Then what will you do traduction Turc
215 traduction parallèle
- Then what will you do?
— Sonra ne yapacaksın?
If you escape, then what will you do?
Kaçarsan, ne yapmayı düşünüyorsun?
- Then what will you do?
- Ne yapacaksın o zaman?
If you're a famous pianist, and I cut off your arm... then what will you do?
Peki sen ünlü bir piyanistsen, ve ben senin kolunu kesersem... ne yaparsın?
If you get burned down there, then what will you do?
Eğer orası tutuşursa, sonra ne yaparsın?
Then what will you do?
Eninde sonunda, başına patlayacak.
Then what will you do?
Ya o zaman ne yapardın?
Then what will you do?
O zaman ne yapacaksın?
Then what will you do?
- O zaman ne yapacaksın?
Then what will you do?
Ne yapacaksın?
Then what will you do, Mr Buckland?
Öyleyse ne yapacaksınız, bay Buckland?
- What will you do with her, then?
- Öyleyse onunla ne yapacaksın?
Then what good will it ever do you if Jessica is still...
Öyleyse senin için de Jessica'nın hâlâ hayatta...
What will you do then?
O zaman ne yaparsın?
- What will you do then?
- O zaman ne yapacaksınız?
Then the court will stand adjourned... and give you time to prepare one. [Spectators Murmuring] What do you think about the day's doings, Col. White?
O zaman duruşmayı, sizin hazırlanmanıza... zaman vermek için erteliyorum.
What will you do then?
Ne yapacaksın?
Do not fret then, asking what you will eat or drink or wear.
Öyleyse, ne yiyip içeceğiz veya ne giyeceğiz diye kaygılanmayın.
And when I remember, what will you do for me then, when the shooting starts?
Hatırladığımda, kurşunlar yağınca benim için ne yapacaksın?
Another lord to carry out what Draco promised, and what will you do to save her then?
Drako'nun yapamadığını yapmak için. O zaman kadını nasıI koruyacaksın?
Then, you and I will do what has to be done.
Böylece sen ve ben yapılması gerekeni yapabiliriz.
What do you think will happen then?
Sonrasında olacakları düşünüyor musunuz?
What will you do then?
Öyleyse ne yapacaksınız?
What will you do then?
Peki sonra ne yapacaksın?
Listen to what I'm telling you. We are like two brothers. You make the holes with the holy water and then I will go in and I walk in and do the dirty work.
Sen kutsal su ile delik açarsın, ben de içeri girer kirli işleri yaparım.
I will then be able to tell you what to do next.
Daha sonra ne yapılacağını, o zaman söyleyebileceğim.
What will you do then?
- O zaman ne yapacaksın? - Bilmiyorum.
And what will you do then?
O zaman ne yaparsın acaba?
And when the bus gets to you-don't-know-where, - what will you do then?
Otobüs senin bilmediğin şu yere geldikten sonra ne yapacaksın?
- What will you do then?
- O zaman, ne yapacaksınız?
- And what will you do then, Harry?
- O zaman ne yapacaksın Harry?
Tell me what to do. Then I will tell you my price.
Ne yapmamı istediğini söyle, ben de sana fiyatımı söyleyeyim.
God won't come, the bank will own your home... and what are you going to do then?
Tanrı gelmeyecek, banka evine haciz koyacak. - Sonra ne yapacaksın?
Then that is what you will have to do.
O halde yapman gereken şey bu.
Then do what it is in your nature to do and you will feel as you felt with that child in your arms.
O zaman senin doğanda olanı yap... o çocuk kollarındayken hissettiğini hissedeceksin.
If you don't get sex pretty soon... what'll happen is your dick will just get smaller and smaller and smaller... until eventually it'll just shrivel up, go up inside your body... and then what do you have?
Eğer yakın zamanlarda biriyle sex yapmazsan. Şeyin küçülecek, küçülecek, küçülecek ve sonunda kıvrılıp vücuduna girecek. Ve sonra neye sahip olacaksın biliyor musun?
Then you know what Child Services will do.
Öyleyse Çocuk Hizmetleri'nin ne yapacağını bilirsiniz.
And what will you do then?
Sonra ne yapacaksın?
But if you do that, at least put one lonely reporter on the campaign who will report what the candidate says now and then.
Eğer, bunu yaparsanız, en azından yalnız bir muhabiri kampanyaya yerleştirin. Ki bu muhabir hangi adayın şimdi ve sonra ne söylediğini açıklayabilsin
But... what will you do then?
- Lâkin sen ne yapacaksın..
- What do you mean? - The hero sees something weird and then no one will believe him.
- Kahraman bir garipliğe rastlar ama ona kimse inanmaz.
Then as a Bajoran Liaison Officer, what will you do to fight the Dominion?
Peki Bajoran bir irtibat subayı olarak Dominion'a karşı, sen ne yapacaksın?
Then I will do what I can to keep the Horus Guard away from you.
O halde Horus Muhafızları'nı sizden uzak tutmak için elimden geleni yapacağım.
- Really? What will you do then? !
Çocuklarıma el kaldırmaya nasıl cüret edersin!
Okay, then, I'll tell you what I can do. I'll check out the code violations, see how serious they really are if you will help me with the promise
Tamam, o zaman, ne yapabileceğimi söyleyeyim.Bu sorunların ne kadar ciddi olduklarına bir bakarım, eğer sen de sözümde bana yardım edersen
What will you do then to your new friends?
İkimiz mi?
What will you do then?
O zaman ne yapacaksınız?
What will you do then?
Peki ne yapacaksınız?
What will you do then?
O zaman ne yapacaksın?
Then you will become master, and you'll know what to do.
O zaman usta sen olursun ve ne yapacağını bilirsin.
- What will you do then?
- O zaman ne yapacaksın?