Toots traduction Turc
359 traduction parallèle
Call up Hattie Carnegie and tell her to send over a black lace nightgown to Toots Malone, Mammoth Hotel.
Hattie Carnegie ara ve ona Mammoth oteldeki Civciv Malone'a dantelli bir gecelik göndermesini söyle.
- Hello, toots.
- Merhaba cicim.
Hello, toots.
Merhaba cicim.
- Nice work, toots!
- Aferin dostum!
- Hiya, Toots.
- Merhaba Toots.
Then I'm your man. Come on, Toots.
O zaman tam adamını buldun.
Hello, toots. You want the bottle?
Merhaba bebek.
Now you peg me? Come on, toots, open up.
Hadi tatlı şey, aç bakalım.
Hiya, toots!
Merhaba güzelim!
Hold tight, toots.
Durun kızlar.
But whatever he is, toots, you'll have to stick.
Ama nasıl biri olursa olsun, tahammül etmek zorunda kalacaksın.
- Nobby, Toots and Cochran.
Nobby, Toots ve Cochrane. - Cochrane olmaz efendim.
- Hi, toots!
- Merhaba güzelim.
How am I doin', toots?
Nasıl yapıyorum?
I'll be right down, toots.
İşte yakaladım.
- Just "Hello, toots." He's a wonderful guy.
Yalnızca "Merhaba, güzelim." Hadi, harika biri.
Rooty-toots and bobbysoxers verboten.
Tutucu tipler ve genç kız çorabı giyenler giremez.
You caught Toots and me at a bad time.
Toots'u ve beni kötü anımızda yakaladın.
What's so funny, Toots?
Komik olan ne, Toots?
Explain it for us, Toots.
Açıklasana bize, Toots.
- Shut up, Toots.
- Kes sesini, Toots.
I'll say one thing, you sure can take it. By the way Toots poured it on, I'm surprised you ever woke up.
Tek birşey söylemeliyim ki Toots'un o darbesine rağmen hala ayakta olmana şaşırdım.
Right, Toots?
Değil mi, Toots?
After a few minutes of Toots, you'll begin to ask questions like :
Toots'la birkaç dakika geçirdikten sonra, şöyle sorular soracaksın :
But I warn you... ... Toots hasn't had much practice.
Ama seni uyarayım Toots pek eğitimli değil.
Toots, go to work on him.
Toots, becer işini.
How you feeling, Toots?
Nasılsın, Toots?
Toots!
Toots!
Toots killed him.
Toots onu vurdu.
- He's at Toots Shor's now.
- Şimdi de Toots Shor'da.
( Toots bugle )
Haydi gel de birlikte bir şeyler içelim.
How are you, toots?
Senden ne haber?
Hello, toots.
Merhaba.
Cheer up, toots.
Neşelenin kızlar.
Toots.
Kızlar.
( Toots )
( Düdük sesi )
Mmm... ( Toots )
Hmm... ( Düdük sesi )
- Take a bow, toots.
Selam verin, lütfen. - Hanımefendi.
Who you taking out, Toots?
Bu akşam kiminle çıkacaksın, Toots?
Did you see Toots in there?
İçeride Toots'u gördün mü?
How do you do, folks? My name is Alan Tuttle. They call me Toots.
Merhaba, adım Alan Tuttle ama herkes bana Toots der.
Enjoyed meeting you, too, Toots.
Biz de seni tanıdığımıza sevindik, Toots.
Thank you, Toots.
Teşekkür ederim, Toots.
I'd probably be an awful drip at the dance, Toots.
Dans etmek için pek uygun olduğumu sanmıyorum, Toots.
- Hello, Toots.
Merhaba Toots.
Would you dance with me, Toots?
Benimle dans eder misin, Toots?
( Toots horn ) François!
François!
Hey, toots!
Kanarya kuşu!
Hi, Toots.
- Merhaba, Toots.
Thanks, Toots.
Saçlarını kesmiş, gördün mü?
You look fine.
Teşekkür ederim, Toots. İyi görünüyorsun.