Tricks traduction Turc
4,761 traduction parallèle
Tell them no tricks, or we won't give you back.
Bir iş çevirmeye kalkmasınlar, yoksa seni vermeyiz.
Did you teach him tricks?
Ona numaralar öğrettin mi?
Great, maybe MODOK and Skull are up to their body-swapping tricks?
Harika, belki de M.O.D.O.K. ve Kızıl Kurukafa şu beden değiştirme numarasını yapıyorlardır?
Bowels were playing tricks on me, so...
Bağırsaklarım bana oyun oynuyorlarmış...
Your ears must be playing tricks on you, Teddy.
Kulakların seni yanıltıyor olmalı, Teddy.
No tricks.
Hile yok.
But we've got a few tricks.
Fakat birkaç numaramız var.
There really aren't any tricks to convincing someone that they're not in love.
Kimseyi aşık olmadığına ikna edecek hiçbir yöntem yok dünyada.
Stefan Salvatore, the last time we saw each other, you had a vampire hunter, but in order to decode the map, you needed the location of the hunter's sword, which you got out of me using some very dirty tricks.
Stefan Salvatore, son görüşmemizde elinde bir vampir avcısı vardı. Ama haritayı çözmek için avcı kılıcının yerine ihtiyacın vardı. Ki bu bilgiyi benden oldukça adi taktikler kullanarak benden edindin.
Sorry, darling... your cheap Succubus tricks are not doing it for me.
Üzgünüm tatlım... senin ucuz Succubus numaraların beni etkilemez.
I'll have you know my so-called tricks routinely get a standing ovation.
Senin bahsettiğin numaralarım ayakta alkışlanıyor.
You got anything other than parlour tricks?
Salon numaralarından başka numaran yok mu?
Are you trying to give her a heart attack? Coming here with your fancy theories and silly tricks.
Tuhaf teori ve saçma oyunlarınla gelip ona kalp krizi geçirtmeye mi çalışıyorsun?
I didn't know you had that in your bag of tricks, doctor.
Bunun yetenekleriniz arasında olduğunu bilmiyordum, doktor.
So, if you have any tricks up your sleeve, you might want to whip them out now.
Yani eğer hiç sakladığın bir hünerin varsa, onları şuan çıkarmak isteyebilirsin.
What kind of tricks?
Nasıl hünerler?
I don't care what tricks or nonsense you have in your scrapbook, Martha Stewart, but there's no way you're gonna get me to believe there's some outside force controlling my destiny.
- Bak. Karalama defterinde ne numaralar veya saçmalıklar var, umurumda değil Martha Stewart ama dışarıdan bir gücün, benim kaderimi kontrol ettiğine beni inandıramazsın.
Tricks of the trade.
Ticaret hileleri.
- Arthur, you know that I've had nothing but tricks and traps thrown at me.
- Arthur, biliyorsun ki şu ana kadar hile ve tuzaktan başka bir şey görmedim.
But you pull less tricks.
Yalan dolan peşinde değilsin.
All right, that's enough tricks for you.
Biz Yahudiler kaslarımızı yorarız.
I was ready to turn tricks.
Kötü yola düşmeye hazırdım.
And the penguins have developed behavioural tricks as well.
Penguenlerin geliştirdikleri davranışsal püf noktaları da burada yatar.
Wait, so Val Preston steals his tricks?
Yani Val Preston numaralarını çalıyor muydu?
There's no tricks here, Monty.
Burada numara yok, Monty.
So they're trying legal tricks and we're trying technical tricks.
Onlar hukuksal alanda dolap çevirdikçe, biz de teknik alanda dümen çeviriyoruz.
So he probably picked up a couple of tricks.
Büyük ihtimalle orada birkaç şey kapmış.
At his side, watching him at work holding the other end if he needed it I learned the tricks of the trade.
- Biz de onun yanında, onu izleye izleye her döşediğinde baka baka, gerekiyorsa ucundan tutarak bir şeyler yaptık. Yani babam da olmayan o gençliğin verdiği heves, atiklik, o çeviklik çabukluk, dinamiklik, her yola gelme bende var.
- I know your tricks.
- Senin numaralarını biliyorum.
He tricks you into doing one thing, when it's really about another!
Seni bir şeyi yaptırmak için kandırırken, gerçek amacı başka bir şey.
I may be a sick lesbian in a prison bunk, but I got a couple tricks up my sleeve.
Bir hapis odasında kalan hasta bir lezbiyen olabilirim. Ama benim de bildiğim birkaç numaram var.
Falling for the cops'tricks?
Polislerin oyununa mı geleceksiniz?
I just got a new "how to do magic tricks" mail-order scroll.
Sadece yeni numaramı deneyeceğim.
- Magic tricks are an ancient...
- Bu numaralar çok eski...
- Enough with the tricks, Po.
- Bu kadar numara yeter, Po.
- Ancient tricks are...
- Eski numaralar...
The drongo can now begin his tricks.
Drongo artık numarasına başlayabilir.
It's a much harder life, if you haven't yet learned the tricks of your trade.
Bu işleri öğrenmediysen hayat çok daha zor.
And acting is all cheap tricks that any child or monkey could do.
Ve rol yapmak bir çocuğun ya da maymunu yapabileceği ucuz numaraların bütünüdür.
This another one of your little tricks?
Bu da diğer küçük oyunlarınızdan biri mi?
It's not about teaching an old dog new tricks, it's about teaching a big dog.
Konu yaşlı köpeğe yeni numaralar öğretmek değildir,... büyük bir köpeğe öğretmektir.
Therefore I strongly recommend that you use everything in your sizeable bag of tricks to prevent any further interference from Amanda Clarke.
Bu nedenle Amanda Clarke'tan gelecek her türlü müdahaleyi ne şekilde olursa olsun engellemeni şiddetle tavsiye ederim.
I don't know what's going on, but I found this address on my nightstand in some woman's handwriting and I assumed your father was up to his old tricks.
Neler oluyor bilmiyorum,... ama buranın adresini komodinin üzerinde buldum. Bir kadın el yazısı ile yazılmıştı. Ve bunun babanın eski numaralarından biri olduğunu düşündüm.
You don't have any tricks for when you're stuck other than...
Tıkandığın zaman şundan başka numaran yok.
He's gonna sue us, and we have no other tricks up our sleeve.
Bizi mahkemeye verecek ve elimizde yapabileceğimiz bir numara kalmadı.
On this corner, her corner, where she turned tricks in her 20s and 30s.
Bu köşe, kendi köşesi 20'li, 30'lu yaşlarda numaralar çevirdiği bu köşe.
- She did magic tricks?
- Sihir numaraları mı yapıyordu?
"Turning tricks" is a euphemism for prostitution.
"Numaralar çevirmek" fahşeliğin daha güzel bir şekilde söylenişidir.
They love playing tricks on us. Back to the dressing room.
Soyunma odasına dön.
Taught me some tricks.
- Kağıt oyuncusu.
- No tricks, Stark.
- Numara yok, Stark.