Tico traduction Turc
122 traduction parallèle
Canarios, tico-ticos, zorzales...
Kanaryalar, tico-ticolar, Zorzalesler...
Their names are Tico and Pico.
Adları Tico ve Pico.
Tico and Pico, kids.
Tico ve Pico çocuklar.
- Tico and Pico.
- Tico, Pico.
I got a date with my little brother Tico.
- Gümrük Şube ) Çok isterdim ama küçük kardeşim Tico'yu izlemeye gitmem lazım.
The kid is hot tonight.
Tico bu akşam bayağı ısınmış..
The real beauty of jai alai is in the play. For Tico, this is not a sport. It's an art.
Bu oyunun güzelliği "tadını çıkarmak" Ticp için bu bir spor değil, bu bir sanat..
[Announcer On P.A.] Ladies and gentlemen, tonight's winner of the 13th game feature, in a nicely-played point, post for Tico and Vinnie.
[Announcer On P.A.] Bayanlar ve baylar gecenin kazananı 13.Devrenin galipleri Hamleleriyle göz kamaştıran Tico ve Vinnie.
Blessa, where's Tico?
Blessa, Tico nerede?
What's the matter, Tico?
Senin derdin ne, Tico?
[Tico] Mrs. Batista, help me.
[Tico] Bayan Batista, bana yardım edin.
Oh, Tico.
Oh, Tico.
Tico.
Tico.
Shut up! [Screaming]
( Tico Arriola ) Kes sesini!
Tico, no!
( Jan Larken ) Tico, yapma!
You didn't know the great Tico had a special interest in prostitutes, huh?
( Morales ) Tico'nun fahişeler ile bu kadar içli-dışlı olduğunu bilmiyordun değil mi?
Tico couldn't have killed that girl.
Tico karıncayı bile incitmez.
I didn't mean it, Frank.
( Tico Arriola ) Böyle olsun istemedim, Frank.
It was an accident.
( Tico Arriola ) Bu bir kazaydı.
She kept on laughing at me.
( Tico Arriola ) Benimle alay etti.
I didn't mean it.
( Tico Arriola ) - Böyle olsun istemedim. ( Çavuş Dedektif Frank Arriola )
You have always treated me like a little boy.
( Tico Arriola ) Ve sen de bana hep küçük bir çocukmuşum gibi davrandın!
"Go play jai alai." "Become a champion."
( Tico Arriola ) "Git Jai Alai oyna." "Şampiyon ol" bilmemne..
Frank, I killed that girl.
( Tico Arriola ) Ağabey, ben birisini öldürdüm!
Frank, don't — Listen to me, Tico.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Frank, yapma — Dinle beni, Tico
[Spanish] You're trying to get yourself killed!
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) [İspanyolca] Tico kendini nakavt ettiriyorsun!
Hello, Tico.
( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) Naber, Tico.
Hi, Sonny.
( Tico Arriola ) İyidir, Sonny.
Well, since Tico started playing professionally.
( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) Tico profösyönelliğe adım attığından beri.
Tico was about 11 when our parents got killed.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tico 11 yaşındayken Annem ile Babamı öldürdüler.
[Screams] Tico, no!
[Jan Larken çığlık atıyor] Tico, yapma!
You still using that stuff, Tico?
Hala o pis şeyleri mi kullanıyorsun, Tico?
You better listen to Benny, Tico.
Benny'i dinlesen iyi edersin, Tico.
You're in trouble?
( Tico Arriola = Başın benim yüzünden dertte mi, ağabey?
What's going on?
( Tico Arriola ) Neler oluyor?
Listen, Tico.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Bak, Tico.
[Scoffs] How are you gonna do that?
( Tico Arriola ) Bunu nasıl yapacaksın ki?
Don't worry about it. It's not your problem. Yes, it is my problem.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Orasını bana bırak, orası senin sorunun değil ( Tico Arriola ) Evet, benim sorunum!
Tico — I can't let you do that, man.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tico — ( Tico Arriola ) Bunu yapmana izin veremem, ağabey!
They're gonna kill you, Frank.
( Tico Arriola ) Seni öldürecekler, Frank. ( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tico, bana söz ver!
[Sighs] I'm afraid for you.
( Tico Arriola ) Sana bir şey olmasından korkuyorum, ağabey.
I need your promise.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Sözüne ihtiyacım var! ( Tico Arriola ) Gitmem lazım, ağabey!
I gotta go now. Tico.
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Tico.
Tico Arriola's been tied in with the hooker killing.
( Teğmen Martin Castillo ) Tico Arriola'nın geçen günkü fahişe öldürülme olayıyla ilgisi varmış.
Arra and Tico now playing head-to-head.
Arra ile Tico şimdi başa baş mücadele ediyorlar.
Arra throws a hard forehand shot.
Arra sert bir vuruş yaptı Tico kaşıladı, sevgili seyirciler.
Tico has it. Tico comes down with his own forehand.
Tico sağ eliyle karşıladı topu ;
Tico, you have to.
Vermen lazım Tico, vermen lazım!
Tico, promise me.
Tico, söz ver bana!
I promise.
( Tico Arriola ) Söz veriyorum, ağabey.
Good save by Tico.
Tico'dan iyi bir müdahale.