Topcu traduction Turc
777 traduction parallèle
He was a gentleman, the gunner was.
Topcu beyefendi biriydi, o topcu.
A number of gunners are pushing the shell up an incline into the mouth of the gun.
Birkaç topçu, kapsülü topun dairesel ağzına sürer.
The Red Artillery
Topçu Sınıfı
Is finally chasing after them? ? The artillery, with 10 big guns?
10 büyük toptan oluşan topçu birliği ve yaşlı Fritz gibi cesaretli...
" Notes on the 120 mm gun, new plan on covering troops changes in artillery formation, Madagascar expedition a new shooting manual for field artillery, very difficult to procure.
" 120 mm silahın üzerindeki notlar, askeriyedeki değişiklik planları topçu sınıfındaki değişiklikler, Madagaskar seferi Tedariği çok zor, sahra topçu sınıfı için yeni manuel vuruşlar.
" In the name of the people of France Alfred Dreyfus, captain of the 14th regiment of artillery having been found guilty of treason by unanimous vote of the court-martial is condemned to deportation for life.
" Fransa halkı adına Alfred Dreyfus, on dördüncü topçu alayı yüzbaşı askeri mahkeme tarafından, oy birliği ile vatana ihanetten suçlu bulunup hayat boyu sürgüne mahkum edilmiştir.
And the Washington artillery fire a cannon to fight the plague.
Washington ağır topçu sınıfı vebayla mücadele için top ateşi açıyor.
That is my artillery.
Şunlar topçu birliklerim.
Four hundred thousand men are crowded on the beaches under bombardment from artillery and planes.
Kumsaldaki dört yüz bin asker topçu ve uçak bombardımanı altında.
- Mind you, he was game, the gunner was. Halfway through the 10th, he run into my right hook... and forgot his name and address.
- Diyordum ki, topçu sıkı biri çıktı, 10nucu raundun ortasında sağ kroşemi yedi...
Last night, after six days of ceaseless cannonading by the Japanese... the fortress of Corregidor in Manila Bay... and satellite forts, Hughes, Drum, and Frank... were surrendered at 11 p.m. by Lt. Gen. Jonathan Wainwright.
Dün gece, Bitip tükenmek bilmeyen Japon topçu ateşiyle geçen 6 günün sonunda Manila Körfezindeki Corregidor kalesi... Ve yan mevziler, Hughes, Drum, ve Frank...
The moment naval bombardment begins... the Japs will know the exact locations of our landings.
Donanmanın topçu ateşine başlaması an meselesi... Japonlar İniş bölgelerimizi biliyor olacaklar.
When you're trained as an infantry captain, or a gunner, it's strange suddenly to find yourself in charge of thousands of people from all over Europe.
Bir piyade yüzbaşı ya da... bir topçu olarak yetiştirildiğiniz halde... aniden Avrupa'nın her yerinden, binlerce insandan sorumlu hale gelmek, tuhaf bir şeydi.
Carriages which took shells and guns to the front, returned with the greatest prize of victory : The liberated.
Cepheye topçu mermisi ve silah taşımış vagonlar... zaferin büyük ödülü : "Özgürlük" ile geri döndüler.
Most of our Dai family house was destroyed by the war.
Dai aile evimiz, topçu ateşiyle neredeyse tamamen yok olmuştu.
Sir, our usual defense against tanks is to call for artillery... and then run like a jackrabbit.
Efendim, tanklara karşı normal savunmamız, topçu birliğine haber verip... tabanları yağlamaktır.
All right, sir, but let's call for artillery and keep our heads down.
Peki efendim, ama topçu birliğine haber verip ölmemeye çalışalım.
- Put in a call for artillery.
- Topçu birliğini ara.
- Field gunner.
- Topçu.
- Ed Campbell's, the gunner's.
- Topçu Ed Campbell'ın.
But I've been checked out as a gunner.
Topçu olarak yazılmıştım.
A born gunner, I guess.
Doğuştan topçu sanırım.
Tail gunner, let me know when the other groups tack on to me.
