Turns traduction Turc
18,469 traduction parallèle
And? And it turns out they were paid in full.
Tüm paralarının ödendiğini de duydum.
Well, turns out that even the...
Gördük ki aslında... Baba!
He'd recently been rescued from the circus, but as it turns out, he actually really loved performing.
Geçenlerde sirkten kurtarıldı. Ama aslına bakılırsa gösteri yapmayı seviyordu.
Aunt Lucia, it's not every day that someone turns 70.
Lucia Hala... Birileri her gün 70 yaşını kutlamıyor.
Turns out she was a cunt who stole our jewelry.
Sonradan mücevherlerimizi çalan şerefsiz olduğu ortaya çıktı.
It turns out he was sick... terminal.
Daha sonra ölümcül hasta olduğu ortaya çıktı.
Turns out I'm not really in a party mood.
Parti havasında olmadığımı anladım.
Turns out it's much better.
Meğerse çok daha iyiymiş.
As it turns this grill from blah... to bling.
Görüldüğü gibi saçma sapan bir görüntüden lüks bir görüntüye çeviriyor.
So, it turns out the party at Max Rager tonight is a lock-in, down in their underground parking lot.
Bu gece Max Rager'daki partiden sonra otoparkta after parti olacakmış.
Turns out they aren't letting your town burn to the ground after all.
Meğer kasabanızın kül olmasına izin vermeyeceklermiş.
It turns out, it's just a white guy white ball from the white guy white ball game.
Sonra beyaz adamların beyaz topu olduğu ortaya çıktı.
And it turns out that he's not just being charged with hit-and-run, but... he's also being charged with grand theft auto.
Sadece vur kaç suçuyla yargılanmakla kalmayıp araba hırsızlığı ile de yargılanacakmış.
Turns out, my dear, you are allergic to mosquitoes.
Meğer sivrisineklere alerjin varmış.
You know, blow up a few bodies, don't have to worry about what turns up in an autopsy.
Bir kaç cesedi havaya uçurursan otopsi sonucundan ne çıkacağı umurunda olmaz.
Turns out she wants my help with a case.
Bir davada ona yardım etmemi istedi.
But Atlantic City turns out to be not much more than a shank of shite, so, you know.
Ama Atlantik çok boktan bir şehirmiş meğerse.
But your turns are kind of sharp.
Ama senin dönüşlerin daha keskin.
I mean, by the book, after 72, a rescue mission usually turns into a recovery mission.
Normalde 72 saat sonrası kurtarma görevi genelde ceset bulmaya dönüyor.
Turns out Harold was stealing the other residents'Viagra.
Harold diğer kalanların viagralarını çalıyormuş.
Turns out he's James Vasquez.
James Vazquez çıktı.
I just want you to know, no matter how this turns out, win or lose, you're family, all right?
I sadece bilmeni istiyorum Ne olursa olsun bu nasıl çıkıyor, tamam, kazanmak ya da ailenizi kaybetmek?
Turns out without vodka and cocaine, she's a Mormon.
Vodka ve kokaini bıraktığından beri tam bir Mormon *.
It turns out it was Zoloft.
Meğer sadece Zoloftmuş. ^
Now he's barely cold and Cookie turns off the bloody tap!
Daha cesedi soğumadan Cookie musluğu kapattı!
Elaine, I thought I needed to make new friends, and that's how I wound up here, but turns out all I needed was Max.
Elaine, yeni arkadaşlar edinmem gerektiğini düşünmüştüm. Ve bu yüzden buradaydım ama işler değişti tek ihtiyacım olan Max'miş.
Turns out the sexual tension was still there.
Meğerse aramızda hala eskisi gibi bir cinsel çekim varmış
- Turns guards.
- Demek korumalarmış.
- Turns Sifuan not a name.
- Demek Sifuan insan değilmiş.
What if... What if we look back and it turns out to have been the key to finding him and I just... sat around and did nothing?
Ya... ya biz geriye baksak ve bu onu bulmanın anahtarıysa ama ben oturup birşey yapmamışsam?
Turns out she lives in my neighbourhood.
- O benim mahallede yaşıyor.
Anyway, I tried to stop him and I knocked the gun away and turns out it was a toy gun that shoots little foam pellets.
Her neyse, karışıktı ve onu durdurmaya çalıştım... yere yatırıp silahı aldım... meğerse plastik mermili oyuncak bir silahmış.
What happens when we lock him up and he turns into a Lycanthrope and raises hell for 12 hours?
Onu kilitlersek ve bir Kurtadam çıkarsa ve 12 saat boyunca öfke patlaması yaşarsa ne olacak?
It turns out Dr. Railly was confirmed dead at the CDC by our own personnel... so you can't be her.
Ve Dr. Railly'nin HKM'de öldüğü personelimiz tarafından teyit edildi kısaca burada olmanız imkansız.
The moment your hope turns into despair.
Umutlarının söndüğü anı!
The moment hope turns into despair!
Umutsuzluğa kapılınan an!
Turns out that NASA's pretty punctual with their rockets.
Anlaşıldı ki NASA roketleri konusunda oldukça dakik.
Yeah, but what if he turns when I get in there?
Evet ama oraya gittiğimde ya dönüşürse?
Don't you think she'll smell a rat when no one turns up at her private audience?
Sence özel görüşmeye kimse gitmeyince biraz şüphelenmez mi?
It's grown-up. It's honest. ♪ My whole world turns ♪
Olgun, dürüst bir şey.
A few minutes to ourselves between turns.
Ve işler arasında birkaç dakika mola istiyoruz.
It turns out, I fail just as epically as I succeed.
Görünüşe göre başarılı olduğum kadar batırmışım.
I know how this turns out.
Sonu nasıl olacak biliyorum.
Turns out our Madison was quite the millennial social media maven.
Bizim Madison şimdiki çağın sosyal medya fenomenlerindenmiş.
It turns out she's not dead.
Görünüşe göre o ölmemiş.
Turns out, when they figured it out the first time, the formula was in the background of a selfie I took.
Denklemi ilk çözdüklerinde formül, kendimi çektiğim fotoğrafın arka planında çıkmış meğerse.
Okay, so, I've run the list of all babysitters named Sara, and it turns out it's not a popular name in Haiti.
Sara adındaki bakıcıların listesini taradım ve Sara'nın Haiti'de popüler bir isim olmadığını anladım.
But then, within just 48 hours of Levi's release, he suddenly turns up dead.
Ancak Levi'ın salıverilmesinden 48 saat sonra, aniden öldürüldü.
Well, for good reason, apparently, it turns out, right?
İyi bir sebebi olduğu gördük ama değil mi?
Turns out the Navy had some Intel on our spy.
Donanma, casusumuza dair bir şeyler biliyormuş anlaşılan.
- No. ♪ My whole world turns misty blue ♪
Hayır.