They don't give a shit traduction Turc
162 traduction parallèle
They don't give a shit, them there
Bu elemanları siktir edeceksiniz.
The guys don't give a shit. What do they care?
Onların sanki umurunda mı?
They expect that, eh, put it anywhere, Marge, they don't care, they don't give a shit.
Bunu zaten bekliyorlar. Koy bir yere Marge. Bir şey olmaz.
They don't give a shit for your holiday, don't you know that?
Tatil günün umurlarında bile olmaz, bunu bilmiyor musun?
- Stop feeding! - They don't even give a shit!
Umurlarında bile değil!
They don't give a shit about that.
Umursamazlar bile.
I don't give a shit what they think.
Umrumda bile değil.
Personally, I don't give a shit if they kill you or not.
Bana sorulsa, seni öldürüp öldürmemeleri umurumda değil.
They don't give a shit about me.
Bana bir bok kadar değer vermiyorlar.
I don't give a shit what they say!
-... daha iyi olduğunu düşünüyor. - Onların ne dediği umurumda değil.
They don't give a shit about guys like me here.
Benim gibi adamlara burada değer vermezler.
I don't give a shit if they did give us the fucking guns back!
Silâhlarımızı geri alsak da almasak da fark etmez!
I know, but people here... they don't give a shit about the war.
Biliyorum, ama buradaki insanların... savaş mavaş umurunda değil.
That means they don't give a shit if he lives or dies.
Demek o ki ölmüş kalmış umurlarında bile değil.
And tomorrow night, while your father and my brother... and all the other slobs who only care about the way it looks... and don't give a shit about how it actually is... while they're all slapping themselves on the back... the January Man... is going to get his January Girl.
Asıl yarın akşam senin babanla, benim abağabeyim.. .. ve işin nasıl işlediğinden çok.. .. nasıl göründüğüne önem veren diğer hödükler..
I've noticed that most of these feminists are white, middle class women, they don't give a shit about black women's problems, they don't care about Latino women.
Şunu farkettim feministlerin bir çoğu beyaz orta sınıf kadınları siyahi kadınların sorunları umurlarında bile değil latin kadınları umurlarında değil.
I don't think they give a shit.
Umursadıklarını sanmıyorum.
I mean, among people. Among countries, governments... They don't give a shit.
Yani insanlar, devletler, hükümetler arasında.
- They don't give a shit about the hostages.
Rehineleri umursamıyorlar.
Or they don't give a shit.
Veya sallamaması.
They aren't gonna hide their cards, they're not gonna make a thing. I don't give a shit.
Bunu asla yutmam.
Listen, you're going to fight judges that don't give a shit, cops in court only to see how much overtime they can rack up... rapists, gonifs, teenagers who shot a guy over a pair of sneakers... scam artists, pimps, lunatics who think they should be outside... walking around Central Park trying to diddle seven-year-old kids.
Doğru düzgün bir teklif gelir gelmez buradan kaçacaksınız. Yoksa ambülans peşinde koşmak daha çok mu işinize geliyor? Umursamaz yargıçlarla savaşacaksınız.
I don't give a shit what they say about me on the radio or TV or what they write about me in the paper.
Televizyon, radyo veya gazetede hakkımda ne dedikleri sikimde değil.
'cause they don't give a shit.
Çünkü umurlarında değil.
- I don't give a shit if they should.
- Olup olmamaları umurumda değil.
And I don't give a shit what I do to people, because they are Al I idiots!
İnsanlar salak olduğu içinde onlara bi bok vermiyorum!
Are they doing it for real and don't give a shit what I think?
Bunu ciddi olarak mı yoksa umursamadan mı yapıyorlar, ne düşüneceğim?
They don't give a shit about fair.
Onlar haksızlık falan dinlemez.
They don't give a shit about press cards... or white flags, or their own fucking mothers!
Basın kartlarını, beyaz bayrakları, annelerini bile sallıyorlar!
- we send the analysis at the lab, and they take care of it, this way we don't have to give a shit...
- Analiz sonuçlarını laboratuara yollarız onlar da icabına bakar, böylece pek zahmete girmemiş oluruz...
i don't give a shit what people think, they can all stare at me, i don't give a fuck.If you wanna kiss me in front of everybody here, go ahead.
İnsanların ne düşündüğü umurumda değil, isterlerse hepsi bana baksın, sikimde bile değil. Eğer istersen herkesin içinde öpebilirsin beni, haydi yap!
They don't give a shit about telephone guys.
Konu telefoncular olunca onlara boklarını bile vermezler.
And he would just go, "They don't give a shit."
O da "Umurlarında değil." derdi.
You think these people give a shit about you? They don't.
Bu insanların seni biraz olsun umursadıklarını mı sanıyorsun?
They don't give a shit.
Kıllarını bile kıpırdatmazlar.
THEY MADE IT VERY CLEAR THEY DON'T GIVE A SHIT.
Açıkça hiçbir halt yapmadıklarını gösterdiler.
They don't give a shit about others.
Diğerleri umurlarında değil.
They don't give a shit about pollution!
Ama hava kirliliği hakkında bi bok yedikleri yok!
They don't give a shit at Dreamworks.
Dreamworks'dekiler bir b * ka önem vermiyor.
And the CIA is, like, what, a 30-billion-a-year business so anybody who wants to sell anything, a pencil, a computer they gotta interface through a security clearance. Don't give me shit.
ClA de çalışmak oldukça kazançlı bu yüzden bir kurşun kalem bile satmak isteyen biri güvenlik kontrolünden geçmek zorunda.
They don't give a shit about that!
Umurlarında değil.
They don't give a shit about me, and I'm going! Thank you.
Beni ilgilendirmez, ben gidiyorum.
Yeah, they don't give a shit.
Evet, önemsemeyecekler.
I don't give a shit how they make it, but I went for you and for the family.
Nasıl yaptıkları umurumda bile değil, ama ben oraya senin için ve ailem için gittim.
They don't give a shit about you!
Umursamazlar seni!
They don't give a fuck about Cody, they sure as shit don't give a fuck about me.
Cody'yi ipledikleri yok tabii beni de iplemiyorlar.
These boys, they don't give a shit.
Bu çocukların hiç bir şey umurlarında değil.
You're right, I don't give a shit, but they've got something of mine.
Haklısın, umurumda değil, ama bana ait olan birşeyi aldılar.
Doing all this crap with their normal lives, and they don't give a shit what's going on over there.
Nasıl da normal yaşadıklarını görüyorum. Orada ne olup bittiği umurlarında bile değil.
Because like all studios in this town they don't give a shit about art.
Çünkü bu şehirdeki tüm stüdyolar gibi sanat umurlarında bile değil.
They don't give a shit!
Umurlarında değiliz.