Arka topçu, diğer gruplar arkama dizilince haber ver.
They sent him to Turin, with the Artillery.
Topçu birliği ile Turin'e gönderildi.
Baron Gruda's own 30-gunner.
Baron Gruda'ya ait 30 topçu.
- Three regiments with artillery.
- Topçu desteği ile üç alay.
Our second line. Colonel White's supporting artillery... and our inner fortifications.
İkinci hattımız Albay White'ın destek topçu birlikleri ve... iç kısımlardaki tahkimatlarımız.
We thought it might be a rest area, but that could be a camouflaged gun emplacement, and that, and that.
Burası oldukça büyük bir alan ama... burada kamufle edilmiş bir topçu bataryası var.
We'll have to get that ammunition dump.
Ağır topçu bataryalarını hareket ettirmenin başka bir sebebi olamaz.
It was perhaps making life exciting in Tobruk.
Ağır topçu bataryalarım ilginizi çekmiş olmalı.
The heavy and desperate fist of Rommel fell on Tobruk again and again, through the Luftwaffe, massed artillery and frontal attack.
Rommel, ağır ve korkunç yumrukları, Tobruk'u sürekli dövdü. Nazi hava kuvvetleri, yoğun topçu bombardımanı ve önden saldırılar da destek verdi.
To the power by which even the artillery is vanquished.
İktidar gücüne topçu bile yenilmiştir.
Even the heavy artillery.
Topçu birlikleri bile.
Franz Mahler, of the Third Artillery Regiment.
Üçüncü Topçu Alayı'ndan olan, Franz Mahler'den.
They took a Jap suicide plane and killed everybody in a twin 40 battery and went right on through and killed Doug and some other officer, in the wardroom.
Japon intihar uçağı 40 kişilik topçu birliğindeki... herkesi öldürmüş. Yemekhanedeki... subayları ve Doug'ı da.
Request artillery and smoke cover.
Topçu ateşi ve duman perdesi istiyoruz.
Request artillery and smoke cover.
Tekrar ediyorum : Topçu ateşi ve duman perdesi istiyoruz.
Start that artillery.
Topçu ateşini başlatın.
There's a Major Martin who's a gunner, sir.
Topçu olan bir Binbaşı Martin var.
Three batteries ofheavy artillery will leave Sicily for Sardinia.
Üç ağır topçu bataryası Sicilya'dan ayrılarak Sardinya'ya gidiyor.
We get through this shelling, we are all right.
Bu topçu ateşini atlatacağız, hepimiz iyi durumdayız.
They threw everything at us : rifle fire, grenades, four two's, artillery.
Bize herşeyi attılar : mermi, el bombası, dört-iki'likler, topçu ateşi.
- Captain of Artillery.
- Topçu Yüzbaşı.
Battery Commander Rousseau, Captain Nichols, the artillery spotter... the telephone clerk and my own deposition.
Tabur Komutanı Rousseau, Yüzbaşı Nichols, topçu irtibat subayı... santral memuru ve benim kendi ifadem.
Paul, it's been brought to my attention that you ordered your artillery... to fire on your own men during the attack on the Ant Hill.
Paul, bana söylendiğine göre topçu birliklerine... Ant Tepesi saldırısı sırasında kendi adamlarına ateş etmeyi emretmişsin.
I've sworn statements from Captain Nichols, your artillery spotter... Captain Rousseau, the battery commander who refused your order.
Elimde topçu nişancınız Yüzbaşı Nichols'un... ve emrinizi reddeden tabur komutanı Yüzbaşı Rousseau'nun yeminli ifadeleri var.
The artillery makes the replacements.
Yeniler topçu birliğine geliyor.
Are we artillery observers or are we playing cards?
Topçu gözlemciliği mi yapacağız yoksa oyun mu oynayacağız?
They keep pounding us with artillery, when they run out of shells, we rest.
Topçu ateşiyle dövüyorlar bizi mermileri bitince dinleniyoruz.
There's a guy I hate right this minute.
Gemimdeki bir numaralı topçu.
But very distant.
Topçu ateşi.