Toulouse traduction Turc
188 traduction parallèle
Exhausted, I sold my bike in Toulouse... and bought a ticket to Monaco... where I headed instinctively.
Yorulduğum zamansa, bisikletimi Toulouse'da satıp içgüdüsel olarak Monako bileti almıştım.
Raymond, the fourth Comte de Toulouse, led the Christian knights to Jerusalem... and rescued the sacred tomb from the wicked Turks.
Raymond, dördüncü Toulouse lorduydu. Kudüs'e giden haçlı şövalyesiydi ve kutsal lahti Türklerden kurtarmıştı.
But, above all, we are and always will be counts of Toulouse.
Lautrec Vikontlarıydık. Her zaman Toulouse kontuyduk ve hep öyle olacağız.
Mademoiselle Denise de Frontenac... may I present Monsieur Henri de Toulouse-Lautrec.
Matmazel Denise de Frontenac, bu Mösyö Henri de Toulouse-Lautrec.
- You're Monsieur Toulouse-Lautrec? - That's right.
- Mösyö Toulouse-Lautrec'siniz değil mi?
Monsieur Toulouse something? Yes.
- Mösyö Toulouse gibi bir şey mi?
Are you from Toulouse?
Sen Toulouse'lu musun?
Did you used to sing in the mornings, before me, I mean?
Toulouse? Sen sabahları şarkı söyler miydin, yani benden önce?
You're nice, Toulouse.
Çok hoşsun Toulouse.
Did you ever go to the Rue Mouffetard?
Sen hiç Rue Mouffetard'a gittin mi Toulouse?
You're so good to me, Toulouse... and I'll be good to you. Nicer than ever, you'll see.
Bana karşı çok iyisin Toulouse... ve ben sana her zamankinden iyi davranacağım, görürsün.
Feel it, Toulouse.
Şuna dokunsana Toulouse.
Hey, watch yourself, Toulouse.
Kendine hakim ol Toulouse!
So long, Toulouse.
Hoşça kal Toulouse.
I don't tell lies, Toulouse, except sometimes to the police.
Ben yalan söylemem Toulouse, sadece bazen polise söylerim.
Honest, you haven't, now or ever.
Toulouse, gerçekten yok.
Forgive me, Toulouse.
Affet beni Toulouse.
I'll try, Toulouse.
Deneyeceğim Toulouse.
That's right, Toulouse. My father wasn't a count. I'm scum.
Evet doğru Toulouse, benim babam bir Kont değildi.
So long, Toulouse. You won't be singing tomorrow morning.
Elveda Toulouse, yarın sabah şarkı söyleyemeyeceksin.
Would you like me to pose for you?
Sana poz vermemi ister misin Toulouse?
Please, Toulouse, don't be mean to me.
Lütfen Toulouse, bana böyle kötülük yapma.
I won't come back again, Toulouse.
Bir daha gelmeyeceğim Toulouse.
To tell me that a Comte de Toulouse... does not permit himself to fall in love with such a girl?
Toulouse Kontunun böyle bir kıza aşık olamayacağını söylemesi için mi?
Hello, Toulouse.
Merhaba Toulouse?
He'll give me anything I want, won't you?
İstediğim her şeyi verecek, değil mi Toulouse?
It makes no difference to him. He's got millions. Haven't you, Toulouse?
Onun için hiç fark etmez, çünkü milyonları var, değil mi Toulouse?
Good evening, Monsieur Toulouse-Lautrec.
İyi akşamlar Mösyö Toulouse-Lautrec.
You should be horsewhipped for smearing our name over every kiosk in Paris.
Toulouse adını Paris'teki tüm ilanlara astırdığın için, seni kırbaçlatmam gerekir.
Isn't he sweet? Monsieur Paquin, Monsieur Toulouse-Lautrec.
Ne tatlı değil mi, Mösyö Paquin, Mösyö Toulouse Lautrec.
Forgive me. Mademoiselle Hayem, Monsieur Toulouse-Lautrec.
Affedersiniz, Matmazel Hayem, Mösyö Toulouse Lautrec.
Monsieur de Toulouse-Lautrec. Monsieur de la Voisier.
Mösyö Toulouse Lautrec, Mösyö du la Voisier.
His castle in Toulouse doesn't have equals
Toulouse da heryeri ışıl ışıl parlayan bir sarayı var
Count de Peyrac will meet his spouse only during religious ceremony in his city of Toulouse, where...
Kont Peyrac karısıyla yalnızca dinsel düğün töreninde tanışacak Toulouse daki kasabasında..
Yes, but in Toulouse inquisition got on my trail.
- Evet Engizisyon ifademi aldı.
- Ah, a sister? - And did you think about her in Toulouse?
Siz Altınlarınızla bana bakmadınız, ilgilenmediniz!
Angelique... bad news from Toulouse.
Arkadaşımız Lauzun Toulouse'dan döndü. - Arazinizin sınırları kapatıldı.
Your golden dress, then...
Toulouse'da giydiğin elbise büyüleyiciydi.
Archbishop himself was against the death penalty!
- Kendisi Toulouse Başpiskoposuf Ölüm cezasına karşıdır. Bourie çağırıyor!
Toulouse-Lautrec. One of my favourite small men.
Toulouse Lautrec, en sevdiğim kısa boylu adamlardandır.
- I'm busy Saturday night.
Toulouse Lautrec, muhteşem bir ressamdı.
Joffrey of Peyrac, the Count of Toulouse, was burnt at the stake for witchcraft,
Toulouse Kontu Joffrey Peyrac, Büyücülük suçundan cezalandırılarak kazıkta yakıldı
The restitution order for the Hotel de Beautreillis, the property of your first husband, Joffrey of Peyrac, the Count of Toulouse.
- İade emri, - Hotel de Beautreillis ve - Birinci kocan, Toulouse Kontu Peyrac'tan kalan miras.
At 3 : 34 p.m., you leave Bayonne for Toulouse.
Saat 15 : 34'te Toulouse'a hareket etmek üzere Bayonne'dan kalkacaksınız.
You arrive in Toulouse at 8 : 34 p.m.
Toulouse'a 20 : 34'te varacaksınız.
Didn't he tell you that he's got the great Toulouse-Lautrec from the Bonnet collection?
Bonnet koleksiyonunun şahane Toulouse-Lautrec'ini satın aldığını söylemedi mi sana?
The Archbishop of Toulouse, the King's brother, various lords, roughneck soldiers, they all failed.
Ve Toulouse Başpiskopusu, Ve Kral'ın kardeşi, Ve çeşitli Lord'lar,
We'll go down the Rue St. Honore.
Toulouse!
Let me in, Toulouse.
Toulouse, beni içeri al Toulouse.
I'll never quarrel with you again... or say mean things. Let me in.
Toulouse, Toulouse, bırak gireyim.
in Toulouse, was charming.
- Yanlış olan nedir?