To your place traduction Turc
4,805 traduction parallèle
No, you're not going to want to come pick me up and then drive me to your place, and then back to mine a few hours later.
Hayır, beni arabayla evine götürüp birkaç saat sonra yeniden kendi evime bırakmak istemeyeceksin.
On Friday, I'll come to your place.
Cuma Cuma senin yerinde buluşalım.
Last night he said he was going to... go over to your place, make things square.
Dün gece sizin evinize gideceğini ve sizinle konuşacağını söyledi.
If you guys go that way, you'll find a path back to your place.
O taraftan giderseniz, evinize giden bir patika bulacaksınız.
But I got to your place early this morning, and just in case, I took a couple of bags from your trash.
Bilmiyorum. Bu sabah erkenden evine geldim ve ne olur ne olmaz diye çöp bidonundan birkaç torbayı aldım.
Looks like you've got your own place to train now.
Anlaşılan artık antrenman yapmak için kendine ait bir yerin var.
I'd like to buy it, your place.
Satın almak isterim, yerini.
If you're really hurting I can stay at your place for a few more months, just to make sure you're okay.
Gerçekten canın yanıyorsa iyi olduğundan emin olmak için bir kaç ay senin evde kalabilirim.
All she wants is to be at your place.
Tek istediği senin dairende olmak.
And Annie would like for you to get your own place as soon as possible.
Ve Annie en kısa zamanda kendine yeni bir yer bulmanı istiyor.
Near your place, there's a footbridge to the beach. - Know it?
- Evinin yanında, sahildeki üst geçiti biliyor musun?
What an amazing place to take your first steps.
İlk adımlarını atmak için ne kadar da muhteşem bir yer.
I appreciate your openness to Jen coming in the first place, but don't you want to do this trip alone anyway?
Jen'in gelmesini başta hoş karşılamıştın, sağ ol. Ama bu yolculuğu zaten yalnız yapmak istemiyor muydun?
It used to be your mum's favorite place, here.
Burası annenin en sevdiği mekândı.
Your passions have to go somewhere and this is the only place left.
Tutkularınız bir yere gitmek zorunda kalmıştır ve bu geriye kalan tek parçadır.
You and Maria will go to your brother's until we find you a place in Medellin.
Medellin'de size göre bir yer buluncaya kadar Maria'yla birlikte ağabeyinin yanına gidin.
Get your ass over to his place.
Kaldır kıçınıda Tony'nin mekanına git.
When I place this collar around your neck, you'll seize to be human.
Boynuna kolye takarsam, seni insan olarak seviyorum.
We can bring your brother back to life, but somebody has to take his place. We can bring your brother back to life,
Kardeşini geri getirebiliriz, ama onun için birinin feda edilmesi lazım.
If he were to take your brother's place - Like who?
Eğer kardeşinin yerine o giderse...
But wouldn't you rather go to the taco and ice cream shop with your friends and come back and find me in a good mood rather than invade our place and get me all pissed? No.
Burayı istila edip beni kızdırmak yerine arkadaşlarınla beraber dışarıda tako ve dondurma yemeye gidip döndüğünde beni huzurlu bir şekilde bulmayı tercih edemez misin?
Where you and Ben went to all the thrift shops, and made your place look so homelike.
Ben'le ucuzluk mağazalarına gitmişsiniz, evinizi yuvaya dönüştürmüşsünüz.
Your place is here with me, not trying to bankrupt the Germans at baccarat, is that clear?
Senin yerin benimle birlikte burası, bakarada Almanları soymak değil, anlaşıldı mı?
If you are unable to survive under your current conditions, search for a place of refuge set up by civil and military authorities. Civil and military authorities are establishing relief centers in major metropolitan areas.
Şu anki durumunuzla hayatta kalmayı başaramıyorsanız sivil ya da ordu otoritelerince hazırlanmış sığınakları araştırın sivil ya da ordu otoriteleri ana metropol alanlarında yardım merkezleri kuruyor
I think we should take you to the headmaster of your place
Seni bence müdüre götürmeliyiz... -... çünkü...
Do you need a place to plug in your vibrator?
Vibratörünü fişini mi takman lazım?
You're ready to have your own place, Alice.
Kendi evine sahip olmaya hazırsın, Alice.
Your sorrows pin you to this place.
Sizi buraya bağlayan şey, üzüntüleriniz.
Now, if you really want to make the world a better place... I suggest you open your fucking ears, because I'm about to tell it to you.
Şimdi, gerçekten dünyayı daha iyi bir yer yapmak istiyorsanız yolunu söyleyeceğim şimdi, kulağınızı dört açın derim.
