Tonto traduction Turc
175 traduction parallèle
Passengers out for Tonto.
Tonto yolcuları.
We can still go back to Tonto.
Hala Tonto'ya dönebiliriz.
Get'em, Tonto!
Yakala, Tonto!
I mean, how is she gonna feel when she sees Tonto at the cemetery?
Sence ne hisseder, mezarlıkta Tonto'yu gördüğü zaman?
Tonto?
Tonto mu?
It's about God damn time, Tonto.
Zamanı gelmişti, Tonto!
I told you to sit on it, Tonto.
Kapa çeneni dedim sana.
The British Tonto.
İngiliz Tonton.
Now you and Tonto be here tomorrow at eight o'clock sharp!
Şimdi, sen ve Tonto yarın sabah tam sekizde burada olun!
Maybe you should've stolen a better truck, Tonto.
Daha iyi bir kamyon çalmalıydın, koca kafa.
- You mean firewater, Tonto?
- Ateş suyu koca kafa. İstediğin bu mu?
You and Tonto can crack your lousy jokes as you go into the ocean.
Sen ve Tonto berbat esprilerinize okyanusa düşerken devam edebilirsiniz.
Hey, Tonto. I told you to beat it.
Hey Tonto, sana kaybolmanı söylemiştim.
I'm tired of being Tonto of the group.
Grubun sersemi olmaktan bıktım.
Five punks and Tonto.
Beş serseri ve Tonto.
I mean, what you gonna do, Tonto?
Ne yapacaksın ki Tonto?
You lookin'to die, Tonto?
Ölmek mi istiyorsun Tonto?
You should've killed me, Tonto.
Beni öldürmeliydin Tonto.
Tonto, you are a monster.
Seni canavar.
Sound like you learned English from Tonto. "We go."
Biz gitmek. İngilizce'yi bir kızılderiliden mi öğrendin?
All right, Tonto!
- Geliyorum Tonto!
Captain Blackadder gone totally tonto.
Yüzbaşı Blackadder, tamamıyla üşüttü.
Anyway, here I am, bouncing around in time, putting things right that once went wrong... a sort of time-traveling Lone Ranger with Al as my Tonto,
Neyse, işte buradayım, Al ile birlikte.. ... zamanda yolculuk yaparak yanlış giden şeyleri düzelten, bir nevi Maskeli Süvariyim üstelik maske takmama gerek de yok.
Anyway, here I am, bouncing around in time, putting things right that once went wrong... a sort of time-traveling Lone Ranger with Al as my Tonto, and I don't even need a mask.
Neyse, işte buradayım, Al ile birlikte.. ... zamanda yolculuk yaparak yanlış giden şeyleri düzelten, bir nevi Maskeli Süvariyim üstelik maske takmama gerek de yok.
Anyway, here I am, bouncing around in time, putting things right that once went wrong... a sort of time-traveling Lone Ranger with Al as my Tonto, and I don't even need a mask.
Neyse, işte buradayım, Al ile birlikte zamanda yolculuk yaparak yanlış giden şeyleri düzelten, bir nevi Maskeli Süvariyim üstelik maske takmama gerek de yok.
Anyway, here I am, bouncing around in time, putting things right that once went wrong, a sort of time-traveling Lone Ranger with Al as my Tonto, and I don't even need a mask.
Neyse, işte buradayım, zamanda yolculuk yaparak Al ile birlikte, yanlış giden şeyleri düzelten, bir nevi Maskeli Süvariyim üstelik maske takmama gerek de yok.
Anyway, here I am, bouncing around in time, putting things right that once went wrong a sort of time-traveling Lone Ranger with Al as my Tonto,
Neyse, işte buradayım, Al ile birlikte..... zamanda yolculuk yaparak yanlış giden şeyleri düzelten, bir nevi Maskeli Süvariyim..
Anyway, here I am, bouncing around in time, putting things right that once went wrong, a sort of time-traveling Lone Ranger with Al as my Tonto, and I don't even need a mask.
Neyse, işte buradayım, Al ile birlikte zamanda yolculuk yaparak yanlış giden şeyleri düzelten, bir nevi Maskeli Süvariyim üstelik maske takmama gerek de yok.
Explosives wiz. I don't know about Tonto.
- Bir patlayıcı uzmanı.
- Now listen, Tonto.
- Dinle beni şapşal.
Out of the West, through a cloud of dust, with a hearty "Hi-yo, Silver!" rides the Lone Ranger with his faithful Indian companion, Tonto.
Batıdan, bir toz bulutu içinden, yürekten bir "Haydi Silver!" ile Maskeli Süvari ve sadık Kızılderili dostu Tonto geliyor.
Let's catch this Tonto and get out of here.
Şu Tonto'yu yakalayıp, buradan gidelim.
- Tonto must have loaded the tape in wrong.
- Embesil bandı yanlış takmıştır herhalde.
It's Tonto, downstairs.
Ben Tonto, alt kattayım.
I got Tonto with his fish breath busting my balls.
O pis nefesiyle Tonto başımın etini yiyor.
I want you to protect this entrance like it was your sister's cherry, Tonto.
Bu girişi kız kardeşinin bekareti gibi korumanı istiyorum Tonto.
You're in charge here, Tonto.
Buradan sen sorumlusun Tonto.
What's happening, Tonto?
Ne haber Tonto?
So long, Tonto.
Elveda, Tonto.
It's like you're the Lone Ranger and Tonto.
Lone Rangee'la Tonto * gibisiniz.
No, it's more like we're Tonto and Tonto.
Yoo, daha çok Tonto ile Tonto gibiyiz.
It was the Lone Ranger and Tonto.
İyi bir arkadaşlıkları vardı.
It's so far removed by now, Tonto's a closer cousin to you.
O kadar uzak ki,.. ... bir Kızılderili bile daha yakın akrabamız sayılır.
That's pretty much how I spent my entire day.
- Hadi Tonto, hadi.
Well, then I'm Tonto'cause I'm going, too.
- Ben de Tonto'yum, çünkü ben de geliyorum.
I can get some real bonds, maybe I can get a fuckin'Tonto.
Biraz gerçek senet alabilirsem, belki lanet bir Tonto alabilirim.
Tonto, my boots, Tonto!
Tonto, çizmelerim, Tonto!
Gonna give yourself up, Tonto?
Kendini mi vereceksin, Tonto?
- Don't tell Tonto.
- Sakın Tonto'ya söyleme.
- Tonto?
- Şapşal mı?
Come on, Tonto.
Bana başka bir takım bul.