This is what i need traduction Turc
551 traduction parallèle
This is what I need.
Tam da buna ihtiyacım vardı.
This is what I need, man.
İhtiyacım olan şey buydu.
This is what I need.
Bu tam ihtiyacım olan şey.
They won't be able to move me for two weeks, so this is what I need you to do.
İki hafta hareket edemeyeceğim bu yüzden sana ihtiyacım var.
This is what I need, Carol.
Tamam mı, sadece buna ihtiyacım var, Carol.
See, this is what I need.
İşte ihtiyacım olan şey bu!
This is what I need, just what I need.
Bir bu eksikti.
This is what I need.
İhtiyacım olan da bu zaten. Bir yön.
This is what I need :
Şunlara ihtiyaç duyuyorum :
And this is what I need.
İhtiyacım olan bu.
This is what I need.
İhtiyacım olan şu.
This bit of white is what I need to make a signal.
Bu beyaz parça, işaret vermek için tam ihtiyacım olan şey.
This is what I need.
İhtiyacım olan şey bu.
You see, what I need to know is... could a man actually be in one place doing one thing... and still in his mind be elsewhere... doing something else, but so vividly, with such detail... that this is the real, the living part of his life to him?
Şimdi öğrenmek istediğim şu : Bir adamın, gerçekte bir yerde bir şey yaparken aynı anda, kafasında tüm detaylarıyla başka bir yerde başka bir şey yapması, ve bunu da asıl gerçeklik gibi hissetmesi mümkün müdür?
I don't know. But if you had a useless business like this motel, what would you need to get out? To get a new business somewhere else?
Bilmiyorum ama bunun gibi işe yaramaz bir motelin olsa yeni bir iş kurmak için neye ihtiyacın olurdu?
- What I need most is this shirt.
En çok buna ihtiyacım vardı.
There is one thing that a patient does need - - And this is what I do know, absolutely - is quiet,
Bir hastanın ihtiyacı olan tek şey vardır - - ve bu bildiğim kadarıyla, kesinlikle - sessizlik,
You're negative and I think this is what you need... a little spark.
Olumsuz bakıyorsunuz ve sanırım ihtiyacınız olan şey birazcık kıvılcım.
Well, this is certainly a convincing argument, but as I said, we need proof, how, what and why.
Kesinlikle ikna edici bir görüş, ancak dediğim gibi, nasıl, ne ve neden olduğuna dair kanıt lazım bize.
This action is what I need to feel like a man.
Bu eylem gerçek bir erkek gibi hissetmem için tek şansım.
Right now, what I need most... is this.
Tam şimdi en fazla ihtiyaç duyduğum... işte bu.
What do I need this headache? Single is not a crime
Nedir sanki bu baş ağrım Bekarlık suç değil ki
Now that there is room in this corner your father will build a shelf for my needles and threads so that your little brother will not lose what I need, and- -
Artık o köşede yer olduğundan baban, iğnelerim ve ipliklerim için bir raf kuracak ki ufak kardeşin ihtiyacım olanları kaybetmesin ve...
What I do know, sir, is that for the next four years this country is going to need a very strong commander in chief.
Tek bildiğim efendim, önümüzde ki 4 yılda bu ülke, çok güçlü bir genelkurmaya ihtiyaç duyacak.
A haircut is just what I need in this time of severe emotional crisis.
Bu şiddetli duygusal bunalım anımda saç kesimi tam ihtiyacım olan şey.
What I do need you for, is to see that this dear child is returned safely to the palace... with both the treasure and her virginity intact.
senden yapmanı istediğim, bu çocuğu sağ salim saraya geri getirmen hazineyle birlikte, ve bekareti bozulmamış olarak.
This footstool is just what I need.
Bu yastık tam istediğim gibi.
What I need for this is a power-saw attachment.
Bana gereken elektrikli bir testere.
what I need right now is to check the reverse directory for an address on this phone number.
Şu anda bu numaradan aranmış en son numaranın adresine ihtiyacım var.
I need to know what language this is.
Bunun hangi dilde olduğunu öğrenmem gerek.
Since it is going to need each cash what it manages to arrange to recover this beautiful machine, I decided what I am going to pay to him.
Bu güzelim makineye can vermek için her kuruşa ihtiyacın olacağını bildiğimden, sana şu ödemeyi, memnuniyetle
What I need to know is that thing is off this rig!
Bilmem gereken, o şeyin bu platformdan gittiği!
I need to know if this is what you want.
Bilmem gerekiyor istiyormusun diye.
Now, this is the storeroom where we keep everything and what I need from you today is a decision I need you to help me make.
Burası depo. Herşeyi buraya koyacağız ve senden tek istediğim karar vermen.
Billy, this is just what I don't need right now.
Billy, bu ihtiyacım olan bir şey değildi.
What I need to know is why are you telling us this.
Öylesine. Savunmayla ihale anlaşması olanlar, petrolcüler. Bir sohbet ortamında.
- This is just what I need.
- Tam ihtiyacım olan şey.
I'll tell you what. Whenever you feel alone like there's no one you can rely on this is all you need to know. Thank you, Mr. Bergstrom.
kendini ne zaman yalnız hissedersen kimseye güvenemeyeceğin zamanlarda bilmen gereken tek şey bu teşekkür ederim bay Bergstrom
Commander, from what I understand, if this thing goes to court... they won't need a lawyer, they'll need a priest.
Yüzbaşı, anladığıma göre, eğer bu iş mahkemeye giderse avukata değil, rahibe ihtiyaçları olacak.
This is exactly what we need to get our message out to the media. Hold on, boys. I gotta make a call.
Yani, sen dün ağlamıştın.
What I need is to get out of this cell.
Günlerdir burada kilitliyim.
What I need is to get out of this cell!
İhtiyacım olan şey bu hücreden çıkmak.
- This it? What I need is a big, fat Magic Marker.
Şimdi bir ispirtolu kalem lazım.
Odo, just tell me what I need to know, and this will end.
Odo, öğrenmem gerekeni söyle bu iş bitsin.
I know this is hard to talk about right now, but I need you to tell me exactly what happened.
Şu anda bunları konuşmak çok zor biliyorum,... ama tam olarak neler olduğunu anlatmana ihtiyacım var.
- What I'm gonna need you to do is fill this form out.
- Bu kağıdı doldurmanız gerekli.
What I need for this school is a second-year transfer.
- Çok iyi fikir. Ancak yanıma 2. sınıftakileri alıyorum.
And I suppose... this is what you need.
Ve sanıyorum ki.. .... size gereken de bu.
What I " m trying to say is I need this kid.
Söylemek istediğim şu... bu çocuğa ihtiyacım var.
What I really hate is that you feel this need to drive a wedge between me and Toni.
Senin, Toni ve benim arana neden takoz koyma ihtiyacı duyduğun hissinden nefret ediyorum.
What I need from you is to make Raymond believe that you're still in love with him, then we can end this whole thing.
Senden istediğim, Raymond'ı, hala kendisini sevdiğine inandırman. İşte o zaman bütün bunlar sona erecek.