This is for your own good traduction Turc
121 traduction parallèle
- This is for your own good.
- Bu senin iyiliğin için.
This is for your own good.
Bu kendi iyiliğin için.
Freddie says this is for your own good.
Freddie kendi iyiliğin için olduğunu söyledi.
Look, this is for your own good.
- Karınca şikayeti mi? Bu sizin iyiliğiniz için.
This is for your own good.
Bu senin iyiliğin için.
This is for your own good.
Bu, senin iyiliğin için.
- This is for your own good.
Bu kendi iyiliğin için.
- This is for your own good, boobie.
- Senin iyiliğin için.
- This is for your own good.
- Bu senin iyiliğin için. - Yapma!
I'd love to let you play, roomie, but this is for your own good.
Oynamana izin verirdim ev arkadaşım. Ama bu senin iyiliğin için.
This is for your own good, boy.
Bu senin iyiliğin için, evlat.
I'm going to tell you something, and this is for your own good, okay?
Bak sana bir şey söyleyeceğim. Kendi iyiliğin için, tamam mı?
This is for your own good, brother Kyle.
Bu senin kendi iyiliğin için birader Kyle.
This is for your own good, Walter.
Bu senin iyiliğin için Walter.
This is for your own good!
Bu senin iyiliğin için!
- Why? This is for your own good.
Bu senin iyiliğin için.
Tasha, this is for your own good, Natashinka.
Tasha, bu senin iyiliğin için. Natashinka.
This is for your own good
Bu senin kendi iyiliğin için.
This is for your own good.
Bu senin kendi iyiliğin için.
Believe me, this is for your own good.
İnan bana, bu senin iyiliğin için.
Let me tell you again This is for your own good
Tekrar ediyorum, bu sizin iyiliğiniz içindir.
This is for your own good.
Bu sizin iyiliğiniz içindir.
Evan, this is for your own good.
Evan, bu senin iyiliğin için.
This is for your own good!
Bunu senin için yapıyorum!
This is for your own good.
- Hayley, bu senin kendi iyiliğin için.
This is for your own good, Earl.
Bu senin iyiligin icin, Earl.
This is for your own good,
Bu senin iyiliğin için.
This is for your own good
Bu senin iyiliğin için.
Maggie, honey, this is for your own good.
Maggie, tatlım. Bu senin kendi iyiliğin için
- Luke, this is for your own good.
- Luke, bunu senin iyiliğin için yapıyorum.
- Baby, this is for your own good.
- Hayatım bu senin iyiliğin için.
This is for your own good. Three days and three nights.
Kendi iyiliğin için üç gün ve üç gece burada kalacaksın.
This is for your own good, Mort.
Bu senin iyiliğin için, Mort.
This is for your own good.
Bu kendi iyiliğiniz için.
Lisbeth, this is for your own good.
Lisbeth, bu senin kendi iyiliğin için.
- This is for your own good.
- Bu senin kendi iyiliğin için.
- This is for your own good, boss.
- Bu senin iyiliğin için, patron.
This is for your own good. Huh?
Bu sizin iyiliğiniz için.
Look, Virginia... and I say this only for your own good... being a writer is nothing to be so excited about.
Bak Virginia. Bunu sana kendi iyiliğin için söylüyorum. Yazar olmak insanı heyecanlandıracak bir şey değil.
Mr. Simpson, this precaution is for your own good.
Bay Simpson, bu önlem kendi iyiliğiniz için.
Then this is for your own damn good.
Madem öyle bunu kendin istedin.
You know, your mom thinks this is... for the best, for your own good.
Annen senin iyiliğin için en iyisinin bu olduğunu düşünüyor.
This is for your own good.
Kedicik!
This new class system is for your own good
Bu yeni sınıf sistemi, sizin kendi iyiliğiniz içindir.
His Majesty is doing this for your own good
Majesteleri bunu senin iyiliğin için yapıyor.
Your father and I We will not allow this marriage for your own good, and there is no reason to become insulting!
Baban ve ben senin iyiliğin için bu evliliğe karşıyız,... bunda onur kırıcı bir hareket yok!
Because this is my house, and these are my rules and it's for your own good.
Çünkü burası benim evim, bunlar benim kurallarım ve bu senin iyiliğin için.
This is all for your own good.
Bütün bunlar senin iyiliğin için.
This is for her own good. Your presence there contributes to this.
Bu, onun iyiliği için ve sizin de burada olmanız işin bir parçası.
I'm telling you this for your own good and this is the Iast time I will tell you...
Sana iyilikle diyorum ; son defa diyorum.
- Hey. - This is for your own good.
Eğer teğmen bunu görürse keşke geri dönebilseydim diye dileyeceksin.