Tummy traduction Turc
1,097 traduction parallèle
My tummy's all kaput.
Karnım fena halde ağrıyor da.
Isn't it time for you to rub my tummy?
Karnımı ovma zamanı değil mi?
That's fine, but hides the tummy.
Böyle iyi, ama karnını içine çek.
On your tummy for five more minutes. Mrs Langman.
Bayan Langman, karnınızın üzerinde 5 dakika daha.
Tummy tuck?
Mide küçültme?
Tummy ache all gone?
Mide ağrın geçti mi?
Does little Carl have a little tummy ache?
Küçük Carl'ın karnı mı ağrıyor?
Al's a little sensitive about his tummy.
Al azıcık midesinden hassastır.
Does your tummy hurt?
Karnın ağrıyor mu?
I heard you had a tummy ache.
Duydum ki karnın ağrıyormuş.
A little one... since your energy begins and ends with your tummy... you shall be known as "Tum Tum"!
Bir tane daha... Enerjin midenle başlayıp bittiği günden beri... "Tum Tum ( gözüdoymaz )" olarak bilineceksin!
How's that tummy?
Miden ne alemde?
Chocolate cake, chocolate cake Eat so much you get a tummy ache
Çikolatalı pasta, çok yersen olursun hasta.
Son, you remember how you used to love to sleep on my tummy?
Oğlum, göbeğimde yatmayı ne kadar sevdiğini hatırlıyor musun?
It's an infection in your tummy where you get diarrhoea for ever.
Bağırsaklarda oluşan bir enfeksiyon. Ölene kadar ishal olursun.
Your tummy looks different from my daddy's.
- Göbeğin, babamınkinden çok değişik.
Does your tummy ache?
Karnın mı ağrıyor?
Made me feel funny... in me tummy.
Midemde valla... Bir sağa bir sola.
Does baby have a sad tummy?
Bebeciğin midesi mi bozulmuş?
A tingle and tummy ache won't kill you.
Küçük bir kramp ve karın ağrısı seni öldürmez.
I have a bit of a tummy, like Madonna when she did lucky Star.
Göbekçik denebilir ancak. Madonna'nın Lucky Star'daki göbeği gibi.
I didn't know there was a difference between a pot belly and a tummy.
Arada bir fark mı var?
Daddy, you're squashing my tummy!
Baba karnımı sıkıştırıyorsun.
Chest out, tummy in.
Göğüsler dışarı, karın içeri!
The little girl could have been pointing at Judith ´ s tummy.
Belki de küçük kız Judith'in karnını işaret ediyordu.
Do you feel how my tummy has grown?
Karnımın nasıl şiştiğini fark ettin mi?
Recall how Ah Wei used to... put my feet on his tummy... and rub them warm.
Ah Wei'nin ayaklarımı göbeğinin üstüne koyup ısıtmak için ovalayışını hatırlıyorum.
Tummy in.
Karınlar içeri.
Now, pull up my shirt and show my tummy tum-tum.
Şimdi gömleğimi yukarı kaldırıyorum ve karnımı gösteriyorum.
Now show me your tummy tum-tum.
Şimdi sen de karnını göster.
I've given her some soothing medicine for her tummy...
Ona karnı için rahatlatıcı bazı ilaçlar yazdım...
She's only got a touch of the tummy wobbles.
Sadece karından rahatsız o kadar.
- My tummy hurts.
Karnım ağrıyor.
But my tummy hurts.
Ama karnım ağrıyor.
He's got a funny tummy, you know?
Biliyorsunuz değil mi?
AND YOUR CHEST AND YOUR TUMMY AND...
Ve göğsüne... göbeğine... ve...
But don't forget, my dearest Sponge, how much your tummy shows!
Ancak unutmaki sevgili Sponge, nasıl gizleyeceksin koca göbeğini?
- Your tummy hurts?
- Karnın mı ağrıyor?
I have some tummy medicine.
Mide ilacı getirdim.
Liposuction, tummy tucks tits, eyes, chin.
Yağ aldırma, karın inceltme göğüs, göz, çene.
That's yummy in your tummy!
Çok lezzetli!
They're gonna take some pictures of your head and tummy.
Kafanın ve karnının resimlerini çekecekler.
You used to have that little tummy.
Eskiden göbeğin vardı.
It makes my tummy hurt.
Karnım onun için acıyor.
Then... kiss her tummy for a while.
Bazen onu ters çevirip poposunu öperim.
But she started a program of repetitive surgery... to suck all the fat from her body. She started with her hips, her thighs, her tummy.
Vücudundaki tüm yağları aldırmak için sürekli yinelenen bir ameliyat programı başlattı.
Do you like my tummy?
Oramı seviyor musun?
Tuck in that tummy.
Karnını içeri çek.
Flatten that tummy.
O karnını düz tut.
I do. Come on, hold that tummy in.
Haydi ama o karnını içerde tut.
It's so funny, my tummy hurts!
hahahaha.