Theoretically traduction Turc
806 traduction parallèle
I see your point of view, theoretically.
Teorik olarak bakış açını anlıyorum.
It was therefore theoretically possible that via Mama I might inherit the dukedom.
- İşte bundan dolayı, teorik olarak annem aracılığıyla, benim de dük olmam, mümkündü.
It is theoretically possible.
Teorik olarak mümkün.
Theoretically, it should have a much greater effect.
Teorik olarak çok daha iyi bir etkisi olması gerek.
Theoretically.
Teorik olarak.
- Theoretically, it should work.
- Teorik olarak işe yaramalı.
- Theoretically, we'll be dead if it doesn't.
- Teorik olarak, işe yaramazsa işimiz biter.
- Theoretically, it's possible.
- Bu mümkün.
Well, theoretically, they don't.
Yani... Yapmamaları gerekir.
Theoretically.
Esasen.
But then of course, theoretically, it's always possible to get another ostensible acquittal.
ama ikinci bir aklama kararı çıkarmak mümkündür.
Well, it should work, theoretically.
Kuramsal olarak öyle çalışmalı.
Invisibility is theoretically possible, captain. The selective bending of light.
Görülmezlik ışığın kırılmasıyla mümkün olabiliyor.
Is it theoretically possible, doctor?
- Doktor, bu teorik olarak mümkün mü?
Theoretically possible.
Teoride, evet.
Well, it is theoretically possible.
Teorik olarak mümkün.
Theoretically, it already has happened.
Teoride, oldu bile.
Theoretically.
Teorik olarak evet.
Theoretically yes.
Teorik olarak evet.
– Theoretically not. But I wasn't about to ask them.
Almanya'daki tüm komünistler kamplara gönderildiler.
Now although we believe, theoretically, in ending guaranteed farm prices, we also believe in the need for a corresponding import levy to maintain consumer prices at a realistic level.
Teorik olarak garantili çiftçi fiyatlarına son vermeye inanıyor olsak da tüketici fiyatlarını gerçekçi bir düzeyde tutmak için ona mukabil ithalat vergisinin koyma gereğine de inanıyoruz.
This sequence introduces, practically and theoretically... in practice and in theory, what the film is going to be.
Bu sekans pratik ve teorik olarak pratikte ve teoride filmin ne konuda olacağıyla ilgilidir.
Theoretically.
Lafta.
Theoretically yes, only theoretically.
- Teoride öyle, ama sadece teoride.
Now, theoretically, Waterlow, if a minute quantity of evil serum... were introduced into the bloodstream of an individual... that individual should be proof against contamination... by the evils of this world for the rest of his or her life.
Şimdi teorik olarak, Waterlow, Eğer küçük miktarda kötülük serumunu kişinin kan dolaşımına verirsek bu kişi hayatının geri kalanında onu yoldan çıkaracak bu dünyadaki tüm kötülüklere karşı dayanıklı olabilecek.
Theoretically, right now, but they are always late...
Teorik olarak, tam şu an, ama her zaman geç kalırlar...
They are a requirement of theory, but had not been formulated theoretically.
Teorinin ihtiyaç duydugu buydu fakat bu ihtiyaç teorik olarak biçimlendirilmemistir.
Asleep, theoretically.
- Teorik olarak uyuyakalmışlardır.
Well, it can't be, theoretically.
- Teorik olarak olamaz...
I am theoretically certain it is possible.
Bunun teorik olarak mümkün olduğuna eminim.
- Theoretically, yes.
- Teoride, evet.
But then he heard what was theoretically possible, that I could create one day not his son, not even a carbon copy, but another original!
Bir gün onun oğlunu değil, karbon kopyasını bile değil, onun orijinalini yaratabilecektim.
The citadel is mine just theoretically.
Chilia, kağıt üzerinde benim elimde.
Theoretically, yes, but it would take thousands of yahrens.
Teorik olarak evet ama bu binlerce yıl sürer.
Theoretically, yes, but it would take thousands of yahrens.
Teorik olarak evet, ama bu binlerce yıl sürer.
Theoretically, a fire is meant to warm, eh?
Teorik olarak, ateşin amacı ısıtmaktır, değil mi?
It melts through the ground, theoretically to China.
Eriyerek teorik olarak Çin'e kadar gidebilir.
That could work to our advantage, theoretically.
Bu bizim için bir avantaj olabilir. Göreceğiz.
Theoretically.
- Teorik olarak.
What do you mean, "Theoretically"?
- Ne demek, teorik olarak?
Theoretically, we should already be dead.
Teorik olarak biz zaten ölmeliydik.
Theoretically, all your husband's patients... could've had an interest in getting rid of a witness.
Teorik olarak, kocanızın bütün hastaları... bir tanığı ortadan kaldırmak istemiş olabilir.
Theoretically yes. Unfortunately it's never been tested.
Teoride evet, amam henüz test edilmedi.
These photons could then be injected into the dilithium chamber causing crystalline restructure, theoretically.
Teorik olarak, bu fotonları dilithium odasına enjekte etmek suretiyle kristallerin yeniden yapılanmalarını sağlayabiliriz.
Where would we find these reactors, theoretically?
Bu reaktörlerden nerede bulabiliriz? teorik olarak?
Unable to specify. Theoretically not possible from this substance.
Teorik olarak bu maddeden olması mümkün değil.
Theoretically, yes.
Teorik olarak, evet.
- Theoretically?
- Teorik olarak mı?
I know. I just meant theoretically.
Biliyorum, sadece teorik olarak dedim.
Oh, theoretically.
Teorik olarak mı?
Theoretically, yes. In reality, I do not know.
Ben, benden kurtulduklarında, yıkıcılığın bağlarından da... kurtulacaklarına inanan... bir Titan ırkı tarafından burada bırakılan bir şeytan postuyum.