Tnt traduction Turc
193 traduction parallèle
Put Santos in charge of TNT for the bridge.
Köprüye TNT yerleştirilmesinden santos sorumlu.
American scientists were developing Process 97... the secret ingredient of the atomic bomb - an explosive derived from the metal uranium - so powerful and devastating that one relatively small bomb... gave promise of having the destructive power... of 20,000 tons of T.N.T.
Metal uranyumdan üretilen bu patlayìcì öyle kuvvetli ve yìkìcìydì ki oldukça küçük bir bombanìn 20. 000 ton TNT'nin yìkìcì etkisine sahip olacagìnì gösteriyordu.
Here I was again, back to the scene of the TN T highball with the pretty girl camouflaging the safe.
İşte yine TNT ilaçlı içki sahnesindeydim kasayı gizleyen güzel kız da oradaydı.
That girl was carrying TNT, and it's gonna blow up right in your face.
O kız dinamit taşıyordu ve suratının ortasına patlayacak.
A pistol? A stick of TNT, so he can blow up the whole mangy, miserable town?
TNT çubuğu mu, böylece bu uyuz, zavallı kasabayı tümden havaya uçurabilsin.
You fill a plane full of TNT and then you do a suicide dive right into that cave.
Bir uçağı ağzına kadar TNT'yle doldurup, mağaraya intihar dalışı yaparak.
But he'll look mean if you think he's carrying TNT to blow up the country.
Ama insanları havaya uçurmak için TNT taşıdığını düşünürsen adi biri oluverir.
Stuffing a poor shark with deadly TNT!
Zavallı köpekbalığını patlayıcıyla doldurmak!
I'd say each of them has no more destructive power than 400 pounds of TNT.
Her birinin 180 kiloluk TNT'ye eşdeğer patlama gücünden fazlasına sahip olmadığını söyleyebilirim.
Nitric acid, turpentine, TNT.
- Nitrik asit. - Tamam. - Terebentin, TNT.
The plutonium bomb blew up with the force of 20 a thousand tons of TNT.
Plütonyum bombası, 20.000 tonluk TNT'ye eşdeğer bir şiddetle patladı.
Take plenty of TNT. Any sign of a monkey bigger than four feet, send it bang-bang.
Patlayıcı alalım, ve bir metreden fazla yaklaşan maymunlara, bang!
There was enough TNT in the sidecars to blow up half of Paris.
Motosikletlerinin sepetinde Paris'in yarısını havaya uçuracak kadar patlayıcı ( TNT ) varmış
Filled with 20 tons of TNT, they could destroy a city block.
20 ton TNT ile doldurulmuş şekilde, bir şehir bloğunu yokedebilirler
All the bombs dropped on all the cities of World War II amounted to some 2 million tons of TNT.
II. Dünya Savaşında şehirlere atılmış olan bombalar toplamda 2 milyon TNT'ye denk geliyordu
The Bangalore torpedo was 50 feet long and packed with 85 pounds of TNT... and you assembled it along the way, by hand.
Bangalore torpidosu 15 metre boyunda ve 40 kilo TNT doluydu ve yolda monte edilirdi, el ile.
The bomb that had fallen on the city... detonated with a destructive force of 20,000 tons of TNT... and generated temperatures an excess of 4,000 degrees.
Şehrin üzerine düşen bombanın patlaması... 20000 ton TNT'nin yıkıcı gücüne eşitti... ve yaklaşık 4000 derecelik bi ısı yarattı.
Now every time one goes pop, you got the equivalent of 20, 30 megatons of TNT.
Her seferinde bir tanesi patlıyor, bu da 20, 30 megaton TNT'ye denk oluyor.
The box on this desk contains a bomb with enough TNT to turn this house into a vacant lot.
Bu masanın kutunun içinde evi havaya uçurmaya yetecek kadar TNT içeren bir bomba var.
Stuff her with TNT, throw a match and run?
Üstüne TNT bağlayıp, bir maça atıp kaçalım?
We don't have to drop a million tons of TNT on civilians.
Sivillerin üstüne milyonlarca ton TNT yağdırmak zorunda değiliz.
We're talking TNT on PMS.