You let Flint seduce you into his madness about the Spanish galleon all in furtherance of the fantasy that you can resist English rule, that your authority in this place is yours to do with as you please.
İngiliz idaresine karşı çıkmana yardımcı olabileceği ve buradaki otoriteni keyfine göre kullanabileceğin fantezisiyle Flint'in seni İspanyol gemisi mevzusuna çekmesine izin verdin.
Your commitment to this place is admirable, but you're young and you're rash.
Buraya olan bağlılığın takdir edilesi cinsten. Ancak genç ve acelecisin.
Now I've got to wipe this place with your ass, huh Pretty Boy?
Buraları kıçınla silmek lazım şimdi, değil mi tatlı çocuk?
- Sir, I'm going to need you to place two of these under your tongue.
- Efendim, bunu dilinizin altına koymanız lazım.
If you want to talk, let's talk about that brace on your leg and how it got there in the first place.
Madem konuşmak istiyorsun... Bacağındaki destek hakkında ve onun oraya nasıl geldiğini konuşalım.
What a fortunate thing for you, former Queen Regent, that your daughter Myrcella has been sent to live in the latter sort of place.
Kızınız Myrcella'nın ikinci türden bir yere gelmiş olması sizin için büyük şans eski kraliçe vekili.
To place it in the hole above your head.
Başının üstündeki o delikten.
Seeing as we theoretically already had a deal, I thought your crew was the logical place to start.
Zaten daha önce yapmış olduğumuz anlaşmayı göz önüne alarak bu işe senin tayfanla başlamanın en mantıklı yol olacağını düşündüm.
I just told you that I am fully willing to inform every merchant in Nassau that you murdered your way into ownership of this place.
Burayı cinayetle elde ettiğini Nassau'daki tüm tüccara anlatma niyetim olduğunu söyledim.
Pretty strange place to OD though, in your own garage.
Her ne kadar kendi tamirhanesinde aşırı dozdan gitmesi tuhafsa da...
God, I could have taken you to a nicer place for your birthday.
Tanrım, doğum günün için seni daha güzel bir yere götürebilirdim.
Your Honour, we have a buyer in place and we'd like to get this property on the books.
Sayın Yargıç, halihazırda bir alıcımız var ve mülkü listeye almak istiyoruz.
Your life's in danger, so we're taking you to a safe place.
Hayatın tehlikede, bu yüzden seni güvenli bir yere götürüyoruz.
Before you do, I thought you might like to know in another time and place you'd be thanking the lord almighty Jesus Christ he was on your side.
Bunu yapmadan önce, güçlü Tanrı sayesinde sizin yanınızda olduğu için şükredeceğiniz başka bir yer ve zaman olduğunu bilmeniz gerektiğini düşündüm.
My offer is simple... I'll surrender myself to you at a time and place of your choosing.
Teklifim basit seçtiğin zaman ve mekânda, sana teslim olacağım.
And it is not easy to find your place between two extremes.
İki uç nokta arasındaki yerini bulmak kolay değildir.
Well, it sounds to me like you wanna leave your mom - in this place all by herself.
Peki, bana anneni bırakmak istiyorsun gibi geldi - burada tek başına.
At a time to be determined, you will be taken to a place of execution, and your body will be burned to ashes.
Kararlastirilacak zamanda idam yerine götürüleceksiniz ve vücudunuz küllerine dek yakilacak.
I mean a place where nothing snaps together and you just can't toss your kids in a dishwasher to clean'em.
Hayır. Hiçbirşeyin birbirine takılamadığı ve çocuklarını temizlemek için bulaşık makinesine atamadığın bir yerden bahsediyorum.
Forgive me, but... given what happened to your brother..... I'd have thought this would be the last place you'd choose to live.
Bağışlayın ama... Kardeşinize olanlar düşünülünce... Burası yaşamak isteyeceğiniz son yer olurdu gibime geliyor.
I wanted to be in your place. - That will do.
Senin yerinde olmak isterdim.
And then you have to put Nessa in your place.
Daha sonra, Nessa'yı yerine geçirmen gerekiyor.
to your 24
to your knowledge 54
to your positions 16
to your health 109
to your mother 18
to your family 22
to your right 61
to your left 71
to your father 32
to yourself 36
to your knowledge 54
to your positions 16
to your health 109
to your mother 18
to your family 22
to your right 61
to your left 71
to your father 32
to yourself 36
your place or mine 31
your place is here 21
your place 118
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
to you too 24
to you 1078
your place is here 21
your place 118
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
to you too 24
to you 1078