Tunnel traduction Turc
5,087 traduction parallèle
You guys might want to get back in the tunnel.
Tünele geri dönseniz iyi olur.
Well, they don't have time to tunnel.
Tünel kazmak için vakitleri yok.
We didn't anticipate the tunnel.
- Fausto akıllı ve zalim birisi.
That tunnel that led us from Chester's Mill was hidden behind a locker or something.
Bizi Chester's Mill'den getiren tünel bir dolabın arkasında gizliydi.
The Peter Burke Tunnel Vision.
Peter Burke'ün Olaya At Gözlükleriyle Bakışı.
- ♪ Nights with you like tunnel vision ♪ - _
Tiyatrocu Kız konuşmak istiyor.
He's broken into a city access tunnel.
Şehre giden bir tünele girmiş.
The tunnel's collapsing!
- Tünel yıkılıyor! Tünel yıkılıyor!
- What? - The tunnel's collapsing!
- Tünel yıkılıyor!
We bust'em up, make some noise, and I'ma check into some tunnel cases already in progress, see if we can commandeer one of'em.
Bir tartışma çıkarırız, biraz gürültü yaparız. Onlarınkinden birine el koyabilir miyiz diye devam eden birkaç tünel davasını kontrol edeceğim.
- Do we have a method? - We're lookin to co-op the drug tunnel investigation and then take it over.
- Çalışmak için uyuştucu tüneli soruşturması bakıyoruz, sonra da devralacağız.
It's not gonna be a tunnel.
- Tünel olmayacak.
It is believed Turkey Shoot escapee Rick Tyler exited somewhere in the cover of the tunnel system when the vehicle was lost for over 20 minutes.
It türkiye sürgün escapee rick tyler inanılmaktadır. Tünel sistemi kapağında bir yerde çıkıldı. Araç üzerinde 20 dakika süreyle kaybetti zaman.
It's a tunnel.
- Bu bir tünel.
And once I knew, he jumped off of a cliff at the end of the tunnel.
Ve ben bunu öğrenir öğrenmez uçurumdan atladı.
There was never a tunnel down there.
Aşağıda bir tünel yoktu.
Um, the tunnel's not safe.
Tünel güvenli değil.
And now a tunnel appears that wasn't here three weeks ago? What do you mean it wasn't there three weeks ago?
Ve şimdi de 3 hafta evvel orada olmayan bir tünel çıkıveriyor 3 hafta evvel tünel orada yoktu da ne demek?
And then a tunnel appears?
Ve sonra bir tünel beliriyor.
And that tunnel and that cliff and Barbie going down there was all part of the dome's plan?
Ya tünel, uçurum ve Barbie'nin aşağı gitmesi Kubbe'nin planıysa?
We're going to the tunnel underneath the school. And the cliff.
- Okulun altındaki tünelle uçuruma gideceğiz.
You didn't paint a vision of a new tunnel? Or a hole in the dome somewhere?
Yeni bir tünel veya Kubbe'de bir delikle ilgili bir görünün resmini yapmadın mı?
Maybe it's another tunnel, like at school.
Belki de okuldaki gibi başka bir tünele.
So the crater didn't create a crack in the dome and there's no new tunnel.
Demek krater kubbede bir çatlak yaratmadı yani yeni bir tünel yok.
It is another tunnel.
Başka bir tünel.
I found an underground tunnel that might come in real handy if we can find a way to get that wall down.
Bir yeraltı tüneli buldum. Duvarın altından geçmeye bir yol varsa gerçekten kullanışlı olacak.
I can't believe I'm actually looking at the light at the end of the tunnel.
Tünelin sonundaki ışığa gerçekten de baktığıma inanamıyorum.
If that had been the top of a tunnel, it would have been nasty.
Bu bir tünelin üstü olsaydı,... durum kötü olurdu.
The tunnel!
Tünele!
If we get down into the tunnel, we can make it into daylight.
Tünele girersek, -... günışığına çıkabiliriz.
An old service elevator near the mouth of the tunnel.
Tünelin başında eski bir servis asansörü var.
In the tunnel.
- Tıkanıklık var.
Are you telling me it's impossible to tunnel through that mountain?
Bu dağda tünel açmanın bana imkânsız olduğunu mu söylüyorsun?
Excuses will not get my tunnel built.
Bahaneler tünelimi inşa etmez.
HE MUST HAVE COLLAPSED THE TUNNEL BEHIND HIM.
Kaçarken tüneli arkasından çökertmiş olmalı.
AND FIND OUT WHERE THIS TUNNEL EXITS IMMEDIATELY!
Ve derhal bu tünelin çıkışını bulun.
WE LOCATED THE END OF THE TUNNEL, BUT THERE'S NO SIGN OF HIM.
Tünelin çıkışını tespit ettik, fakat ondan hiçbir iz bulamadık.
He may well save the hash you've made out of the tunnel.
- Mahvettiğin tüneli kurtarabilir.
Tunnel was your idea.
- Tüzel sizin fikrinizdi.
He's broken into a city access tunnel.
O bir şehir erişim tünelinde kırıldı.
We should tunnel in through the fucking floor.
Yok zeminden tünel kazıp girelim bari.
- Yeah. Down in that godforsaken tunnel.
O kahrolası tünelde.
A tunnel, adjacent to the collapse.
Tünel, göçükle bitişik.
Also, no I.D. But her wallet or her purse could be somewhere up the tunnel.
Kimliği yok ama cüzdanı tünelde bir yerlerde olabilir.
All right, based on what I heard in jail, the odds are there is an inside man who knew about the secret tunnel.
Kodeste duyduklarıma dayanırsak gizli tüneli bilen bir personel olmalı.
There's a service entrance they would have used to exit that tunnel to their getaway car.
O tünele çıkmaları için buradaki personel girişini kullanmış olmalılar.
Yeah, make a tunnel, Adam.
- Pekala, yolu aç Adam.
See, the problem is you start to visualize... "Wow, it's kind of like I'm driving through a tunnel." Like, " oh, there's, like,
Problem şu oluyor vay, bir tünelde araba kullanıyor gibiyim sanki tünelin yan tarafında çizgiler varmış gibi orası binaymış gibi tünelin tepesinde yeşil ışık varmış gibi görmeye başlıyorsunuz.
Before you know it, you're dreaming about driving in a tunnel.
Bunu öğrenmeden önce tünelde araba kullanıyormuş hayaline kapılıyorsunuz.
The tunnel's collapsing!
- Ne?
It was like the scary boat tunnel in Willy Wonka. Yeah, I watched.
Ben de izledim.