Trading traduction Turc
2,197 traduction parallèle
Trading coffee beans? Had stock much?
- Bunu öğrenmen için beni çok takip etmen gerekti mi?
Actually trading pork futures.
Domuz eti ticareti yapıyorum.
All the footage is of a place called Bobrow Imports, a South African diamond-trading conglomerate.
Görüntüler Bobrow İthalat adında büyük bir Güney Afrikalı pırlanta ticaret şirketine ait.
A foreign trading company?
Shu Chul Alışveriş mi?
In the fine art of braking, gradually trading the brake off is the way to accurately find your entry speed.
Frenleme sanatında, freni kademeli olarak bırakmak dönüş girişinde, doğru hızı bulmanın anahtarıdır.
I'm so happy that I'm afraid I'm trading all of happiness in my entire life... just for today.
Bir günde bir ömre bedel mutluluk yaşamış gibiyim. Şu an çok mutluyum.
But yours however, trading her for a camel?
Ama senin hikâyene bir gelelim ;
But, now, if you wanted to do some trading like we did back in March... I'll work with you.
Ama Mart ayındaki gibi ödeşmek istersen bana uyar.
You were so drunk and you were talking gibberish, and I didn't know that, uh, "trading Diane Sawyer to the Vikings"
Sen çok sarhoştun ve saçmalıyordun. Diane Sawyer ve Viking sadece bana değil herkese anlamsız gelir.
I herded out and worked on an Alaska oil rig for about six months, which was just as dangerous but the pay was a lot better so with the cash I went to New York, dabbled on some on line trading
6 ay Alaska da kaldım ama biraz tehlikeli durumlar sözkonusu oldu
They're standing and trading shots at the center of the ring. Ward's going to have to step it up a little bit more than he is right now.
Önce birbirlerinin isteklerini test ettiler, şimdi de yeteneklerini test ediyorlar.
So now you buy trading cards now!
Kombine bilet satışlarımız yakında başlayacaktır.
Or you'll find yourself knocking up the wrong groupie and trading in your dream of a harmonica solo with Billy Gibbons to become the headmaster of a private academy.
Ya da grubunun kız hayranlarından birini hamile bırakıp hayallerini özel okul..... müdürü Billy Gibbons ile armonika solosu yapmak için değiş tokuş edersin.
My new friend, Kevin Doyle, showed me how you could leverage two and a half times your cash at the day trading firm.
Yeni arkadaşım Kevin Doyle, firma alıp satarak bir günde paramı nasıl 2-2,5 katına çıkarabileceğimi gösterdi.
"In a sizzling three days of trading," the unknown Mr. Morra trumped the market, prompting one top hedge fund manager to comment :
" Üç günlük müthiş alım satımlar sonunda adı hiç duyulmamış Bay Morra'nın piyasadaki büyük başarısı karşısında üst düzey işletmecilerden biri şu yorumu yaptı :
We're trading jeans.
Kot pantolonla takas ediyoruz.
- Trading, Mr. Popper.
- Değiş tokuş Bay Popper.
That's like trading an iPod for a 8 track.
Sanırım bu I-Pod ile 8 parçalık bir albümü değiştirmeye benziyor.
I am concerned about our son trading in such a faraway place.
Oğlumuzun o kadar uzak bir yerde ticaret yapması konusunda endişeleniyorum.
So I can rule out insider trading.
Öyleyse seçeneklerden bilgi sızdırma ticaretini çıkartabilirim.
Is it worth trading all that in for... Something exciting with someone I may not like in 10 years?
O halde bu sevgiyi şimdi heyecanlı olan ama 10 yıl sonra hoşlanmayabileceğim bir şeyle değiştirmeye değer mi?
These here are the historical volatility index limits which, of course, our entire trading model relies on pretty fucking heavily.
Bunlar tarihi dalgalanma endeks limitleri ki tüm ticari modelimiz büyük ölçüde bunlara dayanıyor.
