English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Thirsty

Thirsty traduction Turc

3,849 traduction parallèle
No, Mr Vito, I'm not thirsty.
Hayır, Bay Vito, susamadım.
Imagine a man wakes up at night and feels thirsty.
Gece susayıp uyanan bir adam düşünün.
Mmm. I'm really, really thirsty.
Gerçekten çok susadım.
- Who's thirsty?
- Kim susadı? - Ben.
Makes me thirsty.
Beni susattı.
But thirsty budgerigars give them a run for their money.
Ama susuz muhabbet kuşları kolay lokma değil.
Every time your father gets up to pee, I realize I'm thirsty.
Baban her çişe kalktığında susadığımı fark ediyorum.
In two hours, I'll get up to pee, and he'll be thirsty.
İki saat sonra ben çişe kalkıyorum bu sefer de o susamış oluyor.
So thirsty.
Çok susadım.
- But I'm thirsty.
Ama susadım.
I'm so thirsty... chills... can someone cover me with a blanket?
- Biri battaniyeyle beni sarabilir mi? İnleme... ve bir sürü istifra. Sızlanma...
I feel cold... And thirsty.
Biri beni tutabilir mi?
- Great, I got thirsty.
- Süper, çok susadım.
Who's thirsty?
Kim susadı?
- Thirsty? - No.
- Susadın mı?
She said she was thirsty and I gave her some tea.
Susadım dedi, biraz çay verdim.
I'm not thirsty.
Ben susamadım.
Yeah, but... I'm kind of thirsty.
Olur ama biraz susadım.
I am thirsty.
Susadım ben.
Thirsty!
Susamışım.
Thirsty!
Susamışım!
Uh, she-she said she's thirsty... so we-we gotta go get a drink.
Susamış, gidip bir içecek almalıyız.
Poor little guy looks thirsty. What?
Bu ufaklık susamışa benziyor.
No, no, he is not thirsty.
Hayır, susamadı.
If you're thirsty, I'm ready with a drink. No... no... why are you shaking hands with him? He's our opponent now, go to your fielding position.
sen susarsan suyunda hazır olacak hayır hayır sen neden onun elini sıkıyorsun o şimdi bizim rakibimiz sahayı terk edin gidin sizi aptal kızlar
Aren't you thirsty?
Susamadın mı?
I think this will play just fine, and I'm not thirsty.
Bence bu gayet iyi ve susamadım.
Meanwhile, The Camel is back, and from the look on his face... he's thirsty.
Bu arada, "Deve" geldi. Yüzündeki ifadeye bakılırsa... aşka susamış.
If I get thirsty, I'll just drink the water from lunch I saved in my cheek.
Eğer susarsam yemekte yanağımda biriktirdiğim suyu içerim.
She's hungry, or thirsty, or tired.
Ya aç, ya susadı ya da yoruldu.
It's thirsty work, stalking.
Gözetleme susatıyor.
Chauhan sir, is she gonna show up or we'll have to go away thirsty!
"Chauhan bey, kız gösteriye başlayacak mı? Susuzluğumuzun giderilmesi gerekiyor!"
People are thirsty for their blood outside...
Dışarıda düşmanları onların kanına susamış.
You must be thirsty.
Susamış olmalısın.
I'm thirsty.
Susadım.
Are making me thirsty!
Beni susatıyor!
You ask him if he's thirsty.
Susayıp susamadığını sorarsın.
Wait. I diss you and you care if I'm thirsty?
Seni aşağılıyorum ve sen susayıp susamadığımla mı ilgileniyorsun?
When you're thirsty, you've got to go to the well.
İstekli olursan, herşey yolunda gider.
Are you thirsty?
Susadın mı?
I saw people drinking water if thirsty, I'm seeing only you having oil.
Ben insaları su içerken görüyorum susadıklarında, sende sadece yağ görüyorum.
Yeah, any of you thirsty?
Peki, susayan var mı?
I thirsty.
Susadım.
Thirsty.
Susadım.
But I am thirsty and I need to eat.
Ama ben susadım ve karnım aç.
I'm thirsty.
- Kahretsin, uyandı.
These mammoths knew how dangerous the tar pits were, but every once in a while, they just get so thirsty that they couldn't help themselves. And then they'd get stuck.
Bu mamutlar Tar Pits'in ne kadar tehlikeli olduğunu anladılar, ama bir süreliğine, sonra o kadar susadılar ki kendilerine yardım edemediler ve burda sıkışıp kaldılar.
It might be poisoned! I'm thirsty.
- Zehirlemiş olabilir!
I am so thirsty, can I have a scoop of water?
Çok susadım, bir tas su alabilir miyim?
Boy, am I thirsty.
Kardeşim, çok susadım.
Hey! Hope you're not thirsty.
Umarım susamamışsındır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]