Tobe traduction Turc
172 traduction parallèle
Tobe, stop that doggone racket.
Tobe, kes artık havlamayı.
Quiet, Tobe.
Sessiz ol, Tobe.
Hello, Tobe.
- Merhaba, Tobe.
Hi, Tobe.
- Selam, Tobe.
How about Tobe?
- Tobe nasıl?
You're always welcome, Tobe.
- Herzaman buyur gel, Tobe.
TOBE :
Dur.
Tobe insists he's the third man.
- Tobe, üçüncü adam olmakta ısrar ediyor.
Now, Tobe, keep this wagon in sight at all times.
Şimdi, Tobe, sen her zaman bu arabayı gözleyeceksin.
Well, old Tobe is still on the job.
İhtiyar Tobe hala bu işte.
I hope that Tobe isn't taking a nap.
Umarım Tobe, bir şekerleme yapmıyordur.
So we'll just hold on for a few hours and give Tobe a chance.
Biz sadece bir kaç saat bekleyeceğiz ve Tobe'a bir şans vereceğiz.
It's time forme tobe dead for a little while... and then live again.
Kısa bir süre sonra öleceğim ve tekrar dirileceğim.
How can a sevenstorey building in Walthamstow tobe top secret?
Walthamstow'daki herkesin bildiği bir bina nasıl çok gizli olabilir?
Nowsanctify this water... that Your servants who are washed in it may become one... with Christ's death andresurrection, tobe cleansed anddeliveredfromsin.
Şimdi kutsa bu suyu... içinde yıkanan kulların ve... İsa'nın ölümü ve dirilişi ile, temizlenmiş olmak ve günahlarından arınmak.
But we believe thebeast tobe theAntichrist.
Fakat biz inanıyoruz ki yaratık Antichrist olacak.
My friends, Isee thatforasoul... tobe truly cleansed, tobe trulypurifiied, thatsoulmustfiirstbe tainted... by thesoiledtouch ofthe devil.
Arkadaşlarım, bir ruh için bakmalıyım... tamamen temizlenmiş olmalı, tamamen arınmış olmalı, bu ruh ilk lekelenmiş olmalı... şeytanın dokunuşuyla lekelenmiş olmalı.
Tobe one of them... and sobe come a brighter messenger of light, in these dark days.
Onlardan biri olmak... ve bu yüzden, şu karanlık günlerde aydınlığın daha parlak bir habercisi haline gelmek.
- It'll be just like stealing old tobe Roberts'watermelons.
- Roberts'ın kavunlarını çalmak gibi.
Tobe carried on by us.
Bernt okültist bir propaganda planı getirdi.
I'm Dr. Tobe Hodge, the CDC in Atlanta.
Ben Dr. Tobe Hodge, Atlanta'daki HKM'den.
I know that you have tobe with him, but it is killing me.
Onunla olman gerektiğini biliyorum ama bu beni öldürüyor.
/ / On the East Coast is the place tube / /
/ / On the East Coast is theplace tobe / /
- / / Are meant to be / /
- / / Are meant tobe / /
Hey, Tobe!
Hey Tobe.
I told you i don't want you sleeping in Tobe's room.
Söyledim sana. Sürekli Tobe'un odasında uyumanı istemiyorum.
- I'll be right there!
- Tobe! - Hemen geleceğim!
- Tobe.
- Tobe.
Tobe short for, what, Toby?
Neyin kısaltılmışı? Toby mi?
You're Tobe's little brother, yeah?
Sen Tobe'un kardeşisin değil mi?
- Where's Tobe?
Tobe nerede?
- I'm not done talking. - Leave me alone. Come out!
Henüz sözümü bitirmedim Tobe.
I understand if you're upset but... Tobe had nothing to do with it.
Kızmışsanız sizi anlarım ama bu olanların Tobe'la bir ilgisi yok.
Tobe, tell your friend here... It'll take a little bit more honesty to win me over.
Tobe, arkadaşına söyle beni kazanmak için biraz daha dürüst olması gerekecek.
Tobe, I am sorry.
Tobe. Özür dilerim.
- Is Tobe around?
- Tobe buralarda mı?
Tobe's not here.
Tobe burada değil.
Anyway, I wasn't spending time with Tobe, I was here with Lonnie.
Zaten Tobe'la zaman geçirmiyordum. Loni'yle zaman geçiriyordum.
Tobe?
Tobe?
Tobe got shot.
Tobe vuruldu.
I came to see her and say goodbye.
Tobe'u görmeye gelmiştim.
He'd come at me with that gun, but Tobe got in the way so he shot her.
O silahla üstüme geldi. Tobe ikimizin arasına girince vuruldu.
When Tobe's better we'll come down here to get her too.
Ve Tobe iyileşince gelip onu da alırız.
Is Tobe gonna be okay?
Tobe iyileşecek mi?
- He shot Tobe!
Tobe'u o vurdu.
Lonnie, he's the one who shot Tobe.
Dinle Lonnie, o Tobe'u vurdu. - Lonnie, onu vurdu.
Right, Tobe?
Right, Tobe?
The idea!
Töbe töbe!
God preserve us.
Töbe töbe.
PRIEST INTONES A PRAYER
Töbe Töbe!
Damn it.
Töbe töbe.