Trophy traduction Turc
2,111 traduction parallèle
Ferrara : [laughs] Okay, there's your trophy.
İşte kupan.
I gotta stare at a trophy that I've never won for an entire year.
Hiçbir zaman kazanamadığım bir kupaya, bir sene bakmak zorunda kalacağım.
The trophy formerly known as Shiva.
Kupa olan Shiva'dan bahsediyorum.
What's the trophy for you guys?
Sizin kupanız nasıl bir şey?
Oh, we don't have a trophy.
Bizde kupa yok.
Actually, what is the largest trophy that you make?
Aslında, yaptığını en büyük kupayı görebilir miyim?
It's made to the exact same specifications as your last trophy.
Getirdiğiniz örnekle aynı özelliklere sahip.
I am the one who walked into that DRAIDS-infected trophy shop, and I got the curse.
O DRAIDS'li ödül dükkanına girip kendime bulaştırdım laneti.
So I didn't get the Sacko trophy?
Sacko Kupası'nı alamadım mı?
You got the trophy.
Kupa senin.
Why is Andre giving me the trophy?
Andre niye bana kupayı veriyor?
No, Andre's not giving you the trophy.
Hayır, Andre sana kupayı sana vermiyor?
Let me just take this trophy out of here.
Dur çıkartayım şunu. Hayır, hayır, hayır.
Remember, our school must get the trophy.
Ödülü okulumuzun alması lazım.
No. But my dreams of bringing the trophy are shattered.
Hayır ama ödülü alamazsam hayallerim kırılacak.
Get the trophy for me
Ödülü benim için kazan.
The trophy I got is because of him.
Ödülü onun sayesinde kazandım.
Hey you guys know what... our province didn't get the national trophy because of his Father!
Hey çocuklar biliyo musunuz... şehrimiz ulusal kupayı onun babası yüzünden alamadı!
It's because of his dad, our province couldn't get the national trophy
Onun babasının yüzünden, ilimiz ulusal zaferi elde edemedi
Al the end of the night, Fender picks the best one, gives him a trophy and we release him out in the wild, none the wiser.
Gecenin sonunda Fender en iyi olanı seçecek ve ona bir ödül verecek sonra da salıvereceğiz gidecek, hepsi bu.
Barry doesn't deserve that trophy. I do.
Ödülü hak eden biri varsa o Barry değil, benim.
Tim, I won this trophy fair and square.
Tim, ben bu ödülü alnımın teriyle kazandım.
Barry, you don't want that trophy.
Barry o ödülü istemiyorsun sen.
- I've never won a trophy before.
- Ama ben hiç ödül kazanmadım.
- You know what? Keep the trophy.
- Neyse boş ver, senin olsun.
Little League trophy. Maybe attic.
Küçükler ligi ödülü, muhtemelen tavan arasına.
I have to have the pretty shiny trophy. And that roly-poly penguin is hogging all the glory that should be the king's.
O güzel, parlak kupa benim olmalı ve Kralın olması gereken bütün şanı şöhreti şu yerden bitme penguen kapıyor.
Be cool, dude. I'm just comin'for the trophy.
Sadece ödülü almaya geliyorum.
Trophy size.
Dev gibi.
Hercules killed the beast with his bare hands and took the skin as a trophy.
Herkül canavarı çıplak elleri ile öldürdü ve postunu ganimet aldı.
I can't look at the rocket launch The trophy wives of the astronauts And I won't listen to their words
d Bir roket atara bakar gibi d d Astronotların yadigâr hanımlarına bakmam d d Ve onları dinlemem d d Çünkü ben d d kuşları severim. d
Plus, no press, no trophy, just racing.
Ayrıca, kupa yok, basın yok sadece yarış var.
I cannot accept another warrior's trophy.
Başka savaşçıların ödülünü kabul edemem.
I can't believe you just let this two-bit trophy wife come in here...
İnanamıyorum size, şu beş para etmez karıyı buraya getirip...
It more becomes a man than gold his trophy.
Kan erkekte, zafer anıtındaki altın yaldız gibi durur.
We're going to Pebble Beach this year, and we're gonna get a trophy for that stand right there.
Bu yıl Pebble Beach'e gidiyorum, şuraya koymak için bir ödül lazım.
I've never held a trophy before.
Daha önce hiç elimde bir ödül tutmamıştım.
- I thought you should get a trophy.
- Bir ödül alman gerektiğini düşündüm.
- Give the man a trophy.
- Adama ödül verin.
All right, so, let's bring home that trophy.
Pekala, kupayı eve getirelim.
Which team will etch their name on the Pixie Hollow trophy?
Hangi takım Peri Adası kupasına adını yazdıracak?
- The Wanamaker Trophy.
- Wanamaker Trophy.
"What is the name of the trophy awarded to the winner of the PGA Championship?"
- PGA Şampiyonası'nın birincisine ödül olarak verilen kupanın ismi nedir?
I like to make your trophy?
Yada senin avın olurdum?
When I told him we could do it at J.D. McFunnigan's, the kid looked like he won the Heisman Trophy, I'm not kidding you.
JD McFunnigans'a gidebileceğimi söylediğimde Heisman Kupası'nı kazanmış kadar çok sevindi. Çok ciddiyim.
Maybe he keeps the hair as a trophy.
Belki de hatıra olarak alıyordur.
The cutting of the hair is a control issue too, and not a trophy.
Kestiği saçlar da hatıra değil kontrol meselesi.
Mark's time we start looking for that trophy wife.
Hadi ama Mark, çıtır bulma zamanı.
- Coming. Give me the trophy.
Kupayı ver bana.
Damn it, I really wanted that trophy.
Kahretsin, o kupayı çok istiyordum.
The trophy room, they say.
Dediklerine göre bir ödül odası bulmuşlar.