To be or not to be traduction Turc
2,579 traduction parallèle
To be or not to be, that is the question.
"Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu" Haydi bir boklar yiyelim.
! "To be or not to be."
"Olmak ya da olmamak."
- Both : "To be or not to be."
- "Olmak ya da olmamak."
Who can tell me who wrote... the famous line'to be or not to be'?
Peki "Olmak ya da olmamak" lafını kimin yazdığını söyleyecek var mı?
Our secondary goal would be to determine whether or not they've already made a deal with the other side.
İkinci amacımız ise diğer tarafla bir anlaşma yapıp yapmadıklarını saptamak.
And if you're not convinced afterwards that I am into you in every possible way a person can be into another person, then I promise I will never try to kiss you, or fuck you, or impregnate you ever again, as long as I live.
Sonrasında, bir insanın başka bir insandan hoşlanabileceği her şekilde senden hoşlandığıma ikna olmazsan, sana söz veriyorum, yaşadığım müddetçe seni öpmeye, seninle yatmaya ya da seni hamile bırakmaya çalışmayacağım.
I feel like maybe I'm not supposed to be on Earth or something.
Belki yeryüzünde filan olmamalıyım diye düşünüyorum.
I'd be grading midterms... Or at least staring at a stack of blue books, trying to figure out how to avoid them.
Ben de ara sınavlara not veriyor ya da en azından mavi kitapçıklardan oluşan bir yığına bakıp onlardan nasıl kurtulabileceğimi çözmeye çalışıyor olacaktım.
Try not to be offensive or patronising, although I realise your age, education and social class make this virtually impossible.
Saldırgan ya da ukalalık taslama. Senin yaşındayken, bunları eğitim ve sosyal sınıflarda yapmak imkansızdı.
And I would love to help if you want me... not pushy, just available, be it friend or uncle or dad-ish, on some level.
Ve eğer kabul ederseniz yardımcı olmayı çok isterim. Teklif var, ısrar yok. Bir seviyede ona arkadaş, amca ya da babacık olurum.
You gotta be hip to all the disciplines, not just one or two of'em.
Bütün disiplinlere yatkın olmalısınız, sadece bir, ikisine değil.
To be, or not to be.
Olmak ya da olmamak.
To be, or not to be, that is the question.
Olmak ya da olmamak ; bütün mesele bu.
You make a corruption charge, whether it sticks or not, an officer is going to be affected, maybe permanently.
Rüşvet suçlaması yaparsın, eğer tutar ya da tutmaz bir polis memuru etkilenmiş olacak belki kalıcı bir şekilde.
Remember we stayed up all night talking about whether or not we'd be able to use our A.T.M. cards in the morning?
Hatırlıyor musun, bütün geceyi, sabah banka kartlarımızı kullanıp kullanamayacağımı konuşarak geçirmiştik.
We're not trying to be exclusive or elite.
Özel veya seçkin olmaya çalışmıyoruz.
In order to defeat the Garuda you must be able to attack without attacking and like it or not Succubus - You're perfect.
Garuda'yı yenmek için saldırmadan saldırmalısın ve hoşuna gitse de gitmese de sukkubus, bunun için sen harika birisin.
Their emotional or implicit memories are those of a world that's not safe and not helpful ; caregivers who were not to be trusted and relationships that are not safe enough to open up to vulnerability and hence their responses tend to be to keep themselves separate from really intimate relationships ;
Duygusal ve örtülü hafızaları dünyanın güvenilir ve yardımsever olmadığına dairdir, bakıcılara güvenilmiş değildi ve ilişkiler kalbini açmak için yeterince güvenli değildir ve bundan dolayı tepkileri de kendilerini, gerçek samimi ilişkilerden uzak tutma eğiliminde olur.
It's not just one or two things that go wrong as inequality increases it seems to be everything, whether we are talking about crime or health or mental illness or whatever.
Eşitsizliğin artması ile ters gidenler sadece bir iki olaydan ibaret değildir. Görünen o ki, konu her ne olursa olsun... suç, sağlık, ruhsal hastalıklar vs. her şeyi bunun içinde
I think the big mistake is in not recognizing a decade or so ago that a concerted effort needed to be made to develop these sustainable forms of energy.
Bence en büyük hata on yıl içinde ya da daha erken sürdürebilir enerji formlarını geliştirmek için düzenli çalışma gerektiğinin farkına varıp kabullenmemektir.
Oh, I'm not going to win a popularity contest, or be your best friend, or make up for lost time.
Popülerlik yarışmasını kazanmayacağım ya da en iyi arkadaşın olmayacağım ya da kaybolan zamanları telafi etmeye çalışmayacağım.
'Cause I think deep down, whether you know it or not, you want me to be better than you.
Çünkü içinden bunu bilsen de bilmesen de senden iyi olmamı istiyorsun.
I kind of choose not to take on, like, could of, would of, should of, or what will be or whatever.
Şöyle olsaydı, böyle yapsaydım gibi düşüncelere takılmamaya çalışıyorum.
Look, I'm not trying to be harsh or nothing...
Sert falan olmaya çalışmıyorum.
Whose offspring you've... you've examined and know not to be m-monsters or deformed?