Hassas bir patlayıcıdan bahsediyoruz.
TNT with your cake, sir?
Dinamitli pasta nasıldı, efendim?
They cut Leo open like a turkey, stuffed him with TNT, he goes off at the funeral and takes out the entire Torelli mob, all at once. Vivaldi owns the town.
Cenazede patlayıp bütün Torelli çetesini ortadan kaldıracak.
HMX and TNT.
HMX ve TNT.
TNT!
TNT!
Inside this harmless-looking orb are two that's two hundred sticks of TNT.
Bu zararsız kürenin içinde... 200 tane dinamit var.
Thermite, C-4, TNT, high-explosive, H. E.
Termit, C-4, TNT, yüksek patlayıcılar.
They want to blow up the entire hotel.
Güçlü olmalısınız, oteli havaya uçurmayı planlıyorlar, 30kg TNT.
8 : 15 in the morning found a 400-pound bomb.. with the destructive force of 20,000 tons of TNT.. mushrooming up over the stunned enemy city.
Sabah 8 : 15'te 200-kiloluk bir bomba... 20,000 ton TNTnin tahrip gücüyle... afallamış düşman şehri üzerinde mantar gibi yükseldi.
people call me TNT.
Bana TNT derler.
Some TNT or some composition B?
Biraz TNT ya da B tipi patlayıcı?
On November 1, 1952, the world's first hydrogen bomb exploded with a force equivalent to over 10 million tons of TNT... 1,000 times the power of the bomb dropped on Hiroshima.
1 Kasım 1952'de dünyanın ilk hidrojen bombası 10 milyon tonun üzerinde TNT'ye eş değer bir güçle patladı. Hiroşima'ya atılan bombadan Bin kat güçlüydü.
So, in order to give up politics and life, he went to the railway, hit a stone with his head, he scattered blood all around the place, he wrapped himself up in TNT, and explodes on the railway : suicide!
Yani, siyasetten ve hayattan emekli olmak için, demiryoluna gitmiş, kafasına bir taşla vurmuş, her yere kanını saçmış, kendine TNT bağlamış ve demiryolunda kendini havaya uçurmuş, intihar etmiş!
Three-day supply of K rations, chocolate bars, charms, candy powdered coffee, sugar, and matches. Compass, bayonet, entrenching tool, ammunition, gas mask. Musette bag with ammo, my webbing, my.45, canteen two cartons of smokes.
Üç günlük kumanya, çikolata, şekerleme, toz kahve, şeker, kibrit, pusula, süngü, kürek, cephane, gaz maskesi, 45'liğim ve cephanesinin durduğu çanta, matara, iki karton sigara, Hawkins mayını, iki el bombası, sis bombası, ışık bombası, TNT, bu saçmalık, ve bir çift berbat çorap.
I have a knife and TNT.
Bıçak ve TNT'im var.
We'll take some TNT along with us.
Yanımıza biraz TNT alacağız.
Lipton, when you see we've captured the first gun, I want your TNT fast.
Lipton, ilk makinalıyı ele geçirdiğinizde hemen TNT kullanın.
I want TNT as soon as we've captured the first gun.
İlk makinalıyı ele geçirir geçirmez TNT istiyorum. Git.
– Where's Lipton with that TNT?
- TNT'li Lipton nerede?
And TNT!
Ve TNT'ye!
– I got TNT, sir!
- Bende TNT var, efendim!
Leave your TNT!
TNT'ni bırak!
– TNT!
- TNT!
- That's equivalent to 300lbs of TNT.
O parçada tam 150 kiloluk patlayıcı var. Evet. Adamı öldürmeyin.
That's TNT.
O patlayıcı.
Your favorite, TNT.
En sevdiğin, TNT. İthal edildi.
Step right up and throw down some bucks at Jay and Silent Bob's TNT-Redux!
Bir adım atın ve birkaç teklik fırlatın. Jay ve Sessiz Bob'un TNT-Satışı!
It's the equivalent of one billion tons of TNT.
Bir milyar ton TNT ile eşdeğer.
- " Some crappy movie on TNT
- Bilmem. TNT'ye uyduruk bir film.
Cup of TNT.
Çay, bir fincan çay.