Turd traduction Turc
1,048 traduction parallèle
I hope you don't mind me saying this, but you're an ungrateful turd.
Umarım bunu söylediğim için alınmazsın ama sen nankör bir boksun.
You'll smoke a turd in hell for that!
Bunun için cehennemde bok koklayacaksın!
- And I look like a turd.
- Dışkıya benziyorum.
He's telling me to go back to Moscow, turd.
Bana Moskova'ya dön pislik, diyor.
You're a gutless turd.
Sen bir ödleksin.
Where's my wife, you turd?
Eşim nerede, seni zibidi!
You turd!
Salak!
Good morning, turd brain.
- Günaydın, salak.
See that turd in the red plaid shirt who's gonna blow your head off?
Kafanı uçurmak üzere olan şu kırmızı ekoseliyi gördün mü?
You little turd.
Bok herif.
Sooner or later, you'll make your move, and I'm gonna be all over you like flies on a turd.
Er ya da geç hamleni yapacaksın. Yapınca da ben de yakana yapışacağım. Tıpkı boka konan sinekler gibi.
But if you want me to pop for 200,000 units of this little plastic turd here I suggest that you start faking it.
Ama 200.000 adet bu plastik zımbırtı için para çıkarmamı istiyorsan rol yapmaya başlamanı tavsiye ederim.
Lion heart, flea brain, pig face, cow turd.
Aslan yürekmiş! Bit beyinli, domuz suratlı, inek boku!
You know I've never really regretted coming over here, even yesterday when my favorite turd got it, the little guy with my platoon sergeant's radiomen.
"Biliyorsunuz, buraya geldiğime asla pişman olmadım," "hatta dün, en sevdiğim bok herif," "küçük arkadaşımla, müfrezenin çavuşunun telsizindeydik."
You're my favorite turd.
Sen en sevdiğim pisliksin.
Let's say an "ur" sound, like in "turd."
"Ka" diye başla, şeydeki gibi... "kaka".
- Turd?
- Kaka mı?
Well, they ate everything and left us a goddam dog turd.
Her şeyi yemişler ve bize köpek pisliği bırakmışlar.
- Earl Warren left us a dog turd?
Earl Warren bize köpek pisliği mi bıraktı?
What do you got to say now, you turd?
Ha! Şimdi ne söyleyeceksin, seni pislik?
That's Bollock, Dick, Turd, Brains.
Bu Bollock, Dick, Turd, Brains.
And if you get a chance to flush this turd down the toilet do it over the Pole.
Bu herifi yok etmek istiyorsanız. Kutup'ta yapın.
And worst of all... the crowning turd in the water pipe... that revolting drag act at the end!
Ve en kötüsü de... Su borusundaki son hergele... Ya o en sondaki iğrenç zenne numarası!
I'm gonna kill you, you little turd.
Geberteceğim seni, götü boklu.
That pretty-boy little turd.
O güzel çocuk küçük bir hergele.
Here's Turd-Packer polishing the silver!
Bok toplayıcısı çavuşu tokatlıyor demek!
Turd-Packer!
Bok toplayıcısı!
Turd-Packer's lost his prisoner!
Bok toplayıcısı mahkumunu kaybetmiş!
Enjoying herself with Marquis, Turd-Packer.
Marki'yle oynaşıyor, bok toplayıcısı.
When you ´ re sliding ´ into third and you lay a juicy turd
# Üçüncü girişinde, cıvık bir bok yayarsan #
Keep coming, you funny little turd.
Gel bakalım, pislik.
I wonder if he'll do the flying turd gag now.
Bakalım uçan bok numarasını yapacak mı?
Watch out, Mikey, it's a flying turd!
Dikkat et Mikey, uçan bok bu!
You turd.
Seni gerzek!
You're a real turd.
Sen hakikaten manyaksın.
Wait in front of the forest before dawn, whoever fails to turn up is a "turd".
Şafakta yola çıkarız! Sözünden dönen eşşektir!
Disraeli, Pitt and Samuels The jumped-up little turd!
Disraeli, Pitt ve Samuels mı? Sonradan görme pislik.
I think you ain't nothing but a gutless, yellow turd!
Bence sende cesaret yok kansız herif!
And on the cart was a fresh turd.
Trenin üstünde taze bir kaka vardı.
But in my house, when a turd appears, we deal with it.
Ama benim evimde bir bok ortaya çıkınca, onun icabına bakarız.
Shit-bird! Bird-turd!
İnsan müsveddesi!
Turd-face!
Bok kafalı!
Shit-face. Rat-turd.
Bok kafalı fare dışkısı!
If they called you Edmond Goat-turd, they'd be yours, too?
Eğer size Edmond Keçi-boku deselerdi, onlar da mı sizin olacaktı?
You have more chance of seein'a one-legged cat... Fuckin'bury a turd on a frozen pond.
Tek bacaklı kedinin, donmuş bir göle kakasını gömme ihtimali kadar.
Try not to show the 750 first. My car looks like a turd now.
Başta 750'yi gösterdiğin için şimdi arabam döküntü gibi görünüyor.
I'd rather eat a turd.
Bok yerim daha iyi.
Oh, a turd. It is nothing.
Hayvan pisliği... önemli değil.
So what, turd!
Sersem!
Turd?
Ne? !
And I'm not havin'a turd's luck getting a ride out in this rain.
Şey, gitmiş olmam gerektiğini biliyorum ama bilirsin... bu yağmurda beni arabasına alacak birini bulma şansım yok.