To what do i owe this pleasure traduction Turc
115 traduction parallèle
- To what do I owe this pleasure?
- Bu şerefi neye borçluyum?
Gentlemen, to what do I owe this pleasure?
Beyler, bu zevki neye borçluyum?
Well well, to what do I owe this pleasure to?
Peh, peh, peh! Bu şerefi neye borçluyuz?
- To what do I owe this pleasure?
- Bu zevki neye borçluyum?
To what do I owe this pleasure?
Bu zevki neye borçluyum acaba?
So, to what do I owe this pleasure?
Pekala, bu şerefi neye borçluyuz?
And to what do I owe this pleasure?
Bu zevki neye borçluyum?
To what do I owe this pleasure?
Jack, bu zevki neye borçluyum?
To what do I owe this pleasure?
Bu zevki neye borçluyum?
So, to what do I owe this pleasure?
Bu zevki neye borçluyum?
To what do I owe this pleasure?
Bunu neye borçluyum?
So to what do I owe this pleasure?
Bu zevki neye borçluyum?
And to what do I owe this pleasure?
Bu şerefi neye borçluyum acaba?
To what do I owe this pleasure?
Bu zevki kime borçluyum?
( chuckles ) So to what do I owe this pleasure?
Peki bu zevki neye borçluyum?
To what do I owe this pleasure?
Ziyaretinizi neye borçluyum?
- And if she believes it's the best thing for the state of Florida... Hi, Ron, to what do I owe this pleasure?
Selam Ron, bu onuru neye borçluyum?
Josef. To what do I owe this pleasure?
Josef, bu zevki neye boçluyum?
Duchess, to what do I owe this pleasure?
Düşes, bu onuru neye borçluyum?
And to what do i owe this pleasure?
Bu şerefi neye borçluyum? - Uyanıksın.
So... to what do I owe this pleasure?
Şimdi... bu şerefi neye borçluyum?
And to what do I owe this pleasure?
Bu ziyaretinizi neye borçluyum?
And to what do I owe this great pleasure?
Bu büyük zevki neye borçluyum?
To what do I owe the pleasure of this visit, Mr. de Mario?
Bu ziyaret zevkini neye borçluyum, Mr. de Mario?
To what do I owe the pleasure of this visit?
Bu ziyaretinizi neye borçluyum acaba?
To what do I owe this extreme pleasure, sir?
Bu müthiş zevki neye borçluyum efendim?
To what do I owe the extreme pleasure of this surprising visit?
Bu sürpriz ziyaretinizin müfrit zevkini neye borçluyum acaba?
To what do I owe the pleasure of this visit?
Bu zevkli ziyaretinizi neye borçluyum?
And to what do I owe this dubious pleasure?
Bu şüpheli şerefi neye borçluyum?
Ah, Millicent, to what do I owe this excellent pleasure?
Ah, Millicent! Bu muhteşem zevki neye borçluyum?
Now, to what do I owe the pleasure of this call?
Bu davetin şerefini neye borçluyum?
To what do I owe this unexpected pleasure?
Bu beklenmedik ziyaretinizi neye borçluyum?
To what do I owe the pleasure of this call, Mr. Mike Tyson?
Beni aramanızı neye borçluyum, Bay Mike Tyson?
Hello, Frasier. To what do I owe this pleasure?
Bu zevki neye borçluyum?
So to what do I owe the pleasure of this unannounced visit?
Habersiz gelişini neye borçluyum acaba?
To what do I owe this dubious pleasure?
Bu zevkinden kuşkulu olduğum şeyi neye borçluyum?
To what do I owe this... pleasure?
Bunu neye borçluyum... zevki?
To what do I owe the pleasure of this unexpected visit?
Bu beklenmedik ziyaretinin sebebi nedir?
And to what do I owe this dubious pleasure?
Şüpheli de olsa, bu zevki neye borçluyum acaba?
Archmagus, to what do I owe this... pleasure?
Başbüyücü, bu zevki neye borçluyum?
To what do I owe the pleasure of this rather welcome pint of ale?
Ismarladığınız bu güzel birayı neye borçluyum?
To what do I owe this pleasure?
Bu ziyareti neye borçluyum?
- So, to what do I owe the pleasure of this invitation?
Bu nazik daveti neye borçluyum?
- So... to what do I owe the pleasure of this visit?
Ziyaretinizi neye borçluyum?
Mr. Cromwell, to what do I owe this great pleasure?
Bay Cromwell! Bu büyük onuru neye borçluyum acaba?
To what do I owe this pleasure?
- Bu ziyaretini neye borçluyuz?
To what do I owe this exquisite pleasure?
Bu güzel ziyareti neye borçluyuz?
To what do i owe this very unexpected pleasure?
Bu şerefi neye borçluyum?
What do I owe this pleasure to?
Bu ziyareti neye borçluyum?
Well, if it isn't Eastwick's answer to Lois Lane. To what do I owe this unbridled pleasure?
Eastwick'in Lois Lane'ine cevap ver tarzı bir şey değilse bu beklenmedik zevki neye borçluyum?
To what do I owe this unannounced and inconvenient pleasure?
Alan. Bu habersiz ve uygunsuz ziyareti neye borçluyum?