English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / This one is for you

This one is for you traduction Turc

631 traduction parallèle
And this one is for you.
Bu da sizinki.
And this one is for you.
Bu da sana.
- This one is for you.
- Bu senin için.
- And this one is for you.
- Ve bu da senin için.
This is a very peculiar thing for one gentleman to say to another... but as a matter of fact... you're the one thing in the world I really love.
Bir beyin başka bir beye bunu söylemesi biraz tuhaf... ama aslına bakarsan... dünyada gerçekten sevdiğim tek şey sensin.
And, uh, the only reason you're tellin'us this now... is'cause you feel sorry for one of the defendants?
Tüm bunları bize anlatmanızın sebebi de sanıkların durumuna üzülmeniz, değil mi?
In one hundred years one hundred students but when it is time for you to think you, too, will be alone like the author of this equation like Newton let us say your Galileo.
Yüz yıl içinde yüz öğrenci fakat.. düşündüğünüzde siz de yalnız olacaksınız bu denklemi bulan kişi gibi Newton gibi diyelim ki Galileo'sunuz.
" Dear Russ, I'm writing this letter to you because we once meant a great deal to each other and there is no one else to whom I can go for help.
" Sevgili Russ, sana bu mektubu yazıyorum çünkü bir zamanlar birbirimize çok şey ifade ettik ve yardımını isteyeceğim başka kimse de yok.
Now that it's too late for you to do anything about it I might as well tell you, this is one case I've enjoyed losing.
Artık bir şey yapman için geç olduğuna göre sana söylesem de olur, kaybetmekten zevk aldığım tek dava bu.
Leo, Leo, this is your chance, The one I got for you.
Leo, Leo, bu senin şansın, senin için elimdeki tek şans.
This one we've got for you tomorrow is something special.
Yarınki çok özel olacak.
Well, a sheepman is poison in this country and I'm the only one that knows for certain that you're one of them.
Koyuncular bu topraklarda zehir gibidir bende senin kesinlikle onlardan biri olduğunu bilen tek kişiyim.
You are the one who is most at fault for this.
Bu olaydaki en hatalı kişi sensin.
Don't con me, sheriff. The minute this gun is loaded, one of you brave boys might decide to go for the rye just to fire it. And if you fired it, that might alert a few state cops down there, and the game would be over, wouldn't it?
Bana numara yapma, şerif. bu tüfek doldurulduğu anda, siz cesur çocuklardan biri onu ateşlemek için harekete geçmeğe karar verebilir ve ateş ettiği taktirde, aşağıdaki bir kaç eyalet polisini harekete geçirebilir ve oyun biter.
Of course, if this is too bluesy for you, we could sit this one out.
Bu senin için çok hareketliyse, oturabiliriz.
Run'em off the land is what I say... like we should've run Red Cloud off eight years ago... when he sat right in this room signing that half-baked, misbegotten treaty... the one that's keeping you prospectors tied down here... instead of out there where there's enough gold laying right out on the ground... to pay for the whole Civil War.
Tıpkı Kırmızı Bulut'a sekiz yıI önce yaptığımız gibi... burada oturup o yarım yamalak, gayrı Meşru antlaşmayı imzaladığımızda... hani şu siz altın arayıcılarını Bir sürü altının olduğu yere... gitmek yerine buraya bağlayan antlaşmayı imzaladığımızda... Hepsi İç Savaşın parasını çıkarmak için -
This is one lesson you do not be paid for teaching!
Ben sana, bu konuyu öğretmen için para vermiyorum!
One thing you and this lousy place give me is a big taste for being on the outside.
Sizden ve bu berbat yerden öğrendiğim tek şey, dışarıda olmanın nefis bir şey olduğu.
Why is this such a personal triumph for you, this one vote?
Bu bir oy, neden senin için kişisel bir zafer böyle?
Papa, don't you think this is enough for one lesson?
Baba, ilk ders için fazla değil mi?
And here you are, out in the open, where any hep person knows that this one... is toting that one around for you.
Ve işte buradasın, kamuya açık bir alanda etrafında böyle bir adam ve yanında senin için getirdiği böyle bir kadınla.
It is not about what you signify for many in this country, but rather what you did for one certain group.
Ama bu ülke için ne kadar önemli olduğunuzu pek bilmiyor çünkü belirli çevreler için yaptıklarınız ortada.
This one is too early for you.
Bu senin için çok erken.
It was quite one thing for you to live as you did when you were alone on this island but you are no longer alone and your behaviour is totally unsuitable.
Tek başınıza yaşarken ne isterseniz yapıyordunuz ama artık yalnız değilsiniz ve davranışınız hiç de kabul edilecek gibi değil.
This is one of the most disastrous security breakdowns of the entire war and you are responsible for it.
Bu olay, savaş boyunca yaşadığımız en kötü güvenlik güvenlik ihlali idi. Ve bundan sorumlu olan sizsiniz.
This one is for our men that you killed.
Bu öldürdüğün adamlarımız için.
One of the main reasons for this refresher course Is to keep you up to date on the latest methods and weapons.
