
Then you're like 60, you die and what are you doing?
Köfte kızartıyorsun. Sonra 60 yaşına geliyorsun, ölüyorsun ve ne yapıyorsun?