English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Timbre

Timbre traduction Turc

41 traduction parallèle
THOUGH WE ARE RATHER PROUD... OF MR. HARVEY'S TIMBRE.
Gerçi Bay Harvey'nin ses rengiyle gurur duyuyoruz.
Accent, timbre, some oddity of phrasing?
Aksan, ses rengi, ifadelerde tuhaflık?
Its timbre?
Tınısı neydi?
emotional timbre is sincere and indicates condition of extreme stress.
Duygusal olan sesi, samimiyet ve çok fazla derecede stres içeriyor.
I must say, Madame Deveraux has a lovely timbre,
Madam D'Vero'yu çok beğendiğimi söylemek isterim.
I thought she had a great voice timbre.
Sesinin tınısı bana çok güzel geldi.
Is it "timbre" or "tambre"?
Tını mı, tonu mu?
- Why'd I think timbre?
- Neden tını diye düşündüm ki?
The authenticity of Miles'timbre is gonna blow you away.
Miles'ın ses tonunun orjinalliği seni alıp götürecek.
We have to get the levels right to accommodate the timbre of his voice.
Mikrofonları onun sesinin tınısına göre ayarlamak gerekiyor.
Have you ever been moved to tears by the warbling timbre of your own voice?
Hiç notaları seslendirirken gözyaşlarına hakim olamadığın oldu mu?
I'm hearing you the same timbre, and it's cluttered.
Sizi duyuyorum Aynı şeyler, kafa karıştırır.
I love the timbre of your voice, Robert.
Sesinin tınısını seviyorum Robert.
We... we love the timbre of your voice, we like your virtuosity, your energy...
Biz... biz sesinin tınısını seviyoruz hünerini seviyoruz, enerjini...
Well, his voice has got a gravelly timbre.
Şey, sesi biraz "taşlı" geliyordu.
After we had just sort of established what I took to be the timbre of the conversation,
Konuşmamızın tonu belli olduktan sonra biraz ileri gidip açığını bulmaya çalıştım.
I could hear it in the timbre of his voice... and the fact that he doesn't use contractions... okay.
Sesindeki tınıyı duydum. Hiç kaynaşmış sözcük kullanmadı. Peki, tamam.
Isn't the "timbre" of my voice telling you why?
Sesimin tınısı sana neden olduğunu söylemiyor mu?
My voice had a deeper timbre in those days.
O zamanlar ses tonum daha kalınmış.
Yes, and she's mathematically reconstructed it to have the same tone and timbre as his voice might have had at age 18.
Evet ve adamın 18 yaşındayken sahip olması muhtemel sesinin tonunu ve rengini elde etmek için matematiksel olarak yeniden yapılandırdı.
I'm still working a timbre comparison, But I'm fairly certain it's a lock.
Hâlâ ses tınılarını karşılaştırıyorum ama o olduğundan son derece eminim.
What a rich timbre your voice has.
Ne ahenkli bir ses rengin var öyle.
He obviously manipulated the pitch and the timbre of the voice.
Belli ki ses perdesi ve tonunda oynama yapmış. - Bu senin yaptığın değil mi?
Given the obvious cadences, tone, and timbre of his voice, we're dealing with an older gentleman.
Sesinin tonu, dalgalanması ve tınısına bakarak,.. ... karşımızda yaşlı bir beyfendi olduğunu söyleyebiliriz.
The smallest differences in hair structure change the timbre of the instrument completely.
Kıl yapısındaki en ufak farklılık enstrümanın tınısını tamamen değiştirir.
Well, it's like your call in the morning, the tone, the timbre, the rhythm of your voice.
Sabah çağrıları gibi. Tonu, tınısı, Sesinin ritmi.
As I was saying, the timbre of the barrel is also indicative of its general properties.
Dediğim gibi. Namlunun sesi, silahın özellikleri için belirleyici nitelikte.
What a natural timbre.
Gerçekten çok doğal bir tını.
The timbre of my voice is as important as the content.
Ses tonum da cümlelerim kadar önemli.
You've got a nice timbre in your voice there.
Seninde hoş bir tını var.
I used to hear my thoughts inside my skull with the same, um... tone, timbre, accent, as if the words were coming out of my mouth.
Eskiden düşüncelerimi kafamın içerisinde duyardım ; aynı tonda, tınıda, aksanda ; sanki kelimeler benim ağzımdan çıkıyormuşçasına.
Even timbre, level eye-white exposure ; he's telling the truth.
Değişmeyen ses tonu seviyesi, göz akı açıklığı ; doğru söylüyor.
- I compared both the timbre...
- Her iki ses tınısını da karşılaştırdım.
I do recall a vague memory of her having once, involuntarily, one would hope, releasing a fart of such frightening power and timbre that I feared she had done herself a horrible mischief.
Aklıma üstü kapalı bir anı geliyor aslında gönülsüzce tabii ki korkutucu güçte ve ses tınısında osurduğunu hatırlıyorum ve kendisine bu korkunç zararı verdiği için korkmuştum.
Ooh, the timbre in his voice means you were right.
Sesindeki tını haklı olduğunun kanıtı.
Listen to the timbre of his voice.
Sesinin tınısını dinle.
and then I pump it all out through this shoe to give it that oaky timbre.
ve bir güveçte yankısını kaydettim, yaklaşık 3 saat sonra bu ayakabıdan yaptığım pompayla, meşe ağacı tınısı oluşturdum.
That's common in high-end European pianos. Sulphate preserves the timbre.
Sülfat telin ses rengini koruyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]