English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / They're not yours

They're not yours traduction Turc

122 traduction parallèle
They're my pills, not yours!
Bu benim ilacım, sana veremem.
They're not yours Mrs. Pattridge but recently enough so that no dust has had time to settle on the imprints.
Bunlar size ait değil, Bayan Pattridge, oldukça yakın zamanda olmuş, çünkü izlerin üzerinde henüz hiç toz bulunmuyor.
They're not as soft as yours.
Onlar seninkiler kadar yumuşak değil.
Well, they're not yours, so I don't know why you're...
Senin oğulların değil. Joe böyle bir şey yapsaydı...
They're not even yours.
Onlar sadece senin değil.
Hope they're not yours, doc.
Umarım senin değillerdir doktor.
They're talking about their future, not just yours.
Herkes kendi derdine düşmüş, kimse senden bahsetmiyor!
# so be ready for love # # yours are the eyes # # i have spent my life looking for # # if they're not telling lies # # you were looking for me #
# seninkiler gözlerindir # # hayatımı aramakla geçirdim # # şayet onlar yalan söylemiyorlarsa # # sen beni arıyorsun #
They're not yours!
Alamazsın.
They're my circumstances, Lieutenant, not yours.
Onlar benim koşullarım, Komiser, sizin değil.
You think they're yours, but they're not.
Sen öyle olduğunu düşünüyorsun, ama onlar değiller.
They're not yours!
Onlar sana ait değil!
They're not yours, Tully.
Onlar senin değil, Tully.
You can look, but you can't touch. They're not yours.
Senin değiller.
- They're not "yours". They are you.
Onlar sensin
They're Louis'kids, not yours!
Onlar Louis'in çocukları senin değil!
Who's are they then if they're not yours?
Senin değilse kimin peki?
- They're not yours!
- Siz onlar gibi değilsiniz!
Once that's done, they're all yours, not before.
İş bittikten sonra ikisi de senindir. Daha önce değil.
They're not yours, they're Marissa's.
Senin değil, bunlar Marissa'nın.
They're not pointy or funny-looking like yours... or spaced too far apart.
Seninkiler de onunki kadar güzeller.
Maybe them boys of yours can- - if they're not doing anything- - wash it and wax it and everything?
Senin çocukların işi yoksa, belki yıkayıp cila atabilirler.
They're not yours.
Senin saçın değil.
They're not spotless like yours because I actually use them.
Seninkiler gibi tertemiz değiller, çünkü onları gerçekten kullanıyorum.
Those trendy clubs of yours, they're not my criteria.
Senin o son moda klüplerin,... benim kriterlerim arasında yer almıyor.
But they're mine, not yours.
Ama bunlar benim, senin değil.
AND THEY'RE MY CUSTOMERS, NOT YOURS.
Ayrıca onlar benim müşterilerim, senin değil. Hadi, önümüzdeki dört saat boyunca benimsin.
They might be God's, but they're certainly not yours.
Onlar Tanrı'nın olabilirler ama asla sana ait değiller.
Those are not yours, they're mine!
Senin değiller.
Whatever your biological father may have had in mind for you they're his hopes and dreams, not yours.
Biyolojik baban senin için ne planlamış olursa olsun bu onun hayali ve umudu, senin değil.
Well, if they're not Monica's and they're not yours, then whose are they?
Eğer Monica'nın değilse, senin de değilse, kimin peki?
They're the charts you wanted, plus! patient history charts from the last ten years, which yours truly stayed up all night organizing not only chronologically but by severity of condition.
Bunlar istediğiniz dosyalar artı son on senenin hasta geçmişleri, ki gece uyumadan sadece kronolojik değil hastalığın derecesine göre sıralı olarak hazırladım.
Not all buildings deserve a second life, Mr Price, but factories like this, like yours, they're special.
Bütün binalar ikinci bir yaşamı hak etmezler Bay Price fakat sizinki gibi fabrikalar özeldirler.
They're not yours.
Onlar senin değil.
They're not yours.
Senin değiller.
Jack, these secrets you're keeping... they're not yours to keep.
- Jack, bu sakladığın sırları saklamaya hakkın yok.
But they are having secret meetings at this local church twice a day, so yours truly is gonna swing by, pay a little visit, make sure we're not living in "village of the damned" here.
Ama günde iki kez bir kilisede gizli toplantı yapıyorlar, en iyisi yapmanız gereken, ufak bir ziyaret, burada, "Village of the Damned" de yaşamadığımıza emin olmak.
When you get older, you're not gonna remember their names, but you know what? They're always gonna remember yours.
Büyüyünce onları hatırlamayacaksın ama onlar senin adını hep hatırlayacak.
But if we've all got to live together, it's not going to be helped if there are people of very, very strong faith who simply "know" they're right, and are not amenable to argument because... There's somebody out there who's just as faithful as you, and has his faith just as strong as yours, which is opposite to yours.
Fakat, eğer beraber yaşamak zorundaysak, çok güçlü inançlara sahip ve haklı olduklarından çok emin, ve tartışmaya kapalı insanların bulunması bir şey ifade etmeyecektir, çünkü kendinden çok emin ve sizin kadar güçlü inançlara sahip sizin fikirlerinize karşıt insanlar da var.
Even if somebody found that watch, they're not gonna know is yours, okay?
Birileri saati bulsa bile senin olduğunu anlayamazlar, tamam mı?
Since they're yours, why not take them back?
Onlar senin olduğuna göre neden geri almıyorsun?
But the problem with these images is that they're not yours
Ancak, buradaki sorun şu ki, bu görüntüler size ait değil.
Very negligent of you, mate, unless they're not yours.
Bunlar senin değilse eğer, çok ihmalkarsın demektir, ahbap.
- So they're not yours.
- bu yüzden onlar sizin değil.
This is Paul, but those questions of yours, they're not about Paul.
Paul'den bahsediyoruz, ama sizin bu sorularınızın onunla hiçbir ilgisi yok.
They're not yours Oscar
Senin değil o, Oscar. Ver şunu.
Well, they're certainly not propped up and on parade like yours are, that's for sure.
Sen çok emin değilsin galiba. Göğüslerini iyice kabartmışsın, kalk gidelim diyorlar baksana.
It's not my cooking that they're coming for. It's yours.
Benim değil, senin yemeklerin için geliyorlar.
The reason that you can never make sense of them is they're not yours.
Sana hiçbir anlam ifade etmemelerinin sebebi onların senin olmaması.
Your memories, they're not yours.
Hatıraların, onlar senin değil.
They're not yours?
Bu senin değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]