There is no one else traduction Turc
223 traduction parallèle
There is no one else.
Başka kimse yok.
- There is no one else.
- Başka biri yok.
Come, come, Rogers, are you quite sure that there is no one else on this island?
Haydi Rogers, adada başka kimse olmadığına emin misiniz?
" Dear Russ, I'm writing this letter to you because we once meant a great deal to each other and there is no one else to whom I can go for help.
" Sevgili Russ, sana bu mektubu yazıyorum çünkü bir zamanlar birbirimize çok şey ifade ettik ve yardımını isteyeceğim başka kimse de yok.
There is no one else here.
Burda başka kimse yok.
There is no one else except for Linda, not for a hundred miles.
161 kilometre boyunca Linda'dan başka kimse yok.
- There is no one else!
- Başka biri yok!
No, Miramanee, there is no one else in my mind or my heart.
Hayır, benim aklımda veya kalbimde olan başka biri yok.
There is no one else to help us.
Başka kimsemiz yok.
There is no one else left.
Baska kimse kalmadı...
There is no one else.
Bizden başka kimse yok burada.
There is no one else who can do the job.
Bu işi yapabilecek başka kimse yok.
There is no one else but you.
Başka kimse yok, sadece sen varsın.
I am so unhappy to be the bearer of such news... but there is no one else to do it.
Böyle haber verdiğim için üzgünüm... ama yapacak başka kimse yoktu.
There is no one else for them except a fat innkeeper... who only remembers his name because people shout it at him all day.
Şişko bir hancıdan başka kimseleri yok. O da kendi adını bile insanlar bütün gün ona seslendiği için hatırlıyor!
There is no one else.
Bir başkası yok.
There is no one else on earth who can save her now but you.
Bu dünyada sizden başka hiç kimse onu kurtaramaz.
There is no one else.
Başkası yok.
I am not worthy, but there is no one else here.
Ben olmam aslında, ama burada başka kimse yok.
There is no one else in this entire office that I could possibly ask to share such a horrible job.
Bütün ofiste bu korkunç işi paylaşmasını isteyebileceğim... başka hiç kimse yok.
There is no one else and never will be even if,
Orada başkası yok ve asla olmayacak, eğer..
There is no one else here.
Burada başkası yok.
But there is no one else.
Fakat bir başkası yok.
~ In a different light There is no one else ~
~ In a different light There is no one else ~
- No, there is no one else.
- Hayır, başka biri falan yok.
There is no one else who can pilot the Evas.
Eva ları kullanacak başka birileri yok
- Yes, well - But we are surprised there is no one else here to meet us.
Ama bizi karşılamaya kimsenin gelmemesine biraz şaşırdık.
There is no one else to blame! - Stop it!
- Çünkü sen böyle olmasını istiyorsun!
- There is no one else.
- Yok ki baskası.
Face the facts, guys. There is no one else.
Kabul edin, başka kimse yok.
There is no one else in the house that's why she stays with us I see....
Evde başka biri olmadığı için o bizde kalıyor görüyorum....
"Because I killed my wife and kids myself, and there is no one else."
Çünkü karım ve çocuklarımı kendi ellerimle öldürdüm ; bu dünyada başka kimsem de yok.
My Stanley loves me... There is no one else, I'm the only one.
Benim Stanley'im beni seviyor... başka kimse yok, sadece ben varım.
We did not choose to be the guardians of the gate, but there is no one else.
KAPININ KORUMALARI OLMAYI SEÇMEDİK AMA BAŞKA KİMSE YOK
- There's no one else, is there?
- Başka kimse yok, değil mi?
When we're alone, when no one else is around... then it's all right but when there are other people.
Birlikteyken, yanımızda kimse yokken sorun yok ama başkaları varken...
Is there no one else to take him in?
Onu yanına alacak başka kıimse yok mu?
Is there no one else?
- Efendim! - Başka... kimse yok mu?
Because there's no one else within a hundred miles of that desk... who can handle him, and perhaps understand what this is all about.
Çünkü buranın yüz mil çevresinde, senden başka onu anlayabilecek ve... bir ihtimal, olan biteni çözebilecek kimse yok.
" Is there no one else?
Başka var mı?
There's probably no one else that is going to come and have....
Muhtemelen bunu yaşayan başka da kimse yok. Bu yaşandı.
- Is there no one else?
- Başka kimse yok mu?
Is there really no one else? No.
- Gerçekten de kimse kalmamış mı?
There's no one else coming, is there?
Başka gelen yok değil mi?
Is there really no one else?
Başka kimse yok mu?
I know it sounds strange, but there really is no-one else I can turn to.
Biliyorum garip bir istek ama, yardım isteyebileceğim bir başkası yok.
No one else is gonna take us there.
Kimsenin bizi oraya götüreceği yoktu.
- Is there no one else you can bother?
- Canını sıkabileceğin bir başkası yok mu?
It sure is good when there's no one else around.
Tabii zaman iyidir etrafta başka kimse yok,
No, I should be able to put another one in there pretty quick as long as nothing else is fucked up.
Hayır içine bir tane daha sıkıştırabilirsin hiç bir şeyin içine etmediğin sürece.
Will you go and check there is no-one else waiting?
Gidip kimsenin bekleyip beklemediğine bakar mısın?