Tiramisu traduction Turc
134 traduction parallèle
- Yeah, I'll have the tiramisu.
- Ben tiramisu istiyorum.
Tira misu.
Tiramisu.
Tiramisu, Tiramisu
Tiramisu, tiramisu
Seeing that face on you makes me afraid my tiramisu might come back up.
Sende bu yüzü görmek beni çok korkutuyor.
This tiramisu is excellent.
Bu tiramisu bir harika.
More of Grandma's tiramisu.
Büyükannenin yaptığı daha fazla tiramisusu.
Two espressos and a tiramisu later... I had learned that Sean was the youngest of three brothers... had his own investment firm... and was about to move into an apartment he had just purchased.
İki espresso ve bir tramisudan sonra Sean'ın üç kardeşin en genci olduğunu, kendine ait yatırım firması olduğunu ve satın aldığı daireye yeni taşındığını öğrendim.
Two espressos and a tiramisu later... I had learned that Sean was the youngest of three brothers... had his own investment firm... and was about to move into an apartment he had just purchased.
iki espresso ve bir tramisudan sonra Sean'in üç kardesin en genci oldugunu, kendine ait yatirim firmasi oldugunu ve satin aldigi daireye yeni tasindigini ögrendim.
While you ask me for this one and only favour, I will sit here and enjoy this very fine tiramisu.
Siz bunu sorarken, sadece bir iyilik, burada oturup bu güzel tiramisunun keyfini çıkaracağım.
- That is the birthday tiramisu.
- Doğum günü tiramisusu.
I think we all need to take a moment and have some tiramisu.
Bence herkes bir nefes alıp tiramisu yemeli.
I'm having dermabrasion and tiramisu.
Dövme yoketme ve tiramisu alacağım.
No. Do not be stingy, they are as hot as tiramisu.
Hadi bir daha nerede bu fırsatı yakalayabiliriz ki?
This tiramisu is bitter than life.
Bu tiramisu, hayattan bile daha acı.
Tiramisu "Norma".
Tiramisu "Norma".
We have tiramisu here.
- Bizde tiramisu var.
You can come over and make Tiramisu "Nino".
Geri döndüğünde tiramisu "Nino" yaparsın.
You can make the tiramisu whenever you like, I'll be delighted.
İstediğin zaman tiramisu yapabilirsin, memnun oluruz.
When he refused to pay me for one of my jobs, I prepared him a tiramisu laced with strychnine.
Yaptığım bir iş için bana ödeme yapmayı reddettiğinde ona strikninli içki konulmuş tiramisu hazırladım.
One tiramisu, two forks...
Bir tiremusu. İki çatal ve bir paket köfte.
- Because this tiramisu is so good... that if the anniversary were completely sucking right now, this would save it.
- Çünkü tiremisu o kadar güzel ki eğer kutlama berbat geçiyor olsaydı, bu kesinlikle durumu kurtarırdı.
He'll be watching the Test match in bed, eating tiramisu with a long spoon.
Yatakta uzanmış, kriket maçı izlerken, kocaman bir kaşıkla tiramisu yiyor olacak.
Here we go. everybody.
İşte geldi. Tiramisu.
Tiramisu. Oh. tiramisu me!
Tiramisulayın beni.
- That's tiramisu.
- Hayır, o tiramisu.
Went by the café for some tiramisu.
Tiramisu almak için kafeye uğradım.
Forget candy bars. I'm talking steak and tiramisu.
Şekerleri boş ver, ben biftek ve tiramisudan bahsediyorum.
Of our whole story, so come on, let's just go upstairs and eat some tiramisu.
Hadi, yukarı çıkıp biraz tiramisu yiyelim.
Tiramisu, anyone?
Tiramisu isteyen?
I have tiramisu, chocolate cake, tortoni... you know, i am thinking one of each.
Tiramisu, çikolatalı pasta, tortoni... bence herbirinden bir tane.
Yeah, one tiramisu, 2 spoons.
Evet, bir tiramisu, 2 kaşık.
You know, if you guys like tiramisu, we found this little Italian place...
Eğer tiramisu seviyorsanız, ufak bir İtalyan yer keşfettik.
I'm just saying, we love tiramisu.
Biz tiramisu yu seviyoruz diyecektim sadece.
I'm crazy, and you're crazy for tiramisu.
Ben çılgınım, sen çılgınsın. ... tiramisu için.
We love tiramisu.
Tiramisu'yu seviyoruz.
We love tiramisu?
Tiramisu'yu seviyoruz.
Loving tiramisu?
Tiramisu'yu sevmek?
Is that Tiramisu on the cart over there?
Şuradaki, Tiramisu mu?
R-A-T-A-T-O-U-l-L-L-E, ratatouille.
T-İ-R-A-M-İ-S-U, Tiramisu.
I've made tiramisu for dessert.
Tatlı için Tiramisu yaptım.
- Would you like a tiramisu?
- Tiramisu ister misin?
Let's put it this way. He once referred to my white chocolate tiramisu
Şöyle söyleyeyim, bir keresinde beyaz çikolatalı tiramisum için...
- You haven't tried my tiramisu.
- Tiramisumu daha denemedin.
You know, in Italian, "tiramisu" means "food of the gods."
İtalyanca'da "Tiramisu" "Tanrıların yemeği" anlamına gelir.
Tiramisu?
Tiramisu?
And I just think that I don't ever need to cook tiramisu.
Ayrıca tiramisu yapmaya hiç de ihtiyacım yok.
Me, Too.
- Tiramisu.
TIRAMISU.
Tiramisu.
He had that tiramisu.
Tiramisu yedi.
How come there's no tiramisu in your mouth?
Niye ağzında hiç tiramisu yok?
Ratatouille :
Tiramisu.