Kimin yavrusunu incelendin de, canavar olmayacağından bu kadar eminsin?
I mean, not to be a dick or anything, but you have been kind of a whore.
Götlük yapmak istemem ama az orospu da değildin zaten.
I don't know whether Randal jumped, or he fell, or was pushed, but I'm not going to be Oleg's alibi.
Randal atladı mı, düştü mü, yoksa itildi mi bilmiyorum ama Oleg'e tanıklık yapmayacağım.
I myself just accused her of being either a wino or a junkie, and that seems not to be the case'cause the tox screen was clear and so was the breathalyzer.
Ben onu az önce bir şarhoş ya da bir keş olmakla suçladım ve mesele buymuş gibi durmuyor çünkü toksikoloji testi temizdi ve aynı şekilde alkolölçer de öyle.
What we do not know is who Reggie Cole is going to be if he finds out who the leak is, or if tracks down one of the shooters.
Asıl bilmediğiniz sızıntının kim olduğunu öğrenir veya tetikçilerden birini bulursa Reggie Cole'un kim olacağı.
If you ask me, this Miss Swire, who, it may interest you to know, is not to be found in Burke's Peerage or Burke's Landed Gentry, has an eye to the main chance.
Bana sorarsan, şu Bayan Swire'ın bilmen gerekir ki, "Burke'ün Asaleti" ya da "Burke'ün Toprak Sahibi Soyluları" kitaplarında yer alma ihtimali yok.
Why not both be obsolete easy to Vienna or Berlin?
Niye ikisi uçmuyor?
It's not like I want to be his girlfriend or anything, but I miss hanging out with him.
Onun sevgilisi olmak istediğim gibisinden değil ama onunla takılmayı özledim.
Now, I admit initially I had some reservations as to whether or not she could be trusted to be impartial where you were concerned.
İtiraf etmeliyim ki başta iş sana geldiğinde tarafsız olacağı konusunda güvenilebilir mi şüphelerim vardı.
I know, and I wouldn't have done it, but I might be deported in a month, and I don't have two years to get to know him to see if he's marriage material or not.
Bunu yapmamalıydım ama bir aya kadar sınır dışı edilebilirim ve onda evlilik kumaşı olup olmadığını görmek için tanımaya ayıracak iki yılım yok.
I might not be sporting a six-pack, or know how to make tiramisu, but she's my girlfriend now, and even if you change your mind and want her back, you can't have her.
Baklava kaslarım olmayabilir ya da Tiramisu'nun nasıl yapıldığını bilmiyor olabilirim. Ama artık o benim kız arkadaşım ve fikrini değiştirip onu geri istesen bile asla alamazsın.
Okay, just to be clear with you, I'm not interested in providing oppo research for you or anyone else.
Tamam, açık olmak gerekirse sana ya da başkasına rakip araştırması sağlamakla ilgilenmiyorum.
But if we do the c.V.S., you'll be able to know Whether or not the baby has down's Or any other abnormalities or if the baby is fine.
Eğer K.V.B. yaparsak, bebekte Down ya da başka anormallikler olup olmadığını..... bebeğin iyi olup olmadığını bileceğiz.
I need you to be functioning fully in the moment, or not here at all.
Sana burada her şeyinle ihtiyacım var. Yoksa hiç durma daha iyi.
You know, I want to be cool about it, and we're not even married or anything.
Sonuçta ben de serinkanlı olmak istiyorum, ve henüz evlenmedik yani.
Uh, Domingo, your legs can be straight or bent, but no more than 90 degrees, so as not to strain your acetabulum.
Domingo senin bacakların düz de olabilir kıvrık da. Ama 90 dereceden fazla olmasın. Ama çok fazla zorlama.
Do you want me to be a part of running this company with you or not?
Beni burada istiyor musun? Beraber bu şirketi çalıştırmamızı istiyor musun istemiyor musun?
Consider yourself dumped, whether you want to be or not.
Kendini terk edilmiş say, istesen de istemesen de.
Grounded or not, he would've found a way to be with his boys.
Tutuklu ya da değil, o adamlarıyla olmanın bir yolunu bulacaktı.
Now if you're unwilling to cooperate, there will be consequences for you, either for not reporting Ray to the flight surgeon and preventing him from flying. Or not giving him go pills.
Ya Ray'ın durumunu uçuş doktoruna bildirip uçuştan alıkoydurmadığın için, ya da ona hap vermediğin için.
I don't deserve to be told off - not by her or by you.
Ondan ya da senden laf işitmeyi hak etmiyorum.
We are going to be together, whether she wants it or not.
O istesin ya da istemesin beraber olacağız.
Ms. Botwin, we have called this hearing today to determine whether or not you should be released early.
Bayan Botwin, bu oturumu düzenlememizin sebebi erken salınmanızla ilgili karara varmaktır.
So now I'm... I'm not supposed to be on my feet or carry anything.
O yüzden fazla ayakta durmamam ve bir şey taşımamam lazım.
To be... Well... Or not to be...
Olmak ya da olmamak.
To be or not to be?
Olmak ya da olmamak mı?
To be, or not to be?
Olmak ya da olmamak.