Bu kursun hedeflerinden biri, yeni teknikler ve silahlarla ilgili bilgilerinizi tazeleyip, güncelleştirmek.
But this Mr. Spock you mentioned, the one responsible for that unseemly, impudent act of taking you from me, which is he?
Ama bu Mr. Spock siz söylemiştiniz... Sizleri benden alıp götürme küstahlığını gösteren adam. - O hangisi?
Now you make your old granddad bring you back when this is dirty and I'll put a clean one on for you.
Artık büyük büyükbaban bu kirlenince sana geri getirir ve senin için temiz bir tane koyacağım.
You are Medea to the teeth, only this is one son you won't use for vengeance against your husband.
Sen bana diş geçirmeye çalışıyorsun ama ben senin intikam oyuncağın olmayacağım.
Look, I don't know what this quarrel is between you and Vince... But Papa's the one that's paying for it.
Bak, seninle Vince arasındaki bu husumetin neden çıktığını bilmiyorum ancak bunun cezasını baban çekiyor.
This is the last one for me. If you want more, you can shove it up your ass.
Benden bu kadar, daha fazlasını istiyorsanız, canınız cehenneme.
You see, except for the hinges, which are a little shaky, this whole thing is in one piece.
Bakın menteşeleri dışında bu şey bayağı sağlam kalmış.
But... this one, for me, is the best because... I like you.
Ama, benim için en iyisi burası çünkü, senden hoşlanıyorum.
Not only have you never heard of Divine... which is one of the key elements... for this particular job... but you also seem to show a lack of general experience.
Sadece Divine'ı duymadığınız için değil... ki bu işteki... temel taşlardan biridir... ayrıca genel bir tecrübe eksikliğiniz var gibi geldi.
Not only have you never heard of Divine... which is one of the key elements... for this particular job... but you also seem to show a lack of general experience.
Bu iş için... kilit taşlarından biri olan... Divine'ı bilmediğiniz için değil. Ama genel deneyim eksikliğiniz de var gibi geliyor.
This converted cubbyhole that passes for your bedroom, this hovel two metres ninety-two long by one metre sixty-three wide, that is to say, a little over five square metres, this attic from which you have not stirred for several hours, for several days.
Yatak odana dönüşen bu hücre iki metre doksan santim uzunluğunda bir metre yetmiş üç santim genişliğindeki yani beş metrekareden biraz daha geniş olan bu mezbele saatlerdir, günlerdir kıpırdamadığın bu çatı katı.
And could you summon the passengers to me here? One by one in this order except for the Princess Dragomiroff, who is not only of royal blood, but also much older than she tries not to look.
Herkesin belirtildiği sırayla peş peşe bana gelmelerini istiyorum, tabii prenses hariç, büyük bir hanım olması ve yaşından ötürü, onunla kendim gidip konuşurum.
There is just one rule. You are not to leave this glade for the moment. - Why?
Demirbaşları, tesisatları, uzay gemileri, makineleri, hepsi senindir.
This one's mine, and this little.38 is all for you.
Bu benimki ve bu ufaklık, 38'lik senin için.
This one is too tight for me, it should fit you well.
Bu bana çok dar geliyor, sana iyi olacaktır.
This is one mission I know that you are not going to volunteer for.
Sen bu göreve gönüllü olmazsın.
Besides this I put the bottles under your care during supper and if any one of them is missing, or if anything gets broken you will be responsible for it, and pay it out of your wages.
Bunun dışında... Akşam yemeği sofrasında içkilerden de siz sorumlusunuz. Eğer bir şişe eksilirse ya da kırılırsa sizi sorumlu tutarım aylığınızdan da keserim.
Do you know, James... one half of my drunkenness can be accounted for... by the fact that this building is so poorly ventilated.
Biliyor musun James... sarhoşluğumun nedeninin yarısı bu binanın... havalandırma sisteminin kötülüğüne bağlanabilir.
The one for the duel and killing you... is this Ye Gucheng
Bu sadece bir dikkat dağıtma...
We understand that this palace can offer great comfort and the neighborhood certainly is a very pleasant one, but right now, I'm afraid it is not the safest place for you.
Biz bu sarayın çok konforlu olduğunu, ve çevrenin de tamamen uygun olduğunu anlıyoruz, ama şimdi, korkarım sizin için en güvenli yer değil.
But this is one thing you've got to do for yourself.
Ama bu sefer kendinin düşünmen gerekiyor.
There's a basic rule in this house which no one must break, not even you, dear Emilie, and that is respect for the temporal gifts.
Bu evde herkesin uyması gereken basit bir kural vardır. Hatta sizin bile, sevgili, Emilie. Bu kural, Tanrının nimetlerine saygı göstermektir.
For this reason there is no one today to mourn you by crying.
Bu sebepten dolayı bugün ağlayarak arkandan yasını tutan yok.
This is the end of the line for me, until I can be of service to you, one way or another.
Bu benim için yolun sonu, bir dahaki sefere kadar.
This one is especially for you.
Bu da özellikle senin için.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]