This is my Head of Trading, Will Emerson, and this is...
Alım satım bölümünün başı Will Emerson.
- Trading.
- Trading.
Erickson has a son in prison for insider trading.
Erickson'un içeriden bilgilendirme nedeniyle hapiste olan bir oğlu varmış.
Several charges of insider trading and, apparently, you're not allowed to set foot in Las Vegas.
İçeriden bilgi ticareti nedeniyle görünüşe göre Las Vegas'a girmen yasak.
What's the connection between a day-trading physicist, an ex-con money manager, and a stolen nuke?
Günlük alım-satım yapan bir tüccarla dolandırıcı eski bir menajer ve çalıntı nükleer arasındaki bağlantı ne?
The New York Stock Exchange opens for trading.
New York Stok Değişimi, ticarete başlayacak.
Penny, you're an expert on trading sexual favors for material gain- - walk him through this.
Penny, sen maddi kazanç karşılığında cinsel ilişki konusunda uzmansın yardım et çocuğa.
What was all that about me trading sexual favors for material gain?
Maddi kazanç karşılığında cinsel ilişki falan derken ne demek istedin?
- I do. Day trading.
Alım satım.
Day trading?
Alım satım?
Done trading aphorisms?
Vecizeli sözlere bir son mu verdin?
It's Head of Proprietary Trading in English.
İngilizce "Tescilli ticaret" in mottosudur.
Well, he shoulda thought about that before insider-trading.
İçeriden bilgi ticareti yapmadan önce düşünecekti bunu.
I don't want you in the trenches, trading punches with him.
Saklanmayacaksın, yumruklarını göstereceksin sen de.
Oh, your brother, bowman. You know anything about him trading in stolen papers back when?
Ağabeyin, Bowman'ın çalıntı evrak işinde olduğuyla ilgili herhangi bir şey biliyor musun?
Now, either he's been day trading or he's been using his experience busting meth labs for personal gain.
Ya ticaret yapıyor ya da esrar laboratuarlarını basma tecrübesini kişisel çıkarı için kullanıyor.
Then it's time to wheel and deal. Do some horse trading.
O zaman anlaşma yapmamız gerekir.
You don't think it's weird... Melissa trading in her princess gown and pink champagne for a food court slurpee?
Melissa'nın, prenses kıyafetini ve pembe şampanyayı hazır yiyecek ve buzlaşla değiştirmesi sence de garip değil mi?
Criminals, famous for trading slaves.
.. ünlü köle tüccarları.
I fly this banner along my trading routes.
Bu bayrağı ticaret yolu boyunca yanımda taşıyorum.
There'd be no trading without his say so.
Onun izni olmadan ticaret yapamayız.
Shamus and the Silver Kings in one location, trading heroin for a bomb to kill the Queen.
Shamus ve Gümüş Kral aynı mekânda, eroin ve Kraliçe'yi öldürmek için nükleer bomba takas ediyorlar.
You're trading with Souza, guv? You're talking to me now, not some mug.
Ne saklıyorsun?
You've been trading kids to the Skitters?
Çocukları Sıçrayanlara satmışsın.
As soon as they started trading for themselves, the risk managers lost control.
Çok geçmeden kendi aralarında iş yapmaya başlarlar, ve risk müdürleri ise kontrollerini kaybederler.
The stock is now trading at a new low... under $ 4 a share. And judging from the selling, there doesn't appear to be a bottom in sight.
Şu anda hisse başına yeni bir rekor olan- - 4 Dolardan işlem görüyor ve bilir kişilere göre düşüş devam edicek bu durumda bir taban gözükmüyor.
Lehman is a trading partner for every bank in this room.
Bu odada ki herkes Lehman ile iş yapıyor.
Did you buy one of my trading cards?
Tanıtım kartlarımdan bir tanesini satın falan mı aldın?
♪ What am I giving up, trading in... ♪ She shot him accidentally?
Kazayla mı vurmuş?