English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Tiki

Tiki traduction Turc

379 traduction parallèle
Her twitch is acting up.
Tiki gene başladı!
Haven't you seen anyone with a twitch?
Göz tiki olan birisini gördünüz mü?
- I take as many as I want. - All right, all right.
Afedersin, ama onları şu tiki durdurmak için alıyorum
A chick a chick boom chick boom
Tiki tak bum tik tak
A chick a chick boom chick boom is the Trinidad Lady
Tiki tak bum tik tak İşte kalbinizdeki Trinidad Güzeli
We'll build a raft and drift across the Pacific like Kon-Tiki.
Kon-Tiki gibi bir sal yapıp okyanusta seyredeceğiz.
Hockety, pockety, wockety, wack
Hokus pokus, tiki tokus
Hockety, pockety, wockety...
Hokus pokus, tiki tokus...
Hockety, pockety, wockety, wack Odds and ends and bric a brac
Hokus pokus, tiki tokus Rambada Rumba Merlin Bomba
Six bucks, lighter, lucky tiki god.
Altı dolar, çakmak, şans tanrısı.
But I can't stand that tic of his or that wife of his.
Ama şu tiki yok mu, beni gıcık ediyor. Karısı da öyle...
A high-school kid in short pants that had a twitch?
Şu tiki olan kısa pantolonlu lise öğrencisini mi?
The island's called Tiki.
Adanın adı Tiki.
I thought it was called Tiki.
- Adı Tiki sanıyordum.
I promise you, strict controls on Tiki.
Söz veriyorum, Tiki'de katı kontroller olacak.
Nobody will touch it. And Dimblewit won't play ball with the right people. So they think Tiki's a white elephant.
Kimse el sürmüyor, Hımbıl da yanaşmayınca Tiki'yi ölü yatırım gibi görüyorlar.
Tiki!
Tiki!
I built his entire organization, and if you think... I need Lewis to sew up Tiki Island, you're dead wrong, so forget it.
Bütün teşkilatını ben kurdum ve Tiki Adası için Lewis'e ihtiyacım var sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
" The Kon-Tiki's motion was a little different from what it usually was.
" Kon-Tiki'nin devinimi her zamankinden biraz farklıydı.
- Can't you stop that twitching?
- Şu tiki yapmasan?
These are your mama-sans, Tiki and Maria.
Bunlar senin mama-sanların, Tiki ve Maria.
Tiki, say hello.
Tiki, merhaba de.
- Tiki and Maria.
- Tiki ve Maria.
Someone just ordered one of your famous Kon Tiki Tikis.
Hey Koç. Birisi senin meşhur Kontiki Tikis'inden istedi.
Tiki saw something.
Tiki bir şey gördü.
Now, Tiki, pass the word. Come on!
Şimdi Tiki, söylediklerimi ilet.
- Tiki Motel.
- Tiki Moteli.
I practiced his facial tic.
Yüzündeki tiki yapmayı denemiştim.
Even physically, he's got a huge nose with pimples, he's tall... and has a nervous tic... a tic like this.
uzun boylu ve sinirsel tiki var... böyle bir tik.
Singing "Feelings", knee-deep in paper orchids and plastic Tiki lamps is not my idea of a fun evening.
Eğlenceli bir geceden anladığım şey kağıt orkideler ve plastik Tiki lambaları içinde diz çöküp "Feelings" şarkısını söylemek değil.
I'm sorry, but you seemed like such a flake.
Kusura bakma, ama öyle tiki gözüktün ki.
He's got a twitch.
Tiki var da.
At first I thought incipient arthritis, and then I remembered that tick.
Önce artrit sandım. -... ve sonra o tiki hatırladım.
There is an ageless man at the guest-house with a funny spaniel face. He's making a model of the Kon-Tiki.
Daha sonra da kaldığım pansiyona gittim, orada bir İspanyol köpeği kadar meraklı, pek yaşlı olmayan bir adam, Kon Tiki maketi yapıyordu.
Okay, how would you like some Tiki Death punch?
Tiki öldüren suyunu nasıl istersin?
And like the once mighty mahi-mahi you will end up on a pupu platter in the tiki hut of life.
Ve bir zamanların güçlü Mahi Mahileri gibi kendini hayatın ağaçtan kulübesinde, servis tabağında bulursun.
Hold it, Sandy.Correct me if I'm wrong, but don't lots of people, especially trendy teenagers following the latest "fad", kids who are otherwise perfectly "normal", don't they wear earrings similar to the one shown here?
Dur bakalım, Sandy. Yanlışsam düzelt, ama bir sürü insan, özellikle en yeni "moda" yı... takip eden tiki gençler, tamamıyla "normal" sayılabilecek çocuklar da buna benzer küpeler takmıyorlar mı?
The Tiki Torch down the street got a guy on one of our porta-potties.
Yolun sonundaki Tiki Torch'ta idrar torbamızı taşıyan bir adam varmış.
- The tiki lounge gets real busy.
Her zamanki gibi işte.
Besides she has a slight nervous tick like this
Üstelik şöyle hafif bir tiki de vardı.
He might have a tic, maybe a nervous twitch... or blinking of the eyes.
Belki bir tiki olabilir, ya da göz seğirmesi ya da.. ... göz kırpması.
He just has this weird tic thing that...
Garip bir tiki var.
Some of us have to work, dickwad.
Bazılarımız çalışmak zorunda, tiki.
Now look at it! Sushi restaraunts, upscale clothes stores, 25 dollar parking, leamnissen. I tell you Phillis,
Suşi restoranları, tiki mağazaları, 25 $ park ücreti, Liam Neeson.
This is a law firm, not The Tiki-Tiki Room.
Ne? Bambu mu? Burası hukuk ofisi, yamyamların odası değil.
Ah, we don't care for that hoidy, toydi, rich folks stuff.
Hayır, zenginlerin o tiki şeylerine pek yüz vermiyoruz.
It's OK for an after-schooI job and all, but "Hi, I'm Rob, and I run the Tiki Post"?
Okuldan sonra çalışmak için uygun bir yer ama, "Merhaba, ben Tiki Post'tan Rob" hoş olmuyor.
Back to the Tiki Post.
Tiki Post'a geri dönüş.
I have some tiki torches in the garage.
Garajta el fenerlerim var.
Who'd have thought that after 2 : 00 a.m.. Tiki Donuts becomes a Latino drag-queen bar.
Tiki Donuts'un 2'den sonra Latin çalan bir travesti bar olduğu kimin aklına gelirdi.
Manufactured at the Tiki Post.
Tiki Post'ta yapıldı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]