Too late for what traduction Turc
121 traduction parallèle
- Too late for what?
- Ne için?
Too late for what?
Ne için çok geç?
- Too late for what?
- Ne için çok geç?
Too late for what?
Ne için çok geçti?
Too late for what?
Neye geç kalmayalım diye?
Too late for what?
Çok mu geç?
- Too late for what?
Çok geç derken?
Too late for what?
Ne için çok geç olmadan?
Too late for what?
İş işten geçene kadar mı?
Too late for what?
Çok ne için geç?
Too late for what?
Ne için çok geç.
Too late for what?
Neye çok geç kaldı?
Too late for what?
Ne için geç kalmadın?
Not too late for what, exactly?
Tam olarak ne için değil çok geç?
- Not too late for what?
- Ne için çok geç değil?
Too late for what?
Neye yetişmek için?
Too late for what, Marco?
Ne için çok geç, Marco?
Too late for what?
Ne için iş işten geçmişti?
Too late for what?
Neye geç kalmışız?
Too late for what?
Ne için?
Too late for what?
Ne için çok geç değil?
Too late for what?
- Ne için geç olacak?
Some people will know for what, and then it will be too late.
Bazıları ne için olduğunu bilecek ama çok geç kalmış olacak.
Craig, is it too late for me to change my mind about what you asked me today?
Craig, bugün benden istediğin şey hakkında fikrimi değiştirmek için geç mi kaldım?
I know what you was coming for, but you're too late.
Ne için geldiğini biliyorum ama çok geç kaldın.
- Make him change his plea. - It's too late for that, Jame. But I'm glad you don't blame me anymore for what happened.
Bunun için çok geç, ama artık beni suçlamadığına sevindim.
It's too late now for him to ask my forgiveness because what's done is done.
Benden af dilemesi için artık çok geç. Olan oldu.
By the time they found out what Hitler really stood for, it was too late.
Zamanla Hitler'in asıl amacını anladılar. Ama artık çok geçti.
- What can we do for you? - It's too late to pay back the money.
- Parayı geri ödemek için artık çok geç.
That's what you meant when you said it was too late for you.
Çok geç dediğinde bunu kastetmiştin o zaman.
Dear Ilona, I now hear clearly what "Gloomy Sunday" is saying I won't wait for the last bucket of shit I will do as Andras did I never really learned to fight, and anyway, it's too late
"Sevgili Ilona,..." Hüzünlü Pazar "ın söylediği şeyi artık net olarak duyabiliyorum." "Son damlayı beklemeyeceğim. Andras'ın yaptığını yapacağım."
Oh. But it's too late for Halloween, and it's too early for Mardi Gras, so what's goin'on?
Ama Cadılar bayramı için çok geç, Mardi Gras için ise çok erken, Eee neler oluyor?
- It's too late for what?
- Ne için?
For what it's worth, he tried to warn me about the rebellion, and by the time I listened, it was too late.
Bir önemi var mı bilmiyorum ama beni isyan hakkında uyarmaya çalıştı. Ne yazık ki dinlediğim zaman çok geç olmuştu.
It's not too late for you to go after Amy and tell her what is truly in your heart.
Amy'nin peşinden gidip kalbindekileri ona söylemen için geç değil.
- You're a man of unique talents, Jonas, and, despite what you did, - I come in? I know that it's not too late for you to serve your country.
- Senin eşsiz yeteneklerin var, Jonas, ve, yaptıklarına rağmen, ülkene hizmet etmek için hala çok geç değil.
Well, what for? For one less sinner banging at the door of heaven when it's all too fucking late?
İş işten geçtikten sonra cennet kapısını yumruklayan bir günahkar eksilsin diye mi?
Guess I found what I was looking for just a little too late.
Sanırım aradığımı buldum ama çok geçti.
And, before he says what he really wants, it's too late for her to say no anymore?
Oyun klübünü çamaşır makinaları olarak kullandılar.
It's too late for all that. What about the kids?
Tüm bunlar için çok geç.
And, before he says what he really wants, it's too late for her to say no anymore?
Ve ne istediğini söylemeden önce, hayır diyemiyecek duruma getiren tipte bir insan.
What if my husband shows up tomorrow with a picture of what I'm supposed to look like, but it's too late, I'm stuck with the wrong face for rest of my life?
Ya yarın kocam elinde bana ait olan... bir fotoğrafla ortaya çıkarsa, çok geç olacak, ve ben hayatımın geri kalanında yanlış yüzle dolaşacağım.
But if it's too late... lt's never too late to realize what's important in your life, to fight for it.
Ama eğer çok geç ise... Hayatında önemli olan şeyi anlamak için mücadele etmek, asla geç değildir.
It's never too late to realize what's important in your life, to fight for it.
Hayatında önemli olan şeyi anlamada mücadele etmek için asla çok geç değil.
Just do what you have to do... and get us out of here, for God's sake... before it's too late!
Bak, ne yapman gerekiyorsa onu yap ve çok geç olmadan Tanrı aşkına bizi buradan çıkar.
What if my husband or boyfriend or whoever's baby this is shows up tomorrow with a- - with a picture of what I'm supposed to look like, but it's too late, and I'm stuck with the wrong face for the rest of my life?
Ya kocam ya da erkek arkadaşım ya da bebeğimin babası her kimse... yarın elinde bana ait olan... bir fotoğrafla ortaya çıkarsa, çok geç olacak, ve ben hayatımın geri kalanında yanlış yüzle dolaşacağım?
What do you wanna do? Well, I wanted to deflower you, but I guess I'm too late for that.
Aslında senin bekaretini bozmayı isterdim, ama sanırım biraz geç kaldım.
Too late for what?
Neye gecikmeden?
From what I've seen, it's a little too late for that, Chuck.
Gördüklerime bakılırsa, bunun için çok geç, Chuck.
For what it's worth, it's never to late, or in my case, too early, to be whoever you want to be.
Hiçbir şey için asla çok geç değildir ya da benim durumumda, istediğin kişi olmak için çok erken değil.
"For what it's worth, it's never too late or, in my case, too early..." BENJAMIN : ... to be whoever you wanna be.
Hiçbir şey için asla çok geç değildir ya da benim durumumda, istediğin kişi olmak için çok erken değil.
too late 1299
too late now 39
too late for that 58
late for what 26
for what 4177
for whatever reason 151
for whatever it's worth 46
for what it's worth 577
for what purpose 109
for what reason 115
too late now 39
too late for that 58
late for what 26
for what 4177
for whatever reason 151
for whatever it's worth 46
for what it's worth 577
for what purpose 109
for what reason 115