This isn't my fault traduction Turc
99 traduction parallèle
Look here, this isn't my fault.
Buraya bak, bu benim hatam değil.
This isn't my fault.
Bu benim suçum değil.
This is all my fault, isn't it?
Bütün bunlar benim hatam, değil mi?
And, Mom, if you're listening, I'd like to tell you that this really isn't my fault.
Ve anne, eğer dinliyorsan bunun gerçekten benim hatam olmadığını söylemek isterim.
This is my fault, isn't it?
Benim suçum, değil mi?
- Now, this isn't my fault.
- Bu kesinlikle benim suçum değil.
This is all my fault isn't it?
Hepsi benim suçum, değil mi?
- Joey, this isn't my fault!
- Joey, bu benim suçum değil!
This isn't my fault!
Bu benim hatam değil!
I hope this isn't my fault.
Umarım benim hatam değildir.
This wound, this fester isn't my fault nor is this thorn... nor the mucus flowing through from my pores!
Bu yara, bu irin, bu diken ne de gözeneklerimden sızan bu mukus benim kabahatim değil!
Hey! This isn't my fault....
Bu benim hatam değil.
This isn't my fault. There's a lot more people here guiltier than I am.
Buradaki birçok insan benden daha suçlu.
This isn't my fault.
Benim suçum yok ki.
That's stupid. This isn't my fault.
bu aptalca.. benim hatam değil.
Babi, this isn't my fault!
Babi bu benim hatam değil!
This isn't my fault. All right?
Bu benim hatam değil tamam mı?
This isn't my fault.
- Benim suçum değil.
Look this isn't my fault.
Bak, bu benim hatam değil.
This isn't my fault.
Bu benim suçum değildi.
Sir, this isn't my fault.
Arada fark var.
Sir, this really isn't my fault. - But I've never lost a body.
Efendim, bu gerçekten benim suçum değil.
This isn't my fault.
benim suçum değil.
This isn't my fault.
Benim hatam yok bunda.
This isn't my fault.
- Benim suçum yok.
This isn't my fault, all right?
- Öyle mi?
This isn't my fault.
Evet, öyle.
I feel like this is my fault, even though it isn't.
Bunun benim hatam olduğunu düşünüyorum öyle olmasa bile.
This isn't my fault. - The gun went off by itself!
- Benim suçum değil, silah ateş aldı.
- Look, this isn't my fault.
- Bakın, benim bir suçum yok.
This is all my fault, isn't it?
Hepsi benim hatam, değil mi?
This situation isn't my fault.
Böyle olmamızın suçu bende değil.
- This isn't my fault. - Okay.
Benim hatam değil.
Okay, this isn't my fault.
Bu benim suçum değil.
This isn't my fault.
- Bu benim suçum değil. - Doğru.
Uh, you know, this isn't my fault.
- Rica ederim, rica ederim. Bunun benim hatam olmadığını biliyor musun?
- This isn't my fault.
Benim suçum değil.
This isn't my fault.
bu benim hatam değil.
So that isn't my fault. How long have you known that you have to get this thing notarized?
Ne zamandan beri bu noter işinden haberdardın?
This isn't my fault as well, is it?
Bu benim hatam değil, değil mi?
This isn't my fault.
Bu benim hatam değil.
This isn't my fault, Sean.
Benim suçum yok ama Sean.
Not my fault. This isn't...
Benim suçum değildi.
- This isn't my fault.
- Benim hatam değil bu.
This isn't my fault.
Benim hatam değil bu.
Hey, this isn't my fault.
Benim suçum yok ki!
Wait a minute, this isn't all my fault.
Bu benim hatam değil.
This isn't my fault, matt. Ok.
- Bu benim suçum değil Matt...
That you have to go through all this. And, uh, I hope this isn't my fault. When you were gone and you couldn't be there for lucas...
Sen gidip de Lucas'ın yanında olamadığında, orada olması için Addison'ı cesaretlendirdim.
This whole thing with your brother isn't my fault, and we have to work together, so... so can't you be nice to me?
Ağabeyinle ilgili tüm bu olanlar benim suçum değil. Biz de birlikte çalışmak zorundayız, yani... Bana karşı daha anlayışlı olamaz mısın?
This isn't even my fault.
Bu benim suçum değil.
this isn't you 235
this isn't right 330
this isn't 241
this isn't going to work 72
this isn't over yet 34
this isn't about you 154
this isn't a joke 83
this isn't your fault 106
this isn't about money 38
this isn't happening 184
this isn't right 330
this isn't 241
this isn't going to work 72
this isn't over yet 34
this isn't about you 154
this isn't a joke 83
this isn't your fault 106
this isn't about money 38
this isn't happening 184