English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Tupperware

Tupperware traduction Turc

220 traduction parallèle
They were in a tupperware container- - Reputedly self-sealing Which fell open upon contact
Kaptaydılar, güya sızdırmazmış katranlı makadam yola çarpınca açılıverdi.
We were going to have a Tupperware party over at Mrs. Zimmerman's house, but the store was out of x-rated tapes, so I came home.
Pekâlâ! Yarın tamir edeceğim. Sağol, Al.
Well, I was, but Robby's mom came home in a bad mood. She said something about "no movies, no Tupperware."
Bir bakım evinin kalitesini düşürmüştük.
We were going to have a Tupperware party over at Mrs. Zimmerman's house, but the store was out of x-rated tapes, so I came home.
Bayan Zimmerman'ın evinde Tupperware partisi yapacaktık. Ama kırmızı noktalı kaset kalmamış, ben de eve geldim.
She said something about "no movies, no Tupperware."
"Film yoksa, Tupperware de yok." gibi bir şeyler söyledi.
Why couldn't it have been a Tupperware convention?
Neden züccaciyeciler toplantısı değil sanki?
They don't look like they're going to a Tupperware party.
Bağış partisine gidiyormuşa benzemiyorlar.
How are they supposed to see it with Tupperware strapped to my head?
Kafamda kapaklı plastik bir kap varken kız bunu nasıl görecek?
This is the famous Dead Sea Tupperware.
Bu, meşhur ÖIü Deniz Saklama Kabı.
Ma, will you put the onions in some Tupperware?
Anne, soğanları sefer tasına koy.
- - I'll put it in a tupperware.
– Pakete koyayım.
I'll take that Tupperware now.
Plastik kabı alacağım.
See, I don't give away Tupperware.
Plastik kap dağıtmıyorum.
Look, with a piece of Tupperware, you just assume.
Plastik kap. Tahmin etmeliydin.
- Tupperware.
- Plastik kap.
I don't have any Tupperware.
Bende yok.
I just made a delicious casserole, but it won't keep because I have no Tupperware.
Çok lezzetli güveç yaptım, ama saklayamayacağım çünkü plastik kabım yok.
Um, she had To help her mom With a tupperware party, Making food.
Bir Tupperware partisi için annesine yardım edip yemek yapıyor.
I'm helen, from Tupperware.
Ben Helen, Tanıtım'dan.
I have been planning this Tupperware party for weeks.
Bu Tanıtım partisini haftalardır planlıyorum.
- Big Tupperware party.
- Büyük Tanıtım partisi.
Tupperware?
Tanıtım?
Debra's giving a Tupperware party?
Debra tanıtım partisi mi veriyor?
I have my friends here... and maybe your mother will buy a Iot of Tupperware.
Yani arkadaşlarım burada... ve bilmiyorum belki annenin bir sürü tanıtım almasını sağlayabilirim.
Okay, for more free Tupperware, it's time to play Guess Whose Nighty?
Tamam, biraz daha bedava tanıtım için şimdi, "Bil bakalım kimin geceliği" oynama vakti?
Marie, I'm sure Ray's friends are not interested in Tupperware.
Marie, eminim Ray'in arkadaşları Tanıtım ile ilgilenmiyorlardır.
Honey, that Tupperware stuff is pretty good.
tatlım, bu tanıtım ürünleri oldukça iyi.
That's the invitation to the Tupperware party.
Tanıtım partisi için davetiye
The Tupperware's in, and it's over at the house.
Tanıtım'lar geldi ve evde duruyorlar.
Hey, I'm borrowing all your Tupperware.
Senin bütün plastik kaplarını ödünç alıyorum.
I don't have any clean Tupperware.
Hiç temiz Tupperware'im yok.
- You'll hand him Tupperware?
Hapishaneye gidip ona bir Tupperware mi vereceksiniz?
My aunt made a killing selling Tupperware.
Teyzem saklama kabı satarak köşeyi döndü.
- Tupperware?
- Saklama kabı mı?
- I know what Tupperware is.
- Saklama kabı ne, biliyorum.
I'm gonna get tupperware. The government bill to crack down on laboratory experiments... on animals is expected to become law today. Man On TV :
Plastik kap almam lazım.
This isn't a Tupperware party.
Bayan Dikkat Odaklı! Kadın günü değil bu.
I forgot the Tupperware.
Tupperware'i unuttum. ( tupperware ; Plastik mutfak eşyaları üreten bir firma )
I don't know We have Tupperware parties?
Bilmiyorum. Tupperware parti mi var?
Thanks for dropping off my Tupperware.
Saklama kabını getirdiğin için teşekkürler.
So put it in one of those tupperware containers and I'll heat it up in the microwave when I get home.
Ve şu plastik kaplardan birine koy. eve gelince mikrodalgada ısıtırım.
I recommend Tupperware.
Tupperware markayı öneririm.
Potlucks and Tupperware parties aren't really my thing.
Potlucks ve Tupperware tarzı partiler bana göre değil.
My mom did want me to invite you to her Tupperware party next week.
Annem seni gelecek haftaki partisine davet etmemi istedi.
I'm hosting a Tupperware party tomorrow.
Ben de yarın plastik kap partisi veriyorum.
- You, Tupperware?
- Sen, plastik kaplar?
-.. I'm particularly fond of tupperware - Tupperware?
-.. aslında ben tam bir şeyim.
Tupperware.
Tupperware.
YEAH. YEAH. WELL, IT WORKED FOR TUPPERWARE, RIGHT?
Evet, Tupperware'de işe yaramıştı, değil mi?
It's not Tupperware.
Bu Tupperware değil.
- We are going back with Tupperware.
- Saklama kaplarıyla geri döneceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]