Ticky traduction Turc
35 traduction parallèle
It isn't ticky, is it?
Veresiye değil, değil mi?
An orphan from L.A. This guy is Mr Ricky-Ticky.
L.A.'den bir yetim. Bu adam bir Bay Ricky-Ticky.
Sounded like a piece of ticky tape coming off a letter.
Açılan bir zarf kapağından çıkan sese benziyordu.
Hey, Conor, it's Ticky!
Hey Conor ben Ticky!
They're under the religious statue on my dresser. Wait, Ticky!
Gardrobumdaki heykelin altındalar.
You gotta get 1,200.
Bekle Ticky! 1.200 lazım.
- It's Ticky. Let me in. Ticky.
Ben Ticky bırak gireyim.
Thank God.
Ticky. Tanrıya şükür.
Come on, Ticky.
Bunun gibi. Hadi Ticky.
- Ticky, this is Ed.
Ticky ben Ed. Ed.
Oh, God, Ticky.
Oh tanrım Ticky.
Oh, God, Ticky.
Oh, tanrım Ticky.
Oh, my God, Ticky.
Aman tanrım Ticky.
I'll take that action on Ticky's number if you wanna play it.
Eğer oynamak istiyorsan, Ticky'nin numarasından oynayalım sana.
It's Ticky.
Benim Ticky.
I even made a bet with your friend, Ticky.
Arkadaşın Ticky ile bahse bile girdim.
Knowing Ticky bet against us improves our chances.
Ticky'nin bize karşı bahse girmesini bilmek şansımızı arttıracak.
The glasses, the furrowed brow, the ticky walk.
- Kierkegaard.
Ticky-tack.
Tik-tak.
Of course it will mean you'll spend the rest of your numbered days producing ticky tidbits from a minor league infield.
Elbette öyle bir durumda, hayatının geri kalanını ikinci lig beyzboluyla geçirirsin.
No protection... No ticky ticky.
Prezervatif yoksa eğlence de yok.
Ticky, ticky, tickle-tickle!
Gıdı, gıdı, gıdı.
Ticky, ticky, ticky.
tık, tık, tık.
- Jesus Christ. - Eh, it was ticky-tack, Marcus.
Laf olsun diye yapıyorlar işte Marcus.
Ticky...
- Ticky...
Ticky!
- Ticky! - Ne?
No, "ticky ticky Tom-Tom."
Hayır, "ticky ticky * Tom-Tom."
- You know.. - I don't know you know you plead guilty to handful of securities violation. Stock manipulation, high pressure sales tactics, ticky-tack shit like that, you know?
Bilmem, işte güvenliği ihlal bağlamında işlediğin bir avuç suçunu itiraf edersin hisselerde manipülasyon, baskı kurarak yaptığın satışlardaki taktiklerin bunun gibi ucuz hamleler.
Yes. Ticky-ticky.
Seni seni.
Ticky-tock.
Tik tak. Gözlerin...
Ricky ticky tavi, beyotch!
Ricky tikki tavi, yavşak!
Ricky ticky tavi!
Ricky tikki tavi!
Lots of ticky-tocky bombs.
- Bir sürü bomba var.
Ooh, ticky tock. Oh. Me, I'm a lawnmower.
Çim biçme makinesiyim.
- You knew this was gonna happen? - Ticky-tock, those eyes. Left, right, swaying like a granddaddy clock.
Tik tak, şu gözler yok mu bir sola, bir sağa, dedenin köstekli saati gibi.