Trek traduction Turc
959 traduction parallèle
14-day trek, you say?
14 günlük yürüyüş mü demiştin?
We figured 10 for the whole trek.
Yolculuk için toplam 10 kayıp öngörmüştük.
You know... even if there wasn't any ivory, I'd be glad I made the trek now.
Biliyor musun... hiç fildişi bulamasak bile bu yolculuğu yaptığımıza memnunum.
Is there anything worse than taking a girl home... and then that long trek back alone?
Bir kızı evine götürüp yalnız dönmek kadar... kötü bir şey var mıdır?
You trek on back to San Francisco and palaver it out with the old red-eye.
San Francisco'ya geri dönüp ihtiyar kızıl gözlü adama yağ çekeceğiz ha.
Matter of fact, I'll trek back with ya.
Seninle birlikte geri döneceğiz.
Herds start their trek to the new lands.
Hayvanlar yeni evlerine gitmek üzere yollara düşüyor.
You better trek for home, son.
Bir dövüşe hazır mısın, evlat?
A long one. It's quite a trek from Manhattan.
Manhattan'dan çok uzun bir yolculuk oldu.
That means a 12-mile trek to St. Alexis, where Resistance people from the town of Mandrakos will come and meet us if they can make it.
Bu da St.Alexis'e 19 kilometrelik bir yolculuk demek. Orada, Mandrakos'lu direnişçiler gelmeyi başarırlarsa, bizimle buluşacaklar.
Ýt was a rugged trek upwards.
Yukarı doğru zorlu bir tırmanışa geçtik.
When I get from camp, Dad takes me on a trek into the mountains.
Her yıl kampda olduğumda babam dağların içerlerine kadar gider.
I think the overall impression I had of that horrible trek out of Burma was that it seemed to bring the best and worst out of people.
Burma'daki o korkunç yürüyüşten edindiğim genel izlenim sanırım insanların içindeki en iyiyi ve en kötüyü ortaya çıkarıyor olmasıydı.
For we alone survived in the land of the megasun and the endless sands and we alone shall survive this trek through the stars if we keep the Code.
Mega güneş ve sonsuz kumlar diyarında tek başımıza hayatta kaldıysak yıldızların arasındaki bu yolculukta tek başımıza hayatta kalacaksak kanunları korumalıyız.
For we alone survived in the land of the megasun and the endless sands and we alone shall survive this trek through the stars if we keep the Code.
Güneş ve sonsuz kumların ülkesinde yalnız başımıza hayatta kaldıysak ve yıldızların arasındaki bu zor yolculukta yalnız başımıza hayatta kalacaksak kanunları korumalıyız.
Mike went south, while Ootek led me on a three-day trek, down out of the high country and on to the tundra.
Mike güneye giderken, biz Ootek'in rehberliğinde dağlardan tundra'ya inmek için 3 gün süren bir yürüyüş yaptık.
Quick, let's trek!
Çabuk, takip edin!
Of course you are. I'll arrange for our trek into the mountains.
Biliyorum. Bizi dağlara götürecek olan vasıtayı ayarlayayım.
Gee, and I thought it was just a trek into unexplored Africa.
- Haydi, ben sadece Afrika'nın keşfedilmemiş yerlerine yapılacak uzun bir yolculuk olduğunu sanıyordum.
The trek across the wilderness... the homesteading, the concentration camps the English put our wives and children in during the Boer War, the working of the land... the building of the cities.
Bir yolculuk : İlkellikten, bayındırlığa. Bunlar İngilizlerin Boer Savaşı sırasında eşlerimizi ve çocuklarımızı aldığı toplama kampları.
The trek began on barren moors, 1,200 or 1,300 meters above sea level, through land that was bleak and monotonous.
Çorak kırlarda başlayan seyahat deniz seviyesinden 1,200 ila 1,300 metre yükseklikte kasvetli ve yeknesak olan kara boyunca ilerliyordu.
What the hell, it works on "Star Trek".
Ne de olsa, "Uzay Yolu" nda işe yarıyordu.
"There's a man that's not afraid of anything." It's not true, Steve.
Bak, Burger Trek de isyancılara yer yoktur, Bundy.
Look, there's no place at Burger Trek for a rebel, Bundy.
Eğer beni görürse, ölürüm. Hey, Bruno, bak. Kelly burda.
On the Great Trek, they had to fight many native tribes.
Bu büyük göç sırasında birçok yerli kabile ile savaşmak zorunda kaldılar.
Last time on " Star Trek :
Uzay Yolu :
I'm missing Star Trek.
Uzay Yolu'nu kaçırıyorum.
You wanna watch Star Trek?
Uzay Yolu'nu mu izlemek ister misin?
And it was really a quest or a trek or something that would take us through the various aspects of the Vietnam War, and we would see it for the insanity that it was.
Bu gerçekten bir arayış ya da zorlu bir yolculuk ya da bizi Vietnam Savaşı'nın türlü yönlerine doğru götüren bir şeydi. Ve biz bu çıldırma halini anlıyorduk.
Star Trek, you idiot!
Star Trek, aptal!
Last time on "Star Trek : The Next Generation".
Star Trek Next Generation'da geçen bölüm.
I'm sure lots of cool guys spend their Friday nights watching Star Trek reruns hoping to catch a glimpse of Klingon cleavage.
Eminim bir sürü havalı genç... Cuma akşamlarını Uzay Yolu'nun tekrar yayınlarını izleyip Klingon'ların göğüs çizgisini görmek umuduyla geçiriyordur
Now, there's a shoe salesman in the 23rd century, called Shoe Trek.
23. yüzyılda bir ayakkabı satıcısı var, adı "Ayak Yolu"...
Joe Piscopo in Shoe Trek.
Joe Piscapo "Ayak Yolu" nda.
We had to cut our honeymoon short so that we could make a two-day trek through the dark side of Wisconsin's cheese country living off cheese wine, nibbling on cheese bread having to make cheap cheese love.
Balayımızı kısa kesip Wisconsin peynir diyarının karanlık bölümünde iki gün yol yaptık. Peynir şarabı içtik. Peynir ekmeği kemirdik.
Star Trek :
Star Trek :
That's why Star Trek really was the ultimate male fantasy.
Bu nedenle Uzay Yolu bütün erkeklerin en büyük fantezisidir.
- Star Trek's comin'on.
- Star Trek basliyor.
- I love Star Trek.
- Star Trek'e bayilirim.
- Yeah, I'm a Trekkie.
- Ben Star Trek fanatigiyim.
It's amazing how you've just broken down this whole Star Trek thing.
Star Trek'i bu kadar incelemis olman çok ilginç.
I broke it down to the barest essence of the Trek.
O yüzden StarTrek'i özüne kadar inceledim.
I know everything about Star Trek.
Star Trek hakkinda herseyi bilirim.
It's a lot like Star Trek :
Daha çok Uzay Yolu gibi :
Then I went over to Star Trek Land, hot-wired the Enterprise and sent it up where no man has gone before.
Sonra de Uzay Yolu Diyarı'na gittim Enterprise'a düz kontak yaptırıp gemiyi daha önce hiçbir insanın gitmediği yere gönderdim.
Star Trek XI :
Star Trek XI :
Last time on " Star Trek :
Daha önce " Star Trek :
Well maybe they haven't seen Star Trek, Ozzy.
Belki de henüz "Star Trek" izlememişlerdir, Ozzy.
What's worse is you listened to me make up story after story from old Star Trek episodes and not only did you not notice, you offered me a book deal.
Anlaşılan, bu tarafa çok iyi bir geçiş yaptınız.
Last time, on " Star Trek :
Star Trek :
Last time on " Star Trek :
Star